Hava Durumu

İyi ki devlet hastaneleri var!

Yazının Giriş Tarihi: 14.11.2024 00:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 14.11.2024 00:05

Sağlığınızı kaybetmeye görün…

Tüm dertler çöpe gider; kapı kapı teşhis-tedavi diye gezmeye başlarsınız.

Boşunadır; işi, insanları, akrabaları takmak.

Hele bir de muayene için devlet hastanelerinde yer bulamadıysanız, vay halinize.

Özel hastanelere gitmek yerine aylarca Çekirge Devlet Hastanesi ya da Bursa Şehir Hastanesi’nden randevu aramaya devam ettiğini bildiğim tanıdıklarım var.

‘En kötü acilden giriş yaparız ama o paraları ödemeyiz’ diyorlar.

Haklılar!

Özellerde neredeyse selam vermek bile ücretli hâle gelirken gereksiz kan tahlili, röntgen ya da MR istendiğine dair şikâyetleri de çokça duyuyoruz.

Eğitim ve sağlık sisteminin özelleştirilmesi fikrine en başından beri karşı olanlar şimdi ‘biz demiştik, dinlemediniz’ siteminde bulunuyor…

***

Sistemsel tıkanıklık, fakirliğin kısır döngüsü gibi bir sarmal oluşturdu.

Durumu özetlemek gerekirse:

Bazı branşlarda -ki bunlar genellikle hayati branşlar oluyor; kardiyoloji, nöroloji, genel cerrahi vb.- kamuda yer bulamayınca hastalar, gözünü özele çeviriyor. İmkânı olanlar yüksek meblağları vermeye razı gelerek yola düşüyor.

Muhakkak kalabalık olmamasının vermiş olduğu rahatlıkla daha özenli hizmet alıyor, tüm tetkiklerinden sonra sorularını sorabiliyor ve bir sonraki kontrole kadar rahat ediyor.

Ancak imkânı olmayanlar kendilerine sıra gelene kadar randevu alma sayfasının başında bekliyor ve tedavi olamıyor.

Bunun böyle olmadığını iddia edebilir misiniz?

Sadece çevremden duyduklarımla genelleme yapmıyorum.

MR için Karacabey ya da İnegöl’deki hastanelerde 10 gün sonrasına randevu oluşturulabileceği söylendi bana da.

Hatırlarsanız kışkırtılmış hasta modelinden bahsedilmişti sağlık otoriteleri tarafından.

Çekirge Devlet Hastanesi’ne ne zaman gitsem tıklım tıklım.

Ayda bir herhangi bir sorunu olmadığı hâlde tüm birimleri gezen 65 yaş üstü kişilere de tanık oluyorum.

Sanmayın ki tek dertli taraf sadece hastalar; doktorlar ve diğer tüm sağlık çalışanları da yılmış, bezmiş durumda.

Sağlıkta şiddet başlığını ele alırsam bu yazı uzayıp, gider.

Ancak günü beş dakikada bir yeni hasta görerek ve bu sürede teşhisi belirleyip, reçete yazmak zorunda olan doktorları bir de şiddetle karşı karşıya bırakmak hem devlet hastanelerinden özele geçişlerin yolunu açıyor, hem de ülkeden gidişin…

Toplumsal pişmanlık yaşamak üzereyiz.

Ben ne zaman özel hastanelerin önünden geçsem aksaklıklara rağmen, ‘iyi ki devlet hastaneleri var’ diye şükrediyorum.

Kıymetini bilelim!

***

Pişmanlığın ön gösterimi aile hekimlerinin greve gitmesiyle yaşandı.

Aile Hekimleri Sözleşme ve Yönetmeliği, hekimlerin ve meslek örgütlerinin tüm itirazlarına rağmen 1 Kasım'da yürürlüğe girdi.

Türk Tabipleri Birliği (TBB), sendikalar ve ilgili derneklerin oluşturduğu 14 kuruluş, yönetmeliği protesto etmek üzere üç günlük iş bırakma kararı aldı.

Aile sağlığı merkezlerinde çalışan hekimler, hemşireler ve ebeler tarafından tartışmalı yönetmeliği protesto etmek için ülke çapında üç günlük iş bırakma eylemi gerçekleştirildi.

Eyleme; Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası (AHESEN) Aile Sağlığı Çalışanları Ebe ve Hemşire Dernekleri Federasyonu (ASEF) Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası, Genel Sağlık İş, Hekim Birliği Sendikası, Hekim-Sen, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, Tabip-Sen, Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerler Derneği (TÜMRAD-DER) Tüm Tabipleri Birliği ve Türkiye Aile Hekimleri Uzmanlık Derneği destek verdi.

İlaç yazdırmak isteyenler dışında belki fark eden olmadı ama BBC Türkçe'ye konuşan hekimler, daha şimdiden aile sağlığı merkezinde (ASM) çalışan sağlık personeli arasında istifaların başladığını belirtti.

Hak kayıplarına sebep olacağı değerlendirilen yönetmelik sebebiyle, ASM'lerden ayrılacak sağlıkçı sayısının giderek artacağı öngörülüyor!

***

Yorumu size bırakıyorum…

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.