Kalite Birliği Derneği adına Başkan Mustafa Karaman, Onursal Başkan Prof. Dr. Erkan Işığıçok, İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi ve İstanbul Temsilcisi Doç. Dr. Ömer Kul ve Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Ekin gazetemizi ziyaret etti.
Misafirlerimiz kaliteci olunca elbette sohbetimiz kaliteli, sohbet konumuz da temiz kalite idi.
KalBir Yönetimi Bursa’nın ‘Kadim şehir’, ‘Yeşil Bursa’ gibi sıfatlarının yanına ısrarla ‘Kalite şehri Bursa’yı da katmak için çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi.
Bu anlamda her türlü bilinçlendirme ve eğitim desteğini ücretsiz vererek, söz konusu kalite olunca sadece Bursa’da değil diğer şehirlerde de eğitim vermeye gidiyor, üniversitelerle iş birliği yapıyorlar.
Kendilerini “temiz kalitenin uyandırma servisi” olarak isimlendiriyorlar ki bunda çok da haklılar.
Yürüttükleri “Bursa kalite şehri olacak” ve “Milli ses ver” projeleri ile bu anlamda çok özel çalışmalar yürütüyorlar.
***
KalBir Yönetiminde her biri kendi alanında önemli isimler var.
Ancak yine de merak ettik ve kendilerine şu soruyu yönelttik:
Arkanızda kim var?
Bu azmi ve gücü nereden alıyorsunuz?
Başkan Mustafa Karaman’ın bu soruya çok kıymetli cevabını aynen aktardığı gibi sizlerle paylaşmak istiyorum:
“Kalite ordusu eğitimlerine yeni başlamıştık. Cumartesi günleri oluyordu eğitimler. Sabah evden çıkıp üniversiteye gidiyoruz… Aradan birkaç ay geçti. Bir pazar günü eve geldim. Bu arada benim eşim Trabzonlu. Bir adamın eşi Trabzonlu ise Allah o adamın yardımcısı olsun. Baktım eşimin de oğlumun da suratı asık. Kapıdan içeri girer girmez bana karşı taarruz başladı.
“Hafta sonu gidiyorsun, hafta içi gidiyorsun, bir pazarı da bize ayır” dediler. Baktım başa çıkamayacağım, üst kata, çalışma odasına çıktım. Oğlum annesini, annesi oğlunu fitliyor. Bilgisayarı açtım. Bir mail gelmiş. Dikkatimi çekti. Maili gönderen kalite ordusundan bir bayan öğrenci. Okudum ve eşime seslendim “Az yukarı gelir misin?” diye. Oğlumda “Gitme anne seni kandıracak” diyor bir yandan. Eşime “Sana bir şey göstereceğim, lütfen şu maili oku ve düşüncelerini bana söyle” dedim.
Eşim maili okumaya başladı, yaşlar gözünden süzülmeye başladı. Bilgisayarı kapattı. “Bundan sonra sabaha kadar eve gelmesen de olur” dedi.
O mailde ne yazıyordu biliyor musunuz?
“Başkanım merhaba. Ben kalite ordusundan öğrenciniz. Ailem Kütahya’da. Babam inşaat işçisiydi. 6 ay önce inşaattan düştü ve öldü. Ailemin, geçimimi sağlayacak ekonomik durumu yoktu. Ben sizin yanınıza geldim. Beni Mustafa Tokuş’a gönderdiniz ve bu kızımıza iş bulalım dediniz. Mustafa Tokuş beni bir sanayi kuruluşuna yerleştirdi. Şimdi çalışıyorum ve anneme de para gönderebiliyorum. Okulumu bitireceğim. Sizden ve arkadaşlarınızdan Allah razı olsun. Benim hayatıma dokundunuz. Benim kötü yola düşmeme engel olan insanlarsınız.”
Toplantıda anlattım ben bunu, herkes ağladı. Biz bir genç kızın hayatına dokunmuşuz. Bu olaydan sonra daha samimiyetle bağlandık işimize. 14. Kalite ordusu eğitimlerimizi verdik.
Bizim eşlerimiz cuma akşamları fırına börek, pasta koyup, pişirdikten sonra da kutulara yerleştirip bize veriyorlar. Çocuklar eğitimlerde acıktıklarında yiyebilsinler diye.
Bizim dışardan alıp götürecek bir bütçemiz yok ama aslanlar gibi arkamızda duran hanımlarımız var!”
İşte böyle…
Gücünü eşlerinden alan Kalite Birliği Yönetim Kurulu üyelerinin milli bakışla kalite alanındaki mücadeleleri gerçekten takdire şayan.
Siz de kendi kurumunuz adına kalite konusunda bilgilenmek isterseniz tereddüt etmeden kendileri ile iletişime geçin derim.
Onlar temiz kalite adına, üşenmeden, tüm koşulları zorlayarak her yere yetişmeye hazırlar.