‘Zimem Defteri’ni duydunuz mu?

Yazının Giriş Tarihi: 14.03.2025 00:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 14.03.2025 00:05

Bursa’da yazdan kalma günler yaşanıyor.

Bir de Ramazan ayında olunca; iftar sonrası herkes sokaklarda.

Ancak gezip, dolaştığımız yerlerdeki farklılıkları göremeyecek kadar at gözlüğü takmış durumdayız.

Merak duygusundan yoksun oluşumuz ruhumuzu öldürüyor, kimse de bunu fark etmiyor!
Mesela Hanlar Bölgesi’nde Sağrıcı Sungur Mescidi Önünde ‘Bursa’da Zaman Ramazan’ sergisini kaç kişi gördü, inceledi?

Grafik ve tasarımı Hüseyin Güler’e, uygulaması N1 Proje-Varba Mimarlık’a ait olan bu serginin kaynakçası da oldukça kapsamlı.

‘Bursa’da Eski Ramazanlar-Prof. Dr. Mefail Hızlı, Osmanlı’da Ramazan-Muammer Yılmaz, Ramazan Rehberi-Muzaffer Durgut, Nerede O Eski Ramazanlar?-Soner Demirsoy, Ramazan Kitabı-Mustafa Kara’

Ve görseller yapay zekâ yardımıyla oluşturulmuş.

Görsel bir harika; canlı, renkli, albenisi yüksek.

Açık havada olduğu için herkesin erişimi kolay.

Tabii bunun da sakıncaları var.

Küçücük çocuklar resimlerin altından geçiyor, resimlere oyuncak muamelesi yapıp, vuruyor.

Eserlere zarar verilmesini geçtim, kendilerine de zarar verebilirler.

Ama yeni nesil anne-babaların rahatlığı kimsede yok!

Eleştirilerimi bir kenara bırakıyor ve hemen serginin vermek istediği mesaja dönüyorum.

Resimlerin birer mesajı bulunuyor; geçmiş dönemlerin gelenekleri yapay zekâ ile aktarılıyor.

Birkaç örnek paylaşacak, devamını size bırakacağım.

Bayramda Pınarbaşı’nda buluşalım:

“Pınarbaşı, Osmanlı’dan itibaren Bursa’nın en önemli ve en eski bayram alanı olagelmiştir. Burada hazırlıklar günler öncesinden başlar, oyuncaklar temin edilir, çadır tiyatroları kurulur; cambazlar, sihirbazlar gelir ve karagöz oyunları bayram yerinde sahne alırdı. Pınarbaşı’na salıncaklar kurulurdu. Fakat bayram eğlencesi bununla sınırlı değildi. Tuluât oyuncuları da çadırlar kurar; 15-20 dakika süren marifetler yapar, oyunlar oynarlardı.”

Zimem Defteri:

Mahalle esnafının müşterileri için tuttuğu veresiye defteri anlamına gelirdi. Yakın bir geçmişte bile oldukça sık kullanılan veresiye defterleri, mahalle sakinlerinin borçlanarak esnaftan alışveriş yapmalarına olanak sağlıyordu. Varlıklı kişilerin, Ramazan ayı geldiğinde esnafın elindeki zimem defterlerindeki borçları, kimin olduğuna bakmadan ödemeleri toplumumuzun geleneklerinden biriydi. ‘Sağ elin verdiğini, sol el bilmemeli’ anlayışı ile yapılan bu yardımlarda ne borçlu hesabı kimin kapattığını öğrenir ne de yardımseverler kimin hesabını kapattıklarını!”

Diş kirası geleneği, sadaka taşı, Destimal-i Şerif, kandiller için; ‘ya mum ya para, hiç olmazsa 100 lira’ gibi pek çok gelenek yansıtılıyor.

Açıklamalarını merak diyorsanız, adres belli!

3 Nisan’a kadar Sağrıcı Sungur Mescidi Önünde sizleri bekliyor…

*****************************************************************

TRAFİK CANAVARLARI YANDI!

İş görüşmelerinin olmazsa olmaz sorusu benim için hep olumsuz yanıtlanıyor: Ehliyetim yok, almayı da düşünmüyorum.

Sanki diğer stres kaynakları yetersiz kalmışçasına bir de trafik çilesini çekmemiz bekleniyor.

Biri araba kullanırken yan koltukta bile yeterince geriliyorum.

Tüm şoförlere şapka çıkarıyor; bu çileyi nasıl çektiklerini sorguluyorum.

Bunu bu hâle getiren de yine bizim insanımız.

Kurallar yok, dikkat yok; ‘Ehliyeti kasaptan mı aldın?’ sorusu da bu nedenle bizim ülkemize has bir çıkışma şekli.

Hatta belirli hız limiti olan yolda gaza basıp; ‘Parasıyla değil mi, istediğim kadar hız yaparım’ diyenini de duydum.

O halde kurallara uyulması için gerekli olan yıldırıcı cezalar, öyle değil mi?

Bazıları yasalar yetersiz diyebilir.

Ama pek çok alanda ‘iş, iş sağlığı ve güvenliği vb.’ gerçekten kapsamlı, iyi çalışılmış kanunlar mevcut.

Sorun bunların uygulanışında!

Ne yazık ki toplum cezadan anlıyor; illaki canı yansın istiyor.

