Sarı lira gibi ömrümüz

Tanrı, insan yaşamını belirli bir zaman süreci ile sınırlamış ama insanoğlu kendine sınırsız kredi verilmişçesine hiç yaşamının bitmeyeceğini düşünerek, kendine verilen zamanı har vurup harman savuruyor. 30-40’lı yaşlardayken birisi bana 78-80 yaşlarına geleceğimi söyleseydi güler geçerdim ama geldik işte…

Lütfen ‘sarı lira’ tedavülden kalkmadan arzularınızı, isteklerinizi ve hayallerinizi ertelemeden yaşayın. ‘Keşke’leriniz çok az olsun, aklınızdan geçen tatili yapın, istediğiniz ayakkabıyı alın, hoşunuza giden giysi veya pantolonu almayı ertelemeyin, sevdiklerinize sevdiğinizi geciktirmeden söyleyin. Buluşmayı ve görüşmeyi ileri tarihe ertelediğiniz arkadaşınıza zaman ayırıp kısa zamanda görmeye çalışın.

Yaşlılarınız size sıkıcı gibi gelen hayat hikâyelerini anlattıkları zaman lütfen onları dinleyin, en azından dinler gibi gözükün. Yaşlılarınızla beraber olmayı yoğun işleriniz nedeni ile ertelemeyin, büyüklerinizin ellerini öpmek, sohbet etmek için bayramları beklemeyin. Bakın bir şair bu söylediklerimi nasıl özetlemiş:

SARI LİRA GİBİ ÖMRÜMÜZ

Sevdiğimizle doyasıya bir sohbet bile edemedik biz…

Gözümüz saatte söyleştik hep,

Koşuşur gibi seviştik, yarışır gibi çalıştık

Hep yetişecek bir yerler vardı

Aranacak adamlar, yapacak işler…

Bir sonraki günün telaşı bir öncekinin terine bulaştı.

Başkalarının hayatı bizimkini aştı

Kör karanlıkta çalar saat sesi yerine

Kuşluk vakti, kızarmış ekmek kokusu

Veya yavuklu busesiyle uyanma düşlerini

Ha babam erteledik.

20’li yaşlardayken 30’lara kurduk saatin alarmını

30’larımızda 40’lara, belki sonra 50’lere…

Lakin öyle yanlış kurgulanmış ki hayat,

Kuşlukta uyanma fırsatını sunduğunda size,

Artık uyku girmez oluyor gözlerinize…

Doyasıya söyleşmek,

Telaşsız sevişmek için bol zamana kavuştuğunuzda,

Söyleşecek, sevişecek kimsecikler kalmıyor

Yanınızda…

Özenle yarına sakladığınız bir sarı lira gibi ömrümüz;

Vakti gelip sandıktan çıkardığınızda,

Bir de bakıyorsunuz ki,

Tedavülden kalkmış! …

YAZARI BİLİNMİYOR: (Değişik kaynaklarda değişik imzalarla yayınlanmakta olduğu için yazarı tartışma konusudur.)