Türkiye,1936 2024’e kadar katıldığı yaz olimpiyatlarında, atletizmde 1 gümüş+2 bronz madalya kazandı. Olimpiyatlarda madalya kazanan 4 Atletimizin madalyaları doping gerekçesi ile geri alınmıştır.2012 Londra Olimpiyatlarında, Aslı Çakır Alptekin’in, 1500 m. deki altın madalyası, CAS tarafından 2015 yılında iptal edildi. Polisiye romanlara konu olabilecek kadar ilginç olan Aslı Çakır Alptekin’in doping macerasının özeti ise şöyle:
Aslı, ilk olarak 2004 Dünya Gençler Şampiyonası’nda doping yaptığı gerekçesi ile 2yıl men cezası aldı. Cezasını tamamlayan milli atlet, 2012 Londra Olimpiyatlarında 1500 m.de altın madalya kazanarak tarihe geçti. Ancak İAAF (Uluslararası Atletizm Federasyonları Birliği) 2013’ün Mart ayında Aslı’nın biyolojik pasaportunda verilerde sapmalar bulunduğunu TAF’a bildirdi. Ancak TAF, “Milli atletin doping kurallarına aykırı hareket etmediğini, bu nedenle ceza verilmesine gerek olmadığı” kararını verdi.
Bunun üzerine İAAF, CAS’a başvurdu ve CAS, Aslı’yı ikinci kez doping yapmaktan 8 yıl müsabakalardan men cezası ile cezalandırdı. Daha sonra İAAF’ta patlak veren doping ilgili yolsuzluk ve rüşvet skandalları (olayın içine İAAF BAŞKANI Lamine Diackve oğulları PAPA MASSATA DİACK VE KHALİL DİACK’ın kurdukları şirketler karıştı) nedeniyle, İAAF, kendilerine faydalı bilgiler veren Aslı’nın cezasını 4 yıla indirdi. Bu konu ile ilgili Aslı’nın eşi İhsan Alptekin 21 Mart 2917 tarihli Hürriyet gazetesine verdiği beyanatta, İAAF Başkanının oğlu Papa Massala Diack‘ka 2 görüşme yaptıklarını, 2.ci görüşmenin İstanbul’da olduğunu, oğul Diack’ın Aslı’nın cezasını kaldırmak için 100.000 Euro istediğini, bunun 35.000 Euro’sunu kaparo olarak verdiklerini açıkladı.
Aslı, 2016 yılında, Rio Olimpiyatlarına katılmak için, cezasından ek indirim talebinde bulundu ise de bu talebi reddedildi. Aslı Çakır, Şubat 2017’de yapılan Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası kros yarışmalarında Üsküdar Belediyespor forması ile yarıştı.
Bu filmin sonunda, 2017 yılında TAF, konu ile ilgili son noktayı koydu ve Aslı Çakır Alptekin’i doping kullandığı gerekçesi ile ömür boyu men cezası ile cezalandırdı. 2008 Pekin Olimpiyatlarında, 5000 ve 10.000 m.lerde, 2gümüş madalya alan devşirme atletimiz Elvan Abeylegesse ile 2012 Londra Olimpiyatları’nda 1500 m.de gümüş madalya alan Gamze Bulut’un madalyaları İAAF tarafından geri alındı. 2008 Pekin olimpiyatlarında, 5000 ve 10.000 m. yarışlarında 2 gümüş madalya alan devşirme atletimiz Elvan Abeylegesse ile2012 Londra Olimpiyatlarında 1500 m. yarışında, Aslı’nın arkasından ikinci olup gümüş madalya kazanan Gamze Bulut’un madalyası da, doping yaptığı gerekçesi ile 2017 yılında İAAF tarafında geri alındı.
Sonuç: Türkiye,1936dan 2024 e kadar katıldığı yaz Olimpiyatlarında bu güne kadar gayrı resmi; 1G+ 2B, resmi olarak ta 3Bronz madalya kazandı (Ruhi Sarıalp:3adım atlama, Eşref Apak: çekiç atma, Yasmani Copello:400 m. engelli)
Şimdi gelelim 2024 Paris Olimpiyatlarında atletizmde aldığımız sonuçlar hezimet mi, başarı mı? Cevap: ne hezimet ne de başarı. Tamam madalya alamadık, en iyi derecemiz beşincilik (Ersu Şaşma: sırıkla atlama, ancak OLİMPİYAT BARAJINI GEÇEN 16 TANE DE SPORCUMUZ VAR. 1960, 70, 80’li yıllara bir geri dönüp hafızamızı tazeleyelim. Türk atletizminin 5000, 10.000 metreler gibi uzun mesafelerle, maratonda, kros yarışmalarında başarılı olduğu, teknik branşlar ve atmalarda esamemizin okunmadığı, hedefin Balkan şampiyonaları olduğu, tıpkı, matbaanın, softalar tarafından engellenip, icadından ancak 150 yıl sonra ülkemize girebildiği gibi, atletizmde de bizler, toprak sahalarda, balçık, çamur içinde çukur kazıp çıkış yaptığımız, ayakkabı olarak ayağımızda yazın betonlaşmış, kışın balçık olmuş zeminde üzerine bastıkça, ayak tabanımıza basınç yapan, çivilerin ayağımıza batması ile ayaklarımızın kan içinde kaldığı yerli çivili ayakkabılarla koşmaya çalıştığımız bir ortamda, Avrupalı ve Balkan atletlerinin tartan pistlerde koştuğu, bizim ise ilk tartan pisti, İzmir’de 1971 Akdeniz oyunları için yapılan Atatürk stadında ve halen Seha Meray aksoypistinde gördüğümüz yıllarda yaşadık.
Antrenör olarak İstanbul Dolmabahçe stadında uzun mesafeler için Şevki Koru, teknik branşlar ve orta mesafeler için Rıza Maksut İşman, Ankara 19 Mayıs stadında da Besim Aybars hocadan başka antrenör yoktu. Bu yıllarda Olimpiyatlara gitme şansı yakalayan ağabeylerimizin, ablalarımızın, katıldıkları Olimpiyatlardaki derecelerine, ne yaptıklarına bir bakalım:
1924,Paris Olimpiyatları: Ömer Besim KOŞALAY: 800-1500 m:seçmelerde elendi, Rauf HASAĞASI:100 m. ilk turda elendi. Şekip ENGİNERİ 100 m. ilk turda elendi.4x100 m. Bayrak: Milli takım (Şekip Engineri, Rauf Hasağası, Hüseyin Tarık, Said ODYAK) Seçmelerde elendiler.
1928,Amsterdam Olimpiyatları: M.Ali AYBAR:100 m. seçmelerde elendi. Semih TÜRKDOĞAN:100 m. seçmelerde elendi. Şinasi ŞAHİNGİRAY:100 m. seçmelerde elendi. Ömer Besim KOŞALAY:800 m:seçmelerde elendi. Haydar AŞAN: Yüksek atlama:1.75 m. olan barajı geçemedi, elendi. 1948 Londra Olimpiyatları: Olimpiyatlarda Ruhi SARIALP: 3adım atlama:15.02 m, Olimpiyat üçüncüsü Olimpiyatlarda madalya kazanan ilk atletimiz), Şevki KORU: maraton:2.51.7(44 atlet içinde 20.)