1900, 1924 ve 2024 yıllarında 3 defa olimiyatlara ev sahipliği yapan Paris, birçok yeniliklere imza atan bir kent oldu. Olimpiyat madalyası ve meşalesindeki yeniliklerin yanı sıra; atletizmde çivili ayakkabılarda, bisiklet yarışlarında kullanılan bisikletlerde hızı artırmak, sürtünmeyi azaltmak için yapılan yenilikler, hava kirliliğini azaltmak için karbon emilimini azaltan önlemler, yapay zeka teknoloji şirketi İntel’in kullanıma sürdüğü Gaudi işlemcisi aracılığı ile sporcuların performanslarının geniş şekilde analizlerinin yapılarak seyircilere sunulması gibi yenilikler ilk kez bu olimpiyatta uygulandı.
1924 Paris ile 2024 Paris Olimpiyatları arasında 100 yıllık (bir asırlık) bir zaman sürecinde göze çarpan özellikler: 1924 Paris Olimpiyatları’nda 17 spor dalında 328, 2024 Paris Olimpiyatlarında 32 spor dalında ve değişik disiplinlerde 5084 madalya dağıtıldı. 1924 Paris Olimpiyatları’na katılan 44 ülkenin toplam sporcu sayısı 3 bin 92 (2956 erkek+136 kadın) iken; 2024 Paris Olimpiyatları’nda 200 ülkeden 10 bin 500 sporcu katıldı ve kadın/erkek sporcu oranı ilk defa yüzde 50, yüzde 50 olarak eşitlendi.
1924 Paris Olimpiyatları’nda seyirci sayısı 625.000 iken, 2024 Paris Olimpiyatlarında satılan bilet sayısı 9,5 milyona ulaştı. 1924 Paris Olimpiyatlarında ”Uçan Fin’li” lakabı ile tanınan ünlü atlet Paavo Nurmi, 5000 m yarışını, dünya rekoru kırarak 14.31.2’lik derecesi ile kazanırken; 2024 Paris Olimpiyatlarında 5000 metrede Norveçli Jacob İngebrigtsen’in birinci olduğu yarış 13.13.66’da koşuldu.
1924 Paris Olimpiyatlarında 4x400 m erkekler bayrak yarışını, ABD takımı, 3.16.0 ile kazanırken; 2024 Paris OIlimpiyatlarında 4x400 m yarışını yine ABD takımı 2.54.43’lük derecesi ile kazandı. (Yaklaşık 20 sn. farkla)
KOŞU AYAKKABILARINDAKİ TEKNOLOJİK DEĞİŞİKLİKLER
1-NİKE’ın Olimpiyatlar için dizayn ettiği sprint, atma ve atlama tiplerindeki Maxfly 2 koşu ayakkabılarında (halen NİKE’ın internet sitesinde 8000 TL fiyatla satışa sunulmuş durumda) sprinterlerin (100-200-400 m ve engelli koşular) ayakkabının, ayağı saran bölümünde güçlü, hafif iplikler kullanılmış. Atomknit denen bu malzeme, ayağı daha sabit tutmaya yardımcı oluyor, su emilimini azaltıyor, aralıklı özel örgü doku, ayağın havalanmasına yardımcı oluyor.
2-Tabandaki sert karbon fiber yapı, ayak büküldüğünde enerjiyi emer.
3-Tabandaki çift bölme, her adımda enerji geri dönüşünü hızlandırır. Bu bölmeler, ayak yere bastığında sıkışır ve yerden ayağa kalkınca orijinal şekillerine ve hacimlerine geri dönerek enerjiyi tartan zeminden yukarı doğru serbest bırakır.
4- ZoomX taban, pebax adı verilen termoplastik bir polimerden (ısıtılarak yumuşatılan sentetik bir cins plastik) yapılı olduğu için yüzde 85 enerji tasarrufu sağlar. Son derece hafif ve yaylıdır. Ayakkabının kauçuk tabanının kalınlığı, WA (World Athletics) ve TAF Yönetmeliğindeki, 1 Kasım 2024 tarihinden sonra kullanılacak ayakkabıların taban kalınlığı ile ilgili madde 10-6’daki değişikliğe uygun olacak şekilde 20 mm’den az olarak dizayn edilmiştir. Bu taban aynı zamanda ayağın yeri tutuşunu da arttırmaktadır.
İLK 3 DERECEYE GİREN ATLETLERE VERİLEN MADALYALAR:
1-Eyfel kulesinde yapılan restorasyon çalışmaları sırasında kuleden sökülen demir parçaları kahverengi boyası temizlendikten sonra madalya olacak şekilde kesildi.