Madem öyle, gündeme düşen güncellemeye bir bakalım…

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya şu duyuruyu yaptı:

“2 bin 167 TL olan dur ihtarına uymama cezasına bir update lazımdı. Artık 47 bin TL ceza kesilecek. 60 günlüğüne de ehliyetine el konulup trafikten menedilecek.”

‘Parasını öderiz’ deseniz bile -ki tutar oldukça fazla- bakalım 60 gün ehliyetsiz kalmayı göze alabilecek misiniz?

Dilerim ki her alanda bu kadar caydırıcı cezalar görürüz.

Çünkü ahlaki erozyonla başka türlü başa çıkabileceğimizi sanmıyorum!

Beyaz Geceler…

11.03.2025 00:05

Dostoyevski'nin 1848 yılında yayımlanmış kısa öyküsü Beyaz Geceler, Chaplin Sanat Organizasyonluğunda, Bursa Aspera Sahne’de tiyatro izleyicisi ile buluştu. Turgut Ezgütekin, Azize Boyacı’nın uyarladığı, Turgut Ezgütekin’in yönetmenliğini yaptığı oyunda romandaki yazarı Okan Demir, Nastenka’yı ise A

Bu gece her şey balkabağına dönüşecek!

08.03.2025 00:05

Bir 8 Mart Dünya Kadınlar Günü daha geldi çattı. Böyle olacağına hiç gelmese keşke… Birçok kuruluş, hem yazılı hem görsel hem de çeşitli programlarla etkinlikler hazırladı, hazırlıyor… Birçok yazarımız da haliyle bugünü kaleme aldı. Tıpkı benim yaptığım gibi… Ama ben daha farklı bir yerinden tutaca

Taşıdıklarımız yüklerimiz mi?

03.03.2025 00:05

Teknolojik gelişmeler, bilginin hızlı yayılımı hayatımızı oldukça kolaylaştırıyor evet… Peki bizden neleri götürüyor? Kapitalist sistemin varlığını devam ettirebilme başarısının bir ayağı da tüketimi alışkanlık haline getirmek. Reklam-pazarlama (özellikle sosyal medya yoluyla) aracılığıyla tüketim

Alkışlar ‘Kürk Mantolu Madonna’ya

19.02.2025 00:05

“Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim. Sen bana dünyada başka bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin...” Aşkın bu ince, bu derin tanımını belki de sadece Sebahattin Ali yapabilirdi. Türk edebiyatına ‘Kürk

Bursa’da Rıfat Ilgaz konuşulacak

15.02.2025 00:05

Türk edebiyatında büyük bir iz bırakan usta yazar Rıfat Ilgaz, Nilüfer Belediyesi tarafından yılın yazarı seçildi. Kültür sanat alanında yaptığı etkinliklerle Bursa’ya önemli bir katkı sunan Nilüfer Belediyesi, 2013 yılından bu yana her yılı bir yazara armağan ediyor. Sabahattin Ali ile başlayan Y

Cinayetten çok ötesi…

12.02.2025 00:05

Polisiye roman deyince akla ilk isimlerden biridir Agatha Christie. Onun, Türkiye için önemi ise dünya edebiyatında büyük önem taşıyan ‘Doğu Ekspresinde Cinayet’ adlı romanını İstanbul’daki Pera Palas Otel’de yazmış olması. Pera Palas 130 yıllık tarihi boyunca Atatürk, Ernest Hemingway ve Alfred H

Bu yazıyı okuyorsanız çok şanslısınız!

23.01.2025 00:05

Şanslısınız çünkü hala hayattasınız… Hayattayız. Ata Demirel’in oyununda dediği gibi, “Bugün de sağ salim evime dönebildim.” Ama bu yarının garantisi değil. Albert Camus’un şu sözü ülkemizi çok iyi özetliyor: “Bir ülkeyi tanımak istiyorsanız, o ülkede insanların nasıl öldüğüne bakın.” *Yağmur yağ

‘Kaza, Köpek, Kahvaltı ve Yumurta’

21.01.2025 00:05

Nilüfer Belediyesi Nazım Hikmet Kültürevi’nde, Nilüfer Kent Tiyatrosu tarafından 2 sezondur sahnelenen ‘Kaza, Köpek, Kahvaltı ve Yumurta’yı iki kez seyretme fırsatı buldum. Aslı Ekici’nin yazdığı, Gökhan Kum’un yönettiği oyunda sahne alan Ayşe Gülerman Kum, Batuhan Pamukçu, Mesut Özsoy, Rabia Zehra

Bir gassalin trajikomik hikâyesi

17.01.2025 00:05

‘Ölünce beni kim yıkayacak?’ Bu reklam afişi Türkiye’nin gündemini bir anda değiştirdi. Billboardlarda sık sık bu afişi görenler, ölüm düşüncesini tekrar hatırlamanın korkusu ve öfkesiyle (belki de doğal olarak) tepki gösterdi. Bu afiş reklamının ardından fragmanı da yayınlanan Gassal, en çok konu

‘Bu fatura herkese kesilmeli!’

16.12.2024 00:05

Gemlik Belediyesi’ne ait Umurbey Hayvan Barınağı’nda yaşanan dehşet verici olay yürekleri derinden yaralamıştı. Barınağa ziyarete giden bir vatandaşın cep telefonu kamerasına yansıyan, aç kalan köpeklerin başka bir köpeği yediği görüntüleri tüm Türkiye’ye yayılmış ve büyük tepki çekmişti. Ülkemizde

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Yeni Dönem Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.