Türk savunma sanayisi ve Latin Amerika

Türk savunma sanayisi, son yıllarda yapılan yatırımlarla hızla büyüyen bir alan olarak karşımıza çıkmaktadır. Savunma sanayisi gelişimi, Türkiye’nin savunma ve caydırıcılık gücünü arttırırken, ekonomik anlamda da önemli etkilere sahip bir alan olmaktadır.

Türk savunma sanayisi, bugün Türk Silahlı Kuvvetleri’nin askerî sistem ihtiyaçlarının yüzde 80’inden fazlasını yurt içinden karşılayabilecek bir kapasiteye erişerek savunma gücünde dışarıya bağımlılığı oldukça azaltmıştır. Özellikle savaş alanlarındaki değişim, askerî stratejilerdeki değişimler savunma sanayisinin önemini oldukça arttırmakta ve bu alanda yatırımların önünü açmakta; bunun sonucu olarak ise Türkiye, savunma sanayisi alanında küresel ihracat boyutlarında önemli bir aktör hâlini almıştır.

Türkiye, 2030 yılına kadar savunma sanayisi ihracatında dünya çapında en büyük 6 ülke arasına girmeyi ve savunma sanayisi ihracatını daha da artırmayı hedeflemektedir. Bu noktada yatırımlar devam etmektedir. Ayrıca savunma sanayisi, Türk ekonomisine en büyük katkıları sunan en önemli kalem grubunu oluşturmaktadır.

Türk savunma sanayisi, özellikle Türk Silahlı Kuvvetleri ve Millî İstihbarat Teşkilatı’nın nokta operasyonlarında kilit öneme sahip olan askerî gereçleri sağlarken, diğer yandan dünyada birçok bölgede askerî operasyonların kilit yatırımlarından biri olmayı sürdürmektedir. Bugün Türkiye; Suriye, Irak, Libya’da etkin olarak savunma sanayisi etkilerini kullanırken Ukrayna, Türk BAYRAKTAR insansız hava araçlarını ve zırhlı araç KİRPİ gibi önemli Türk savunma sanayisi yatırımlarını askerî sahada kullanmaktadır ki sahada gelişen durum Türk savunma sanayisi açısından oldukça başarılı bir gelişimi bizlere göstermektedir.

Türk savunma sanayisinin askerî sahada başarılı olması daha fazla ülkenin dikkatini çekmekte ve savunma sanayisi yatırımları ihracat boyutunda Türk ekonomisine önemli katkılar sunmaktadır.

Türk savunma sanayisinin gelişimi sadece çevre ülkelerden değil, Latin Amerika’dan da oldukça büyük ilgi gelmesini sağlamaktadır ki Türkiye, Latin Amerika’da savunma sanayisi yatırımlarını da arttırmakta ve bölge ülkeleriyle ikili ilişkilerini bu şekilde yoğunlaştırmaktadır.

Özellikle çok yönlü politika gelişimi ile birlikte Latin Amerika bölgesinde son 20 yıldır oldukça aktif politikalar izleyerek hem ticari hem de siyasi anlamda bölgede önemli ortaklıklar kurmuştur. Bu ilişkilerin yansıması olarak Türk savunma sanayisi, bölge ülkelerinde ilk tercihler arasında yer almaya ve Türkiye ise bölgede pazar payını büyütme yolunda büyük adımlar kat etmiştir.

Türk savunma sanayisi açısından önemli bir yere sahip köklü bir kurumumuz olan ASELSAN, Şili’nin başkenti Santiago’da bir ofis açmış ve Latin Amerika faaliyetlerini bu ofis üzerinden idame ettirme yoluna gitmiştir. ASELSAN, özellikle Latin Amerika’yı stratejik büyüme hedefi doğrultusunda önemli bir pazar olarak görmektedir diyebiliriz.

ASELSAN, Şili’de ve Latin Amerika pazarında helikopter ve elektronik harp sistemleri noktasında önemli projeler tasarlamakta ve ilerletmektedir. Aynı zamanda tank modernizasyonları da bölgede çalışma alanlarından biri olacaktır. Dışişleri Bakanlığı ise bu süreçte Latin Amerika Genel Müdürlüğü’nü oluşturmuş, bölgedeki çalışmaları teşkilat yapısıyla bütünleştirmiş ve savunma sanayii aynı zamanda Dışişleri Bakanlığı’nın sorumlulukları arasına da girmiştir.

Türk savunma sanayisi sadece Şili’de değil, farklı şirketler aracılığı birçok Latin Amerika ülkesinde faaliyet göstermektedir. Bu noktada birçok Latin Amerika ülkesinde fuarlar düzenlenmekte ve bu sayede Türk savunma sanayisi dikkatleri üzerine çekmeyi başarmaktadır. OTOKAR’ın Ekvador’a yaptığı zırhlı araç satışları Ekvador’un güvenlik operasyonlarının önemli bir parçası olurken hava ve deniz araçlarında da Latin Amerika’da büyük bir yatırım planlamaktadır. Dünyanın en büyük ordularından biri olan Brezilya ise Türk savunma sanayisi ile yakından ilgilenmektedir. Türkiye’nin en büyük si­lah ihracatçılarından olan ve Samsun’da üretim yapan Samsun Yurt Savunma Sa­nayi’ye ait Canik, Brezilya’da özel kuvvetler polisine ve ordusuna aktif silah satışlarını yürütmektedir. Arjantin’de ise aktif modernizasyon projeleri ve radar ve elektronik harp teknolojileri ile Türk savunma sanayisi göz kamaştırmaktadır. El Salvador ise özellikle TB2 insansız hava araçlarının önemli alıcıları arasında olabilecek bir ülke konumundadır.

Latin Amerika'nın en büyük savunma fuarı olan LAAD (The Leading Latin American Defence and Security Exhibition) gibi fuarlarda üstün özelliklerini öne çıkaran Türk savunma sanayisi, bölge ülkeleriyle oldukça geniş bir ilişki içerisine girmiş vaziyettedir. Sahada kendisini kanıtlamış olan askerî araçlar Latin Amerika ülkeleri tarafından tercih edilmektedir. Türkiye bu sayede değer verdiği savunma sanayisi yatırımlarını geniş bir alana yayarken Latin Amerika açılımını desteklemekte ve bölge ülkeleriyle sıkı bir ilişki yürütmektedir. Dışişleri Bakanlığı bu noktada aktif bir çalışma yürütmekte ve savunma sanayisi alanını kendi sorumluluk alanlarından biri olarak görmektedir. Bu sayede koordineli çalışma ile hem savunma sanayisi şirketleri hem de Dışişleri Bakanlığı birlikte bölgede aktif politikalar izleyerek Türk savunma sanayisi pazar payının artışını hedeflemektedirler.