2-Madalyanın merkezindeki metal altıgen parça, Fransa’nın sınır komşusu olduğu 6 ülkeyi sembolize ediyor.
3-Paris 2024 logosundaki alev imajı, olimpiyatların enerjisini simgelerken; alevin ağzı da özgürlük ve eşitliği temsil eden Fransa’nın sembolü Marianne’i simgeliyor.
4- Madalyanın arka yüzünde; ön planda Yunan zafer tanrıçası NİKE, arka planda ise Atina Averof Stadı ve Paris Eyfel Kulesi motifleri yer alıyor.
5-Madalyanın büyük kısmı, altın, gümüş ve kısmen bronz metalden oluşuyor. Bu metal bölüm, ışığı değişik açılardan farklı şekilde yansıtacak şeritler halinde tasarlanmış.
6-Eyfel Kulesi’nden çıkarılan demir parçaları, bir mücevher gibi madalyanın içine yerleştirilmiş ve bu metal eklentiler altıgeni her köşeden sıkıca tutmasına yardımcı oluyor.
514 BİSİKLETÇİNİN YARIŞTIĞI PİST YARIŞLARINDA KULLANILAN 3B BASKILI BİSİKLETLER
1-Bu hafif bisikletler, savaş uçaklarının aerodinamik yapısından esinlenerek dizayn edilmiş.
2-Bisikletin ön tekerini tutan tırtıklı çatal, bir savaş uçağının kanatları gibi tırtıklı bir kenara sahip. Bu aerodinamik yapı, sporcunun etrafındaki hava akışını arttırıp sürtünme katsayısını azaltıyor.
3- 3B baskılı alüminyumdan yapılmış sele borusunun ortasında, sürtünmeyi azaltmak için bir boşluk var.
4-Tam karbon sele, bisikletçinin anatomik vücut yapısına uygun biçimde dizayn edilmiş. Hafif ve zeminden gelecek darbeleri absorbe edecek şekilde düzenlenmiş.
5-Her iki tekerlek de aerodinamik sürtünmeyi azaltacak şekilde sert katı disk olarak tasarlanmış. Bu tip disk yapısı ile diskli bir bisiklet; sürücüye her km’de 5 saniye kazandırabilir.
6-Ön ve arka tekerlekler artık eşit değil. Havanın, sürati kesmesini önlemek için ön tekerleklerde daha dar bir lastik kullanılmaya başlandı.
7-Sürücünün, vücudu eğerek, daha ekonomik kalkış veya depar yapabilmesi için değiştirilmesi mümkün olan gidonlar aksesuara eklendi.
HAVA KİRLİLİĞİNİ AZALTACAK VE KARBON EMİLİMİNİ DÜŞÜRÜCÜ ÖNLEMLER
1-Sporcuların yarış alanlarına daha süratli ve kısa zamanda ulaşmalarını sağlamak için tüm konaklama yerleri Olimpiyat yarışma alanlarının yüzde 80’ine 10km’den daha az yakın olacak şekilde inşa edildi.
2-İnşaatlarda hava kirliliğini azaltacak şekilde düşük karbonlu beton kullanıldı.
3-28 m’den yüksek olmayan tüm konaklama tesisleri ahşaptan yapıldı.
4-İnşaatlarda kullanılan tüm malzemelerin 4/3' ü geri dönüştürüldü.
5-Binaları çevreleyen yeşil alanlar ve göletler, sporcuların soluduğu havanın oksijenizasyonunu arttıracak şekilde planlandı.
OLİMPİYATTA KULLANILAN MEŞALE TEKNOLOJİSİ
1-Olimpiyatlarda ilk meşale 1928 Amsterdam Yaz Oyunları’nda yakıldı. Daha sonra, 1936 Berlin Yaz Olimpiyatları’nda organizasyon komitesi genel sekreteri olan Prof. Dr. Carl Diem’in teklifi ile meşale turu şeklinde olimpiyat programına dahil edildi. Olimpik meşale yolculuğunda Olimpik ateş, Atina yakınlarındaki Olimpiya kasabasında yakılır. Olimpiyat meşalesinin kökeni Prometheus’un Yunan Tanrısı Zeus’tan ateşi çalması ile ilgili olarak Antik Yunanistan’a dayanır.
Antik kentteki Hera tapınağında, güneş ışığı kullanılarak yapılan meşale yakma töreninde, Vesta bakirelerini temsilen 11 kadın görev alır. 1-8 Mayıs 2024’de deniz yolu ile Marsilya’ya gelen Olimpiyat meşalesi, 26 Temmuz’da Paris’te yapılacak açılış törenine taşınması amacıyla 2000 tane olarak üretildi.
