Memur Cumhuriyeti - 2

Burası ‘memurlar ülkesi’ dediğimde bana kızanlar oluyor.

Daha önce bir yazımda şu ifadeleri kullanmıştım:

“…Kamu ile özel arasındaki ücret adaletsizliği gittikçe rahatsızlık uyandırmaya başladı.

Toplumun diktesi, Memur Cumhuriyeti yarattı.

Ancak kamu çalışanı olmamak yalnızca KPSS’yi kazanamamanın bir sonucu değildir.

Bir tercih meselesidir!”

‘Tatil, sosyal hak ve maaş’ üçgeninde bakınca özel sektör çalışanına misliyle fark atan memurlara, ‘yarım gün çalışma’ hakkı da getiriliyor.

Ama mutsuzlar çünkü maaş da yarıya düşecekmiş!

Ben bundan şikâyet edeni de duydum:

“Yarım gün çalışma hakkı deniyor ama maaşımın yarısını ödeyecekler; istemem o zaman. Nasıl geçinirim?”

Şunu yazarken bile sinirleniyorum.

Bir de yüzüme söylenirken neler hissettiğimi siz düşünün.

Düzenlemedeki ibare; ‘çocuklar ilkokula başlayana kadar’.

Yani neredeyse 6 yıl boyunca yarı zamanlı çalışacaklar ve ‘tam maaş neden yatmıyor?’ diye soruyorlar.

Sizce neden?

***

‘Özel sektörde çalışanlar’ tamlamasını duyunca, memurları korumak için akıllara sendikalı işçiler geliyor.

Asgari ücretle ev geçindirenler, sigortasız çalıştırılanlar, mesaisi ödenmeyen ve ‘istemiyorsan kapı orada senin yerine çalışacak binlerce insan var’ denilenler es geçiliyor.

Halbuki kimsenin memurları korumasına gerek yok.

Beğenilsin, beğenilmesin şu anda içinde bulunduğumuz şartlara bakınca toplumun en ayrıcalıklı kesimi onlar!

Evet, geçim derdi hepimizi mahvetti; enflasyon herkesi vurdu.

Ama hep dile getirdiğim gibi iki grup arasındaki makas hızla açılıyor; maaşı baz alsak en az 3 kat fark mevcut.

Demem o ki; söylenmeyi bırakın!

Yarım gün çalışma düzenlemesinin nasıl olacağına bakalım…

***

Eylem Planı kapsamında aile kurumunun öneminin vurgulanması, aile içindeki birlik ve beraberliğin korunması, mevcut riskler karşısında ailenin topyekûn desteklenmesi amacıyla 2025 yılı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından ‘Aile Yılı’ olarak ilan edilmişti.

Bu kapsamda hükümet bahsettiğim uygulamayı hayata geçirmeye hazırlanıyor.

Haberlerde yer alan bilgilere göre:

Yarı zamanlı çalışma modeli hem doğum hem de evlat edinme durumlarında geçerli olacak.

Yarı zamanlı çalışma hakkını kullanmak isteyen memurlar, haftalık 40 saat olan çalışma süresini 20 saate düşürebilecek. Ancak bu durum, maaşlarının da yarı yarıya azalmasına neden olacak.

Eşler bu haktan aynı anda faydalanamayacak.

Düzenleme, çocuğun ilkokula başlamasına kadar geçerli olacak!

-Her satırda bazılarının söylenmelerini zihnimde duyuyorum.

Ne demek eşim de faydalanamayacak? Zaten ikimizin birden maaşı yarıya inerse hayatta kalamayız…-

Taslağa göre, memurlar haftanın belirli günlerinde tam gün çalışabilecek veya haftanın 5 günü en az 3 saatlik bir çalışma düzeni oluşturabilecek.

Çalışma saatleri, yetkili amir tarafından ocak ve temmuz aylarında değiştirilebilecek.

Yarı zamanlı çalışan annelere süt izni verilmeyecek.

Her bir çocuk için ayrı ayrı bu hakkın kullanılabileceği de belirtildi.

Daha önce vurguladığım gibi evlat edinen memurlar da aynı şartlardan yararlanabilecek.

***

Devlet Memurları Kanunu’na 2016 yılında eklenen yarı zamanlı çalışma hakkı, bugüne kadar uygulanmamıştı.

Hükümet, bu düzenlemeyi hayata geçirmek için bir yönetmelik taslağı hazırladı. Taslak şu anda görüşe açık durumda ve son şekli Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından verilecek.

Son günlerde bu sistem pek çok programın gündeminde.

Olurunu, olmazını tartışıyor; müjde diye yayınlıyorlar.

Eğer geçim derdiniz yoksa çocuğunuzu kendiniz büyütebilin diye tanınacak bu hak, kesinlikle ‘müjde’ niteliğinde.

Elbette insanları memnun etmek çok güç.

-Bunu derken hiçbir siyasi partiyi, şahsı övmek amacında değilim. Ama verildikçe daha fazlasını talep edenlerle başa çıkmak gerçekten zor.-

Peki, özel sektörde çalışırken çocuğu olanlar ne yapsın?

Sosyal medyadan gönderilecek mesajları şimdiden görebiliyorum:

‘Sayın gazeteci bunu memura değil-devlete soracaksınız…’