6 Şubat Kahramanmaraş Depremi’nden sonra hayatımızda hem çok şey değişti hem de hiçbir şey değişmedi.
Daha fazla farkındalık sağlandı, birlik olundu ama icraata geçilemedi.
Artık bazı cümleleri duymak bırakın öfkelendirmeyi, çoğumuzu çıldırtıyor.
Sürekli uzman isimlerin:
“Bursa’ya dikkat edin, önce orası yıkılacak.
İstanbul’dan önce Bursa tehlikede” sözleri nasıl fenalık geçirtiyorsa;
“Kentsel dönüşüm çok önemli.
Bir an önce şehirde dönüşüm başlamalı…” gibi ifadeler de çileden çıkarıyor.
Çok doğru!
Bugün farkındalık testine girsek yüzde 100 başarılı oluruz.
Evet, sizi ikna etmek adına belirteyim, kesinlikle rantsal değil, kentsel dönüşüm olmalı; zemin etütleri yapılmalı, sosyal donatı alanları unutulmamalı, Marmara Depremi’nin eli kulağında, büyük bir yıkıma uğrama ihtimalimiz her geçen gün artıyor.
Nasıl iyi öğrenmiş miyim?
Bitmedi!
Afetlere hazırlık sürecine kriz yönetimi de dâhil edilmeli. Nereye, nasıl yardım ulaştırılacak planlanmalı. Her mahalleye deprem parkları yapılmalı, afet toplanma alanları belirlenmeli ve tuvalet, duş gibi hijyeni sağlamak adına yatırımlar da ihmal edilmemeli.
Daha o kadar çok madde sayabilirim ki, çıkıp sunum bile yapabilirim.
Belki bir fay hattı haritası yorumlayamam, ona da önceden çalışırım, bir şekilde hallederim.
Biz farkındayız!
Artık tek istediğimiz icraat; bunu kim yapmalı, kime seslenmeliyiz, nasıl bir kamuoyu oluşturmalıyız?
Sürekli protokol imzalanıyor, yerel ya da ulusal çapta yetkililer açıklamalar yapıyor.
Acaba bu dönüşümün ilk adımı halktan mı bekleniyor?
Elimize kazma, kürek alıp işe mi koyulmalı?
Zaman hızla akıp gidiyor, protokol imzalamaktan, lansmanlara katılmaktan öteye gidemedik.
Seçimin ne geneli ne yereli bitemedi gitti.
Yerküre hazır ol da bekliyor; yeter ki Türkiye siyasi süreçlerini tamamlasın.
Şimdi, yarın derken bu sefer tamam galiba.
Ha gayret!
***
‘Bursa’nın kalbi Altıparmak, ortak akılla dönüşüyor’ dendi, basın olarak ayrıntıları öğrenmek adına Merinos’un yolunu bir kez daha tuttuk.
Baştan belirteyim projenin adı ‘Altıparmak- Çarşamba kentsel dönüşümü’ydü.
Ancak Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, toplantıya bu ismin hatalı olduğunu vurgulayarak başladı.
‘Çarşamba’ yerine artık ‘Merinos’ kullanılacak!
İkinci değişiklik de iş birliğinde bulunulan kurumların kapsamı genişletilmiş.
İlgili taraflar; Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, Osmangazi Belediyesi Başkan Yardımcısı Fatih Vardar, Mimarlar Odası Bursa Şube Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek, Şehir Plancıları Odası Bursa Şube Başkanı Murat İlkme, İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Atilla Erdem, Peyzaj Mimarları Odası Bursa Şube Başkanı Eda Demir, Güney Marmara Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Mehmet Yıldız ve Harita Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı İlker Tokdemir toplantıya katılım sağladı.
Altıparmak, Çırpan, Selimiye, İntizam, Hocahasan, Ahmetpaşa, Şehabettinpaşa, Aktarhüssam, Kuruçeşme ve Yahşibey mahallelerinde yaklaşık 830 dönümlük alanı kapsayan proje sahasında imar planı ve kentsel tasarım yapılacak.
Fiziksel mekânın iyileştirilmesinin, sosyal donatı alanlarının artırılmasının ve ulaşım sisteminin çözümlenmesinin öncelikleri olacağını anlatan Başkan Bozbey; bölgeyi yeniden cazibe merkezi haline getirmek için 1/25.000, 1/5.000 ölçekli nazım imar planı ile 1/1.000 ölçekli uygulama imar planları hazırladıklarını vurguladı.
Kent Anayasası dedikleri 1/100.000’lik Çevre Düzeni Planı’nı çok önemsediklerini söyleyen Başkan Bozbey, “2 yıl içerisinde 2050 vizyonumuzu da hep beraber ortaya koyacağız. Önceliğimiz, Bursa’mızı depreme karşı dirençli bir kent haline getirmektir. Doğa kaynaklı bir olay olan depremin olmasını önlemek mümkün değil ancak, depremlerin birer afete dönüşmesini engellemek bizim elimizde” dedi.
Güç birliği çağrısında bulundu ve ekledi:
“Hükümete seslenmek istiyorum. Ekonomi kötü ancak kentsel dönüşümün sağlıklı yürüyebilmesi için uzun vadeli, sıfır faizli kredilere, vergide indirime ihtiyaç var. Bunları sağlayınca dönüşüm maliyeti düşecek. Kamusal alanların kazanımları olacak!”
***
Zaten en başından beri bu bir devlet politikası hâline getirilmeli diyoruz.
Bir deprem daha yerle bir edinceye dek konuşamaya devam.
Ha gayret…