Hava Durumu

Superman gazeteciydi!

Yazının Giriş Tarihi: 12.10.2024 00:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 11.10.2024 18:09

Haftayı kapatırken biraz da ‘bizden’ bahsetmek istiyorum.

Genellikle gazetecilere atfedilen günlerde ayıp olmasın diye değinilen mesleğimiz; herkesin sesini duyurmak için çabalıyor ancak her geçen gün kendisini yitiriyor.

Gelecek kaygısı artık rutinimiz!

Normal şartlarda aynı sektörde çalışanların birbirine destek olması beklenir.

Ne yazık ki bu ruhu da yakalayamaz hâle geldik.

Çevremdeki;

“Bulamadık böyle iş.

Ye, gez, eğlen; bir yazı yazıp maaş al, ne güzel hayat…” gibi söylemler artarken, kimse sektörün sorunları için ciddi adımlar atmayı düşünmüyor.

Çıkan sesler cılız kalıyor ya da bastırılıyor.

Meslek büyükleri ilelebet yaşayacakmışçasına gençleri eleştiri tarzlarıyla eziyor, ‘derhal bırakıp git’ mesajı veriyor.

Hele medya patronlarının:

“Gazeteci para kazanmaya odaklı değildir, idealisttir.

Gerekirse aç yaşar, sokakta yatar, canını ortaya koyar ama çalışır” açıklamaları beni benden alıyor.

Kurulan her ifadeden ‘kurumunu sevmiyor, problem yaşıyor’ çıkarımları yapanlar mevcut.

Hâlbuki bunun çalıştığımız kurumlarla hiçbir ilgisi yok.

Bu Türkiye’nin her noktasında kendisine ‘gazeteciyim’ diyen herkesin ortak sorunu.

En azından ben cümlelerimi buna inanarak kuruyorum.

Sizden de okurken bunu göz önünde bulundurmanızı rica ediyorum…

Ve İzmir’de gerçekleştirilen 2. Basın Kampı’ndan bildiriyorum:

“Superman gazeteciydi ama gazeteciler süper kahraman değil!”

Bizi de duyun!

Basın Özgürlüğü ve Medya Araştırmaları Derneği (BAMAD) tarafından düzenlenen İzmir Basın Kampı’na, BAMAD Başkanı-İz Medya İmtiyaz Sahibi Ümit Kartal, İz Medya Yayınlar Koordinatörü Murat Attilâ aracılığıyla, gazetemizin Genel Yayın Yönetmeni Burhan Kaya ile katılım sağladık.

#yolarıyoruz #yolaçıyoruz mottosuyla İzmir, İstanbul, Ankara, Bursa başta olmak üzere diğer illerden de gelen basın mensupları, yerelde ve ulusalda mesleğin geldiği durumu ve geleceğini tartıştı.

İlk gün oturumları arasında ‘Medya ve Sendikal Örgütlülük’ vardı. Bu başlıkla çektiğim fotoğrafları sosyal medya hesaplarımda yayınladığım gibi takipçilerden yorumlar gelmeye başladı.

“Siz sendikaya üyesi misiniz?

Gazetecilerin sendikası mevcut mu?” gibi sorular aldım.

Ve tabii ki güldüm.

Cevap tek kelime ve net:

Yok!

Olana üye olmak da işlevsiz.

Zaten oturumun amacı da buydu; -bilmek ve inanmak sistemi, gidişatı değiştirmeye yetmese de- farkındalığı sağlamak, teşvik etmek.

Dün ise güne Gazete Duvar’dan Barış Avşar’ın, Fikir Gazetesi’nden Murat Büyükyılmaz’ın ve Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ) Başkan Yardımcısı Mustafa Kuleli’nin katılımıyla düzenlenen ‘Yeni Mecralar’ oturumuyla başladık.

Hep vurguladıklarımızı bir bütün hâlinde Mustafa Kuleli sundu.

Tartışmanın fitilini ateşlese de ben katıldığım görüşlerine yer vermek istiyorum.

***

Öncelikle şuna bir açıklık getirelim, bugün yerel yönetimlerin reklamları kesilse ve Basın İlan Kurumu kapansa çoğu medya yoluna devam edemez, öyle değil mi?

Bunu vurgulayarak söze başladı Kuleli; “Yaşam destek ünitesi olmadan kimse ayakta duramayacak halde” ve şöyle devam etti:

“İyi bir haber pahalı olur. İyi bir voleybolcuyu düşünün. Ücreti ve imkanları yükselmiyorsa neden devam etsin. Gazetecilerin de iyi haberlere imza atabilmeleri için hem teknik imkânlara ihtiyaçları var hem de kendi ihtiyaçları için iyi birer gelire. Türkiye’de durum ne? Kıdemli olanlar asgari ücretin biraz fazlasını alabiliyor. Parlak çocuklar meslekten kaçtıkça da haberlerin kalitesi düşüyor. Algı, gazeteciliğin hobi olduğuna yönelik gelişirken, aileleri varlıklı olanlar tercih ediyor.”

Katılanları görebilir miyim?

İtirazı olanlar sebebini izah ederse sevinirim.

Tabii ki bu kadar değil.

Kuleli, sermayenin örgütlenmede bizden daha başarılı olduğunu belirterek sendikalaşma rüyasına da dem vurdu ve gazeteciliği siyasi basamak olarak görenler için de

“Bunlar gazeteciliğin zıttı. Çünkü bu bir meslek. İnsanların bu işi profesyonel olarak yapması gerekir. Yeni mecralarla basın sakatlanmaya başladı. Hiç kimsenin gerçek bir içerik üretme derdi kalmadı.

Pastadan daha büyük bir dilim alalım deniyor; ortada pasta yok ki.

Mali sorunlar hiç düşünmeden gazete kurulursa, batması kaçınılmaz.

Başarılı gazetecilerin son dönemde sektörü bırakıp gittiğini siz de fark ediyorsunuz. Genç bir gazeteci varsa iyi finanse edeceksin ki işi devam ettirsin. Ulvi bir amaç varmış havası estiriliyor. ‘Biz para vermeyelim, onlar çalışsın’ fikri hâkim. Romantizmle, ülkeyi kurtarma mantığıyla hareket edemeyiz. Superman gazeteciydi ama gazeteciler süper kahraman değil!”

***

Diğer oturumların ayrıntılarıyla kaldığımız yerden devam edeceğiz…

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.