Öncelikle terör saldırısı sonrasında şehit olan TUSAŞ personeli ve vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet dilerim. TUSAŞ’a karşı yapılan bu terör saldırısı, Türkiye’nin savunma sanayisinde büyük ilerlemeler kaydettiği bir dönemde gerçekleşmiştir.
Türkiye, özellikle İHA, jet motorları ve uzay projeleri gibi kritik savunma alanlarında uluslararası boyutta dikkat çeken başarılara imza atmıştır. Bu saldırının zamanlaması Türkiye’nin askerî kapasitesini zayıflatmaya ve caydırıcı gücünü baltalamaya yönelik olarak planlanmış bir saldırı olarak nitelendirilebilir.
Bölgesel konjonktür açısından da bu saldırı derin bir mana taşımaktadır; zira Türkiye, Libya, Suriye ve Karabağ gibi bölgesel çatışma alanlarında aktif bir askerî güç olarak varlık göstermektedir.
Bu durum da TUSAŞ gibi kuruluşların stratejik önemini ortaya koymaktadır. Dolayısıyla bu terör saldırısı sadece bir iç güvenlik meselesi değil, Türkiye’nin bölgesel ve küresel stratejik rolüne yönelik olarak gerçekleştirilmiştir.
TUSAŞ, Türkiye’nin savunma teknolojisinde dışa bağımlılığı azaltmayı ve millî projelerle savunma kapasitesini güçlendirmeyi amaçlayan en önemli kuruluşlardan biridir. TUSAŞ, bir simge olarak Türkiye’nin bölgesel ve küresel güç olma iddiasını destekleyen en önemli unsurlar arasında yer almaktadır.
TUSAŞ gibi stratejik tesislerin korunması, Türkiye’nin ulusal güvenlik stratejilerinin merkezinde yer almalıdır. Türkiye, güvenlik açısından savunma sanayi projelerini güvence altına almak adına bu tür kritik tesislerin güvenlik protokollerini gözden geçirmeli ve daha kapsamlı güvenlik önlemleri almalıdır.
Bu terör saldırısı aynı zamanda Türkiye’nin teröre karşı ne kadar başarılı bir ilerleme sağladığını da göstermektedir; zira bölücü terör örgütü, özellikle savunma sanayi yatırımlarının artması ve Türkiye’nin bağımsız askerî güç olma yolunu benimsemesi sonrasında gücünü oldukça yitirmiştir. Bu terör saldırısı da terör örgütünün son çırpınışlarıdır diyebiliriz.
Terörle mücadele yöntemi sıkı bir şekilde devam etmeli ve terörü tamamen ortadan kaldırmak amaçlanmalıdır; zira bölücü terör örgütü ancak bu şekilde yok olacaktır. Türkiye, küresel güç olma yolunda ilerlemek adına terör belasından kurtulmalı ve tamamen stratejik hamlelerine yönelerek bölgede ve küresel çapta etkisini daha fazla arttırıcı hamlelerine odaklanmalıdır; zira terör, Türkiye’nin büyüme kapasitesinin önünde büyük engeller oluşturmaktadır.
Millî Savunma Bakanlığımız ise bu saldırı sonrasında teröre hak ettiği cezayı vereceğini açıklamıştır. Bu dönemde özellikle terör bölgeleri daha fazla hedef alınacak; terör, kaynağında bitirilme yolunda devam edecek ve terörle mücadele tavizsiz sürecektir.