Kul sıkışmayınca hızır imdada yetişmezmiş

Yazının Giriş Tarihi: 08.04.2025 00:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 08.04.2025 00:05

Halk arasında sıkça duyduğumuz bu söz, zor duruma düşmeden yardımın gelmeyeceğini, bazen sıkıntının bizi doğru çözüme ulaştıracağını anlatır. Hayatın gerçeklerinden biri de budur: İnsan, rahatlık içindeyken bazen doğru yolu göremez, ama sıkıştığında içindeki gücü keşfeder ya da beklenmedik bir yardımla karşılaşır.

Bu sözü anlamak için biraz derinlemesine düşünelim ve tarihten, günlük hayattan, hatta masallardan örneklerle inceleyelim.

Hızır’ın Yardımı: İnanç ve Umut

Türk-İslam kültüründe Hızır, darda kalanlara yetişen, mucizeler gerçekleştiren bir figür olarak bilinir. Denizlerde kaybolanlara, çölde susuz kalanlara, dara düşen fakirlere birdenbire yardım eden, bazen bir derviş, bazen bir yaşlı bilge, bazen de bir yolcu kılığında ortaya çıkan gizemli bir varlık olarak anlatılır. Ama işin sırrı şudur: Hızır, sadece gerçekten ihtiyacı olanlara ve sabredenlere yardım eder.

Nitekim pek çok halk hikâyesinde de bu öğreti verilir. Örneğin, yaşlı bir adam varlıklı ama kibirli bir tüccardan borç ister. Tüccar alaycı bir şekilde, "Ancak bir mucize olursa borcunu ödeyebilirsin!" der. Adam, çaresiz bir şekilde evine döner, dua eder ve sabreder. Birkaç gün sonra, tüccarın mallarını taşıyan kervanı bir selde kaybolur. Tüccar iflas eder ama yaşlı adamın tarlasında doğal bir su kaynağı bulunur ve köyün en değerli malına sahip olur. Hızır mı yardım etti, kader mi yönlendirdi bilinmez ama gerçek olan şudur: Zorluk yaşanmasa, çözüm de ortaya çıkmazdı.

Sıkıntılar Çözümün Anahtarıdır

Bu sözü sadece dini veya efsanevi bir anlamda düşünmek yanlış olur. Aslında bilimden sanata, tarihten iş dünyasına kadar pek çok alanda bu prensibin işlediğini görebiliriz.

1. Bilimde Büyük Buluşlar Genellikle Zor Anlarda Olur

Alexander Fleming, 1928 yılında laboratuvarın da çalışırken bir hata yapar. Bakteri kültürlerinden birini açık bırakır ve bir süre sonra küflendiğini görür. Ancak dikkatlice incelediğinde, küfün bakterileri öldürdüğünü fark eder. Bu tesadüfî gözlem olmasaydı, belki de bugün antibiyotikler bu kadar erken keşfedilmeyecekti.

Yani, Fleming'in rahat bir ortamda mükemmel çalışması değil, hatası ve o hata karşısında gözlem yeteneğini kullanması bilimde çığır açmıştır. Eğer o zor durumda olmasaydı, belki de tıbbın en büyük keşiflerinden biri hiç gerçekleşmeyecekti.

2. Tarihte Büyük Liderler Zorluklarla Yetişir

Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatına baktığımızda da bu sözü doğrulayan örnekler görürüz. Osmanlı’nın çöküşü, savaşlar, yokluk ve sıkıntılar olmasaydı, belki de Türkiye Cumhuriyeti doğmazdı. Kurtuluş Savaşı sırasında Anadolu halkı büyük bir yokluk içindeydi, ancak bu zor şartlar onların mücadele gücünü artırdı. Eğer işler yolunda gitseydi, belki de halk bağımsızlık mücadelesi verme gereği duymayacaktı.

Benzer şekilde, II. Dünya Savaşı'nda İngiltere, büyük bir yıkımla karşı karşıya kalınca Winston Churchill’in liderliği devreye girdi. Eğer savaş olmasaydı, Churchill belki de sadece bir siyasetçi olarak kalacaktı. Ancak zorluk, onu bir kahramana dönüştürdü.

3. İş Dünyasında Başarı Sıkışanların Elindedir

İş dünyasında da krizler bazen yeni fırsatlar doğurur. Steve Jobs, Apple’dan kovulduğunda büyük bir hayal kırıklığına uğradı. Ancak bu sıkışmışlık onu daha yaratıcı olmaya itti ve Pixar gibi yeni projelere yönlendirdi. Yıllar sonra Apple’a döndüğünde, bu tecrübeler onu daha güçlü bir lider haline getirdi.

Benzer şekilde, 2008 ekonomik krizi sırasında birçok insan işini kaybetti, ancak yeni girişimler de bu dönemde doğdu. Uber, Airbnb gibi şirketler tam da bu ekonomik sıkışıklık sırasında ortaya çıktı. Çünkü insanlar eski yöntemlerle ayakta kalamayacaklarını fark ettiler ve yenilikçi çözümler üretmek zorunda kaldılar.

Günlük Hayatta da Aynı Kural İşler

Bu söz sadece büyük olaylar için geçerli değil, bireysel yaşamlarımızda da aynısını görebiliriz.

Öğrencilikte: Son gün çalışılan sınavlar belki stresli olur ama bazen en verimli öğrenme o zaman gerçekleşir.

İş hayatında: Son teslim tarihine sıkışan biri, bazen en yaratıcı çözümü o an bulur.

Kişisel gelişimde: Bir insan konfor alanında yaşarken genellikle pek fazla çaba sarf etmez. Ancak zor durumda kaldığında yeni beceriler kazanmak zorunda kalır.

Bir köylü, tarlasına sürekli zarar veren bir fırtınadan şikâyet eder. Ama bir gün fark eder ki fırtına köyün diğer kısmına yöneldiğinde, onun tarlasına daha az zarar verir. Bunun üzerine, rüzgârdan korunaklı yeni bir tarım yöntemi geliştirir ve köyün en bereketli mahsullerini elde eder. Eğer o sıkıntıyı yaşamamış olsaydı, belki de hiç gelişmeyecekti.

Zorluk, Gelişimin Anahtarıdır

“Kul sıkışmayınca Hızır yetişmezmiş.” sözü aslında büyük bir hayat dersidir. Zorluklar, insanların içindeki gerçek potansiyeli ortaya çıkarır. Rahat bir hayat sürdüğümüzde genellikle büyük başarılar elde edemeyiz, çünkü ihtiyacımız olmaz. Ancak zor duruma düştüğümüzde aklımızı, cesaretimizi ve azmimizi daha iyi kullanırız.

Belki de hayatın en büyük ironilerinden biri budur: Gerçek gelişim, rahatlık içinde değil, zorlanarak ve sıkışarak gelir. Bunu fark eden insanlar, krizleri fırsata çevirir ve başarıya ulaşır.

Öyleyse, bir dahaki sefere kendinizi zor bir durumda bulduğunuzda, belki de bir "Hızır"ın size yardım etmek için beklediğini hatırlayın. Ama unutmayın, bazen o Hızır sizin içinizde saklıdır ve onu ancak sıkıştığınızda ortaya çıkarabilirsiniz.

Yükleniyor..
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Yeni Dönem Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.