Karne kaldırılıyor, kaygı erteleniyor!

2025’e değişik haberlerle adım atıyoruz.

En çok öğrencilerin sevineceği bir dönem olacak gibi duruyor.

Sınavlar ve ödevler…

Hepsi de stres kaynağı.

Tabii sorumluluğunun farkında olup, önemseyen, bu uğurda emek veren çocuklar için!

Belki eğitim sistemindeki değişiklikleri kendi devrimizle kıyaslıyor ve:

‘Şimdikiler çok şanslı’ diyoruz.

Yine de kaygı bozukluğu yaşayan ve bunun sonucunda çeşitli rahatsızlıklar geçiren tanıdıklarım var.

Özellikle yıl sonunda alınan karneler ve yeni bir yola adım atmayı sağlayan o geçiş sınavları travma sebebi.

Tam olarak ‘müjdemi isterim’ diyemezsem de; karnelerin artık tarihe karışacağı haberi gündeme düştü.

Çünkü yerine ‘gelişim raporu’ uygulaması geliyor.

***

Haberin ayrıntıları şöyle…

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, İstanbul Sabancı Öğretmenevi’nde gazetecilerle bir araya geldi.

Bakan Tekin, 2024 yılını değerlendirdi ve 2025 hedeflerini paylaştı:

“Özel okul ücretlerini takip ediyoruz. Eğitim ücretlerine enflasyon oranında zam yapamadıkları zaman bunu başka alanlarda -kitap, yemek, kıyafet- telafi etme yoluna geçmişlerdi. Örneğin bizim bedava dağıttığımız kitap setinin benzeri için 50-60 bin TL ücret isteyen özel okullar vardı. Orada yeni bir düzenleme getiriyoruz. Bu ücretleri sisteme girmelerini istiyoruz ve ödeme süreçlerini de takip ediyoruz. Yönetmelik değişikliği muhtemelen yeni yılın başında girmiş olur…

Ayrıca ilkokullarda karne uygulamasının yerine gelişim raporu uygulamasına geçmiş olacağız…”

Özel okulların fiyatları dudak uçuklatıyor ve buna rağmen velilerin talepleri özele doğru kaymaya devam ediyor.

Bunun sebepleri ve eğitimin özelleştirilmesini başka bir yazıda ele alırım diye düşünüyor ve ana konuma geri dönüyorum.

***

Henüz elimizdeki bilgi Bakan Tekin’in açıklaması kadar olsa da, ‘karnelerin kaldırılması’ uygulamasının öğrenciler üzerinde yaratacağı psikolojik etkileri Mavi Ağaç Psikoloji Danışmanlık Kurucu Uzman Psikolojik Danışman Ömer Aktürk ile konuştuk.

Daha önce ilkokullarda sınavlar kaldırılmış; notların gelişime göre belirlenmesine karar verilmişti.

Artık karnelerin de kaldırılacak olmasıyla birlikte sınav odaklı eğitim sistemine yavaş yavaş veda ediyor gibi duruyoruz.

Yine de aklımızda sorular mevcut.

Doğru bir performans sistemi nasıl kurgulanacak?

Öğrenciler ve öğretmenler bu sisteme hazır mı? vb…

Uzm. Psikolojik Danışman Ömer Aktürk, yıllardır çocuklarla bir arada olduğu için alanında tecrübeli ve buna dayanarak durumu şöyle değerlendirdi:

“Çocukların, sınav odaklı eğitim sistemine geç dâhil olması, ileriki dönemlerde uyum sağlamayı zorlaştıracağından, öğrencilerde performans kaygısı oluşacağını düşünmekteyim.

Her ne kadar Milli Eğitim Bakanlığı bu sistemi, çocukların erken yaşta sınav kaygısı yaşamasını engellemeye yönelik olsa da bizi başka sorunlar bekliyor.

Çocuklar ortaokul dönemine kadar hiç sınav görmeyecek.

Teknik, strateji ve zaman yönetiminden bihaber olacaklar.

Üstelik yaşamın doğal bir parçası olan stresin üstüne nasıl gideceklerini de öğrenmeden; yoğun sınavların ve sınıf geçme-kalma sisteminin olduğu ortaokula başlayacaklar.

LGS sürecini daha hesaba katmadım bile.

Bu durum, önlenmek istenilen kaygıyı ortadan kaldırmak yerine erteleyerek ileriki aşamalarda daha büyük kaygı durumuna yol açma olasılığına sahiptir!”

Türkiye’de mecburen her kademede bir eleme mevcut.

Nüfus kalabalık, herkes bir şekilde diploma sahibi olmak istiyor.

Hâliyle sınavlar kaçınılmaz oluyor.

Aktürk’ün dediği gibi kaygı yalnızca erteleniyor!

***

“Bu öğrenciler ortaokul ve lise sürecine girdiklerinde bu sefer daha büyük bir baskı ve stres altına girebilirler. Okula gitmek istememe, sınavlara hazırlıkta yoğun kaygı ve endişe gibi problemler bu sistemin oluşturabileceği sorunlar arasında sayılabilir” diyerek açıklamasına devam eden Aktürk:

“Karne ve notlandırma sistemi ortadan kalktığında hem öğrenciler, öğretmenler hem de veliler çocuğun hangi derslerde ne durumda olduğunu, hangi konuları yapamadıklarını ve anlamadıklarını tespit etme noktasında zorluk yaşayabileceklerdir. Bu yüzden öğrencilerin ileri kademelerde zorluk çekmemeleri için ilkokul 3 ve 4. sınıflarda sınavlara dâhil edilmesi ve karnede notlarını görmesi akademik ve psikolojik açıdan daha sağlıklı olacaktır.”

‘Kimse hiçbir şeyden memnun olmuyor’ diye siz de düşündünüz mü?

Evet, ama ilerleyen dönemlerde kaygı katlanarak çocukların önüne çıkacaksa nasıl yüzümüz gülsün?

Bazı uygulamalar bütüncül ele alınmalı, ayrıntılar iyice planlanmalı.

Umarım deneme yanılma yöntemiyle bir nesil daha heba olmaz!

***

Mutlu, sağlıklı, sevdiklerinizle birlikte geçirebileceğiniz bir sene diliyorum!

Yeni yılınız kutlu olsun…