NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, göreve başlamasının ardından ilk resmî ziyaretini Türkiye’ye gerçekleştirdi. Tabii bu ziyaret birçok açıdan olduğu gibi göreve başlamasının hemen ardından ilk ziyareti olması açısından da oldukça manidar ve bir o kadar da önemli bir gelişme.
NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, özellikle göreve başladığı dönemi düşünürsek oldukça zor bir dönemde görev aldığını belirtmemiz gerekli. Avrupa’nın güvenlik sisteminde yaşanan sorunlar, Rusya’nın gerginliği hat safhaya çıkarması, Ukrayna’ya olan destek, Ukrayna’ya asker gönderimi düşünceleri, diğer yandan Kuzey Koreli askerin Rusya safında savaşmaya başlaması gibi önemli ve zor gelişmeler söz konusu. Bu noktada böyle bir ortamda ilk resmî ziyaretin Türkiye’ye olması da ayrıca önemli olmuştur.
Türkiye, özellikle NATO’ya en büyük katkıları yapan ülkelerden biri; zira bu hem maddi hem de askerî açıdan Türkiye’yi önemli bir konuma koymaktadır. Bunun yanında Türkiye’nin savunma sanayisi alanında yaşadığı muazzam gelişim, NATO ile olan dayanışmasının da artması demek. Ayrıca Mark Rutte’nin ziyarette söylediği gibi Türkiye, NATO’nun en büyük ikinci ordusuna sahip. Bu durumda, özellikle NATO’nun doğu kanadının korunmasında stratejik bir öneme sahip bir ülke. Coğrafi konumu ile güneydoğu kanadında Rusya ve Ortadoğu’dan gelebilecek tehditlere karşı erken uyarı ve savunma kapasitesinin artması açısından kritik öneme sahip ve tabii ki Karadeniz’deki stratejik varlığı ile Türkiye, Rusya’nın bölgede etkisini sınırlandırıyor. Bunların hepsi NATO’da stratejik bir ülke olarak Türkiye’yi oldukça öne çıkarmaktadır.
NATO Genel Sekreteri, ayrıca TUSAŞ’a da bir ziyarette bulundu. Bunun manası aslında Türkiye’yi teröre karşı destekleme ve bir müttefiklik ruhu oluşturmaktan kaynaklı. İlaveten, savunma sanayisi alanındaki gelişim, NATO’nun teknolojik gelişimine oldukça katkı sağlamaktadır. NATO da terör konusunda özellikle inisiyatiflerini arttırmaktadır.
Özellikle Rusya-Ukrayna savaşının başlangıcından itibaren arabulucu ve kilit rol üstlenmesi, Türkiye’yi stratejik olarak oldukça öne çıkarmıştır diyebiliriz; zira bu savaşın gidişatında nükleer savaş risklerinin konuşulması ya da savaşın Avrupa içerisinde yayılması riski Türkiye’yi vazgeçilmez bir ülke konumuna getirmektedir. Trump’ın savaşları bitirme vaadi havada kalan bir söylem olarak değerlendirildiğinde Rusya-Ukrayna arasındaki kriz süreklilik kazanabilir; zira Rusya’ya verilecek bir taviz Avrupa’nın güvenliğini riske ederken, aynı zamanda NATO’nun caydırıcılığını da sorgulatacaktır.
Türkiye, bu süreçte iki taraf ile de diplomasisini sürdürürken NATO üyesi olarak Ukrayna’ya askeri yardımını sürdürecektir; fakat bu durum, Rusya ile olan ilişkileri sınırlamayacaktır. Keza savaşın başından itibaren durum bu şekilde gelişmiştir. Arabuluculuk rolü Türkiye açısından kritik öneme sahiptir; zira Karadeniz’de oluşacak güvenlik riskleri doğrudan kendisini ilgilendirmektedir. Türkiye bu şekilde çok yönlü bir diplomasi yürütmeye devam edecektir. NATO’nun düşünceleri arasında yer alan Ukrayna’ya asker gönderimi noktasında Türkiye aynı fikirleri paylaşmamaktadır. İlave olarak, Rusya’nın nükleer tehditlerini de eleştirmektedir. Türkiye için önemli olan iki tarafında bir an önce barış masasına oturması olacaktır.
NATO’nun özellikle savaş riskinin arttığı bu günlerde müttefiklik ilişkilerini daha fazla kuvvetlendirmesi gereklidir. Bu durum caydırıcılık açısından da oldukça önemlidir. Ayrıca güvenlik mekanizmalarının arttırılması ve Avrupa’nın bu konuda Türkiye ile daha fazla yakın çalışma göstermesi gereklidir diye düşünüyorum. Savaş uçakları ve askerî teknoloji transferlerinde yaşanan sorunların bir an evvel aşılması Avrupa’nın güvenliği açısından olduğu kadar Türkiye’nin güvenlik politikaları açısından da oldukça önemli olacaktır.
NATO Genel Sekreteri Mark Rutte’nin Türkiye ziyaretini bu şekilde okumak gereklidir diye düşünüyorum; zira Türkiye olmadan bir NATO düşünülemeyeceği gibi, Türkiye’yi NATO’dan ayrı düşünmek de imkânsızdır. Birliktelik, güvenliğin bağlayıcılığı konumundadır. Bunun en önemli göstergesi de Mark Rutte’nin resmî ziyaretinde gizlidir.