Günlerdir yağmur yağsın diye bekliyoruz.
Ama on dakikalık geçişlerle trafik tıkanıklığına neden olup gidiyor.
Artık yağışın bile normaline hasret kaldık.
Ya sel, ya dolu hemen bir infial hali.
Derdimiz güneş, aşırı sıcak değil, nem çok nem...
Bu hava durumu artık psikolojimizi bile etkiliyor. Hele kronik hastalıkları olanlar artık kışı özlüyor.
Kış olduğu zaman da doğalgaz faturası gelecek diye korkuyor, zihinlerinde durumu evirip çevirip kararsızlık yaşıyor insanlar.
Neyse ki şu andaki duruma kişilerin müdahalesi söz konusu değil.
Tabii ki şimdilik…
Bu nem ve nefes alamama hali canımıza tak etti.
***
Konuyla ilgili bilgi almak için Bursa Osmangazi Meteoroloji İstasyon Müdürlüğü’nü aradım.
Meteoroloji Uzmanı Can Muhammed Güllü ’ye bu durumdan ne zaman kurtulacağımızı sordum.
Yaz zaten geç başladı, geç biter çıkarımlarında bulunanlar var. Ancak şu an öyle bir veri yok. Uzun vadeli tahminlerin tutarlılığı olmadığı için beş günlük tahmin raporları yayınlandığını belirten Güllü; pazar gününden itibaren nem bombasından yavaş yavaş kurtulacağımızın müjdesini verdi.
İki gün sürecek yağışlar için zaten Bursa Valiliği başta olmak üzere tüm kurumlar uyarılarda bulundu, telefonlarımıza AFAD sel, yıldırım, dolu için uyarı mesajı gönderdi.
Ağustos ayı yaz mevsiminin en sıcak dönemi.
Bu, yağışla birleştiği zaman hava serinlemiyor aksine daha da ısınıyor.
Nem oranının yüzde 98 hatta yüzde 100’e çıktığını söyleyen meteoroloji uzmanı Güllü, geçmiş yılların verileriyle bu dönemi karşılaştırdıklarında ani yağışların eskiden daha az olduğunu, bu sebeple de bu sene boğucu hava olduğunu söyledi.
Geçtiğimiz günlerde Kocaeli’nde tek bir buluttan tek bir noktaya yaklaşık 3 saat yağmur yağmış ve sosyal medyada konu hashtag olmuştu.
Bunun sebebi de belli bir noktada ısınan havanın ani şekilde yükselmesi ve soğuması ile oluşan konveksiyonel yağışlar.
Bunun normal olduğunu söyleyen Güllü; bu şekilde yağışlar sokaktan, sokağa, binadan binaya bile değişiklik gösterebilir dedi.
Yani her an belirlediği tek noktaya yağış atıp geçebilir bulut!
Bursa’nın denize kıyısının olması da cabası. Çünkü yağmur bulutları denizin üzerinden geçerek gücüne güç katarak geliyor ve süper hücreye bile neden olabiliyor.
Geçen sene de dâhil olmak üzere tüm Marmara’da süper hücreyi gördük, yaşadık, sele hep birlikte kapıldık zaten.
Kış aylarında da kar yağışlarında artış ve seller oldu.
Tüm bunlara neden olan asıl sebebi sorduğumda ise şaşırmayacağınız bir cevap aldım: Küresel ısınmaya neden olan şehirleşme, betonlaşma, yeşilin kaybı!
Özellikle şehir merkezlerinde toprak alanlarının hızla yok olması süper hücrenin şehirlerde yaşayan kişilerin felakete sürüklenmesine sebep oluyor.
Yağış olduğunda bu suyu tutacak toprak yok, ağaç yok, bitki örtüsü yok!
Daha öncesinde de bu şekilde yağışların olduğunun altını çizen Meteoroloji Uzmanı Can Muhammed Güllü; bu sonucun normal olduğunu, kentselleşmeyle durumun vahim sonuçlara yol açtığını da vurguladı.
Sonuç olarak pazara kadar bu havayı mecbur çekeceğiz.
Bireysel olarak bir suçumuz yok diye düşünsek bile maalesef bu sistemin bir parçasıyız.
Yani doğanın yok edilişinde en azından sessiz kalışımızla bir katkımız var.
Sıcaktan aşırı derecede yıldım.
Yaz gelsin de kemiklerimiz ısınsın diyenlere selamlar…
Not: Meteoroloji Uzmanı Can Muhammed Güllü’ ye verdiği bilgiler için teşekkür ediyorum.