Gündem kötüdür, yazı yazmak istemezsiniz.
Ekranda bazı kırık cümleler haricinde pek de bir şey yoktur.
O günlerden birisini yaşıyoruz.
Sanırım hemen hemen tüm meslektaşlarım aynı durumdadır.
Gündem şiirdeki gibi 'kurşun gibi ağır' birkaç gün evvel iki kadın vahşice katledildi, bir kadına da sokak ortasında tecavüz girişiminde bulunuldu.
İsrail'in Lübnan başlattığı kara saldırısı sonrasında Lübnanlılar Suriye'ye akın etti nihai rotaları da sanırım Türkiye.
Siyaset iktidarıyla muhalefetiyle kilit halde.
TEMENNİ MERCİİ
Kadına şiddet raporuna göre 2024 yılı ilk yarısında 205 kadın erkekler tarafından öldürülürken, 117 kadın da şüpheli şekilde ölmüş.
Bu rakam yıllık 60 civarıydı ve yıllara göre katlanarak arttı.
Geçen gün kriminal bir yüze sahip birisi yolda bana Nilüfer Kadın Sığınma evinin yerini sordu.
Alelâde bir adres sorar gibi.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'dan Teknofest sonrası 'içimize su serpen' bir açıklama geldi: "Kadınlara şiddet uygulamaya kalkanlara, onların huzuruna kastedenlere rahat nefes aldırmayacağız."
İçişleri Bakanımız Yerlikaya'nın:
"Vahşi bir cinayete kurban giden Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner kızlarımıza Allah’tan rahmet, acılı ailelerine başsağlığı diliyorum. Beyoğlu’nda iki şahıs tarafından taciz edilen kızımıza geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum" temennilerine katılıyoruz da…
Birilerinin Yerlikaya'ya kendisinin temenni mercii olmadığını hatırlatması gerekiyor sanki. Yılın ilk çeyreğinde Adalet Bakanı’nın cezaların ağırlaştırılmasına yönelik çıkışı ve taslağı umarım kısa sürede şekillenir ve Meclis gündemine gelir.
SOSYAL MEDYA BATAKLIĞI
Temenni konusuna gelmişken sosyal medyanın da temenni, kınama, lanetleme alanı hâline geldiğinden dem vurmasak olmaz.
Herkes vicdan detoksu yapmaya devam ediyor.
Etsinler…
Birkaç güne nasılsa:
“Eylül geçti, ekimde geçer. Kasımda aşk başkadır. 2024 çok kötü geçti, 2025 çabuk gel. Yeni yıl heyecanı…” paylaşımları arz-ı endam eder.
Ta ki başka bir vahşice işlenen kadın, çocuk ya da hayvan cinayetine kadar.
Malum telefonlarımız bizden daha akıllı ve 16'sı, ultrası, katlanabilir olanları falan çıktı. Kısacası sosyal medya yine bildiğimiz gibi pis bir bataklık.
EVLERE ŞENLİK MUHALEFET
Muhalefete gelirsek, hiç gelmesek sanki daha iyi.
Kazanmak için tünelin ucunda küçücük bir ışık görünce hemen birbirlerine düştüler.
Bir yandan İmamoğlu-Özel çekişmesi öte yandan Mansur Yavaş'ın cumhurbaşkanı adayı olma çıkışı.
Evlere şenlik bir gündemleri mevcut.
Ülkeyi sarsan cinayetlerle ilgili dişe dokunur bir söylemleri, sorunu çözebilecek bir önerileri mevcut değil.
GÜRKAN'LA DEVAM EDİLECEK GİBİ
Bursa gündemine bakarsak AK Parti'de kongre süreçleri başladı. Seçim kaybeden ilçe başkanları görevlerine devam ediyor.
Sanırım seçim kaybeden il başkanı da devam edecek.
Bazı köşe yazarı büyüklerim bu durumu 'genel merkez faturayı kendisine kesti' diyerek dahiyane şekilde yorumlamış; harikaydı…
Onlardan öğrenecek çok şeyimiz var.
Ben ne zamandır düşünüyorum bu karara böyle bir mazeret bulamamıştım.
Görevlerine devam edecek ilçe başkanlarına başarılar.
Objektif olabilmek için kulağıma gelen gerekçeleri de ileteyim.
Bazı ilçe başkanları göreve devam etmeyi istemedikleri halde devam ettirilmiş.
‘İktidar partisinin ilçe başkanlığı görevine talipler çıkar' dediğinizi duyar gibiyim ancak mevcut birkaç ilçe başkanı devam kararını kendilerine yapılan tazyik sonrası almış.
İl başkanlığı için ortaya atılan isimlere sorulduğunda hiçbiri böyle bir taleplerinin olmadığını aktardı.
Dip dalga sonrası gelen seçim yenilgisinin faturası Davut Gürkan ve ekibine kesilmeyecek gibi görünüyor.
Bugün yazı yazmak için kötü bir gündü.
Umarım yazılar ve ötesinde yaşam için güzel günlerimiz olur!