Ülkelerin gelişmesi sizce neye bağlı?
Sanayiye mi, ileri teknolojiye mi, güçlü ticaret ağlarına mı?
Peki, seçenekleri sıralarken aklınıza tarım geldi mi?
Dönem dönem çiftçilerin yaşadığı sorunlardan, kapımızda sinsice bekleyen kıtlık ihtimalinden bahsediyorum.
Ve hep Türkiye’nin yeniden ‘tarım’a önem vermesi gerektiğini savunuyorum.
Elbette sanayi, teknoloji ve ticaret kalkınma için olmalı.
Zaten birini diğerinden ayrı düşünmek, konuşmak, tartışmak mümkün değil.
Gidişatta bir terslik olduğunu hepimiz fark etmiş olmalıyız.
Zeytinliklerin yerine sanayi bölgeleri yapılırken, tarım arazileri imara açılırken ters gidişatı hiç mi hissetmediniz?
Öyleyse sebze ve meyveye ödediğimiz ve ödemeye devam edeceğimiz fahiş fiyatlarla yüzleşince öğreneceğiz!
1772-1823 yılları arasında yaşayan Ekonomist David Ricardo’nun Karşılaştırmalı Üstünlükler Teorisi’nden bahsetmekten keyif aldığım doğrudur.
Ne zaman konu kalkınma ve tarımla ilgili olursa hemen aklıma bu teori geliyor:
“Bir ülke, diğerlerine göre hangi malların üretiminde daha yüksek oranda (göreceli) bir üstünlüğe sahip ise o malların üretiminde uzmanlaşmalıdır.”
Türkiye de teori anlatılırken hep ele alınır ve tarımsal üretimi ile ön plana çıkar.
Ancak uygulamaya gelince durum hiç de iç açıcı değil!
Bunu tarlada ürün yanmasın diye çabalayan yerel yönetimlerden de anlayabiliriz…
Bursa’da Mustafakemalpaşa ve Karacabey ilçelerinde, tarlalardan değerinin altında alınmak istenen kavun ve karpuzlar nedeniyle zor durumda kalan çiftçiler için Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey devreye girdi.
Tarladaki kavun ve karpuzların çiftçiden 2-3 liraya alınmak istendiğini duyan Başkan Bozbey, ürünlerin Tarım Peyzaj A.Ş. tarafından, değerinde ve doğrudan çiftçiden alınması ve ihtiyaç sahibi vatandaşlara ücretsiz olarak dağıtılması talimatını verdi.
Toplam 700 ton civarında ürün alımı yapılarak, 17 ilçede vatandaşa dağıtmayı hedefleyen Bursa Büyükşehir Belediyesi, hem ürünleri değerinde alarak üreticinin mağdur edilmesini önlemeyi hem de sıcak yaz günlerinde ihtiyaç sahiplerinin kavun ve karpuza ücretsiz ulaşmasını amaçlıyor!
Bu uygulama çok kıymetli!
Üstelik gıda enflasyonunu göz önünde bulundurursak, kamu eliyle duruma müdahale edilebileceğinin de minimal bir örneği.
Tarım Peyzaj A.Ş. personeli tarafından ilk aşamada 100 ton kavun ve karpuz, Ortabağlar Fakülte Cami önü, Yavuzselim Aziziye Merkez Cami önü, Dikkaldırım Mihraplı Parkı önü, Soğanlı Merkez Cami önü ve Nilüfer Işıktepe Cami önünde vatandaşlara ulaştırılırken, İznik'te 14, Orhangazi ilçesinde ise 10 ton karpuzun dağıtımı bugün gerçekleştirildi.
Haber ulusal ve yerel basının gündeminde oldukça ilgi gördü. Sosyal medyada da durum farklı değil.
Şimdi tat kaçıracak başka bir soru soracağım:
Çiftçi hep bu şekilde mi kurtarılacak?
Asıl yapılması gereken nedir?
Cevabı TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Dr. Fevzi Çakmak’tan aldım.
Başkan Çakmak:
“Üretim planlamasının yapılması lâzım.
Şu anda sorun sadece kavun, karpuzda değil; domateste de geçerli. Her yıl sorun yaşanan ürün değişecek, kökten çözüm bulunmadığı sürece bu şekilde olacak.
Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan çiftçiye pansuman oldu. Ancak gerekli planlamaların yapılması şart! Bu planlamaları üreticiye uygulatmanın da yolu bulunmalı. Kastettiğim despotizm değil. Teşvikler olmalı. Ülkenin hangi ürüne ne kadar ihtiyacı var tespit edilmeli ve o ürünün ekimi için çiftçi desteklenmeli.
Dayatma yapılırsa çiftçinin çok kazanacağı ürünü elinden alıp, başka ürün ektirmek mağduriyet yaratır. Devlet desteğini gerekli gördüğü ürüne kaydırabilir. Alım garantisiyle de destekler genişletilmeli!”
***
Uzman görüşünün üzerine söze gerek yok bence.
Ne zaman tarımı hatırlayacağız, o gün kurtulacağız…