2- Meşaleler, 1650 santigrat derecede eritilen hurda araba ve ev aletlerinden elde edilen hurda metalden üretildi. Eritilen çelik soğuduktan sonra, 0.7 mm kalınlığında levhalar halinde kalıplandı.
3-Meşalenin üst yarısındaki pürüzsüz saten benzeri görünümü elde etmek için hurda metal, mikroblasting işlemden geçirildi. (Bu işlem, basınçlı hava ile metale aşındırıcı parçacıkların püskürtülmesi işlemidir.)
4-Meşalenin en geniş yeri olan orta bölümün çapı 10 cm.dir. Meşalenin alt yarısındaki çelik, parlak görünümünü oluşturmak için cilalandı.
5-Çelik levhalar lazerle kesildikten sonra bazıları dalgalı kalıplara preslendi. Yansıma yaratmak için ayna cilası uygulandı. Bu dalgalar, Fransa ve sömürgeleri arasındaki Akdeniz’i temsil ediyor.
6-Meşalenin alt kısmı, taşıyıcıların elleriyle rahat kavrayabilmeleri için daraltıldı.
7-Meşalenin arkasında, taşıyıcının meşalenin hala yanıp yanmadığını kontrol etmesi için bir boşluk bırakıldı.
SONUÇ: Türkiye, 2024 Paris Olimpiyatları’ndan 0 Altın+3gümüş+5 bronz madalya ile döndü ve genel madalya sıralamasında 64’cü sırada yer aldı. Bu olimpiyat, ülkemiz için 1984 yılından günümüze kadar geçen 40 yıl içinde, hiç altın madalya alamadan döndüğümüz bir Olimpiyat olarak hatırlanacak.
Şimdilik bu hezimetin sorumluluğunu ne Gençlik ve Spor Bakanı, ne de Beden Terbiyesi Genel Müdürü dahil kimse üstüne almadı. Sadece Bakan, başarısız federasyonlarını kastedip, suçlayarak sadrazamın kellesini yeniçerilerin önüne attıysa da kamuoyu bu davranışı pek de benimsemedi.
Olimpiyat sonrası federasyon başkanları seçimleri ve her gün değişen ”tavşana bak” politikası, gelecek olimpiyatlar için kolları hemen sıvamamız gerektiği gerçeğinin yine her zamanki gibi tozlu raflara kalkmasını sağladı. Büyüklerimizin, her dört yılda bir Olimpiyatlardan döndükten sonra, “Dersimizi aldık, eksiklerimizi gördük, hemen kolları sıvayacağız!” tekerlemesi de havada kaldı.
2028 Olimpiyatları Los Angeles’te 2032 Yaz Olimpiyatları Avustralya’nın Brisbane kentinde yapılacak. Bize kalıyor, 2036 Yaz Olimpiyatları. İstanbul daha önce de 2000 Sydney, 2008 Pekin, 2020 Tokyo olimpiyatlarında şansını denediyse de başarılı olamadı. En iyimser tahminle, 2036’da, 36’cı Yaz Olimpiyat Oyunlarına ev sahipliği yapmak için 14.7.2024’te resmi teklifimizi İOC’a yaptık. Bu tarihin bile çantada keklik olduğunu sanmayalım. Bizle birlikte Endonezya, Hindistan, Şili (Santiago kenti) resmi başvurularını yapmışlar. Tabii bir de, 1936’da Olimpiyat düzenleyen Berlin de yüzyıl sonra olimpiyat düzenleme teklifini İOC’a sunmak üzere hazırlanıyor. Ancak İOC ‘un genel felsefesinde çok gerek olmadıkça üst üste aynı kıtaya olimpiyat oyunu verme pek yok. Bu durum gerek İstanbul, gerek Berlin’in şansını azaltıyor.
Paris’in olimpiyatlar için nasıl hazırlandığını, ancak yarısını anlattığım bilgilerle size açıkladım. Varın siz karar verin. Spor tesisi fakiri, beton yığınına dönmüş. Zaten yetersiz olan yeşil alanları hala yağmalanmaya devam edilen, parklarının, deprem toplanma alanlarının betona peşkeş çekildiği, her an 6-7 şiddetinde deprem tehdidi altında olan, kentsel özellikleri (ulaşım, konaklama, metro ağının yetersizliği, havaalanının kentle bağlantısının olmayışı.) ile birlikte trafik ve hava kirliliği gibi faktörlerin ön planda olduğu bir kentin olimpiyat düzenlemek gibi bir lüksü olamayacağını düşünüyorum.
Siz ne dersiniz dostlarım?