“Bursa yalnızca Türkiye’nin değil, dünyanın en önemli kentlerinden biri!”
Bu ifadeyle sözlerine başladı Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey.
Her fırsatta şehrin hak ettiği değeri görmemesinden yakınanlar ilginçtir ki; hiçbir şey yapmadan işlerin yoluna gireceğini zannediyorlar.
Halbuki kaldırımları düzeltmek, alternatif güzergahlar için yollar planlamak ya da diğer altyapı çalışmaları kadar önemli olan kültür-sanat projelerini de hayata geçirmek istenilen markalaşmaya bizi bir adım daha yaklaştıracak.
Bu bilinçle hareket eden Başkan Bozbey, 28. Uluslararası Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Festivali’nin startını, Tayyare Kültür Merkezi’nde düzenlenen basın toplantısıyla verdi.
Toplantıya; Başkan Bozbey ile Uluslararası Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Birliği (ASSITEJ) Başkanı Oya Kermani, Bursa Kültür Sanat ve Turizm Vakfı (BKSTV) Başkanı Duygu Kaplan ile Genel Sekreter Feza Soysal, Bursa Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Ali Düşenkalkar, Festival Direktörü Prof. Dr. Tülin Sağlam da katılım sağladı.
Uluslararası Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Festivali’nin 28’incisi, 14-19 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilecek.
Bahar, hava şartlarına rağmen geldiğini festivallerle müjdelerken, Bursa’yı oldukça hareketli günler bekliyor…
***
Bu sene ücretsiz olan etkinlikler için ‘www.seans.com.tr’ sayfasından yer ayırtma işlemi yapılması gerekiyor.
23 bin çocuk, genç ve yetişkine ulaşmayı hedefleyen projede; 8 farklı ülkeden tiyatro toplulukları ve 12 yerli tiyatro grubu sahne alacak.
Özbekistan’dan Norveç’e, Estonya’dan İran’a kadar uzanan bir coğrafyadan toplamda 20 tiyatro topluluğu, kentimizin dört bir yanındaki 16 ayrı sahnede oyunlarını sergileyecek.
Haberi alan internet sitesine kayıt işlemlerini yapmaya başladı bile.
Sürdürülebilirlik için halkın talepkâr olması gerekiyor ki son dönemde ciddi bir şekilde ilginin arttığını görüyoruz.
Bunu karşılayabilmek adına festival programı ilçelere de pay edilmiş.
Tabii salon sıkıntısı mevcut ancak en kısa sürede bu eksikliğin giderileceğini vurguladı Başkan Bozbey ve tiyatroya verdiği önemi her cümlesiyle vurgularken de -siyaseten değil- samimi ifadelerle bunu aktardı:
“Eğer bir kentte gençler hayal kurabiliyor, kendini özgürce ifade edebiliyorsa, o kent umutla büyür.
Sanatla beslenen, kültürle büyüyen, düşünen ve üreten bir kent.
Tiyatroyla büyüyen her çocuk; daha adil, eşitlikçi ve vicdanlı bir dünyanın temelini atar.Biz, kültür ve sanatı toplumun her kesimi için ulaşılabilir kılmak istiyoruz.
Bursa’mızı çocukların, gençlerin ve sanatın buluştuğu bir yaşam alanına dönüştürmek istiyoruz.
Biz istiyoruz ki her çocuk, her genç sahnede kendini görsün. Özgürce düşünsün, özgüvenle konuşsun, geleceğe umutla baksın. Bu festival, çocukların ve gençlerin gülümsemesi için attığımız adımların en anlamlılarından biridir.
Gelin, sahnede yükselen umutla, birlikte yürüyelim.
Gelin, Bursa’mızı yaratıcı düşüncenin, çocukların ve gençlerin hayal gücünün kenti yapalım.
Bursa’mızın dört bir yanından çocuklarımızı, gençlerimizi ve ailelerimizi bu özel festivalin parçası olmaya davet ediyorum!”
Unutmadan, yalnızca oyunlar sergilenmeyecek; aynı zamanda atölyelerle, söyleşilerle, değerlendirme toplantılarıyla çocuk ve gençlik tiyatrosunun bugünü ve geleceği üzerine çalışmalar yürütülecek.
Bu yönüyle festival hem bir sahne hem de bir düşünce platformuna dönüşecek.
***
Toplantı sonunda sorular da soruldu elbette.
Oyunlara getirilen kısıtlamalara dem vuruldu.
Yasaklar her devrin her ülkenin kaderinde var.
Tabii ki kimse yasakların olması gerektiğini savunmaz.
Nitekim “Sansür hükümetlerin değil, halkın işidir. Halk beğenmediği oyuna gitmez” yanıtı geldi.
Bazen yaşadığımız şeyler mantıksız geliyor, dert yanmak zorunda kaldığımız durumlara şaşıyorum.
Umarım ki daha aydınlık günleri gelecek nesiller görür ve temelleri atılan projeler sürdürülebilir olur…