Geriye ne kalır ki?

Siyaset dışında bir şey konuşamaz olduk; farkında mısınız?

Durum o kadar endişe verici ki; olup bitenle ilgili yorum yapmayanlar da tabiri caizse fişleniyor.

Apolitik olmak suç kategorisinde değerlendirilirken, kendi görüşünü kendine saklamak da günahların en büyüğü adeta.

Türkiye’den siyaseti al, geriye ne kalır ki?

Bilim, sanat, eğitim konuşamıyoruz.

Çünkü dış ses bizi yargılıyor.

Peki, öyleyse pazar günü gerçekleştirilen CHP’nin Olağanüstü Genel Kurultayı’na bakalım.

***

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in partiye kayyum atanacağı iddialarının önünü kesmek için 6 Nisan'da olağanüstü kurultay ilan etmesinin ardından parti kulisleri hareketlenmiş ve tartışmalar başlamıştı:

Başkan kim olacak?

Eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun ya da işaret edeceği bir ismin aday olup olmayacağına ilişkin çok sayıda iddia atıldı ortaya.

Bu zamana kadar yapılan hatalar göz önünde bulundurulunca yerel basının yorumu:

‘Pazartesi günü çok başka şeyler konuşacağız’ şeklindeydi.

Buna istinaden herkes “Acaba Kılıçdaroğlu mu çıkacak?” sorusunda birleşti.

Hem de 600 delege imzası hazırken bu ihtimal kuvvetliydi.

Ancak Kılıçdaroğlu’nun açıklaması gecikmedi:

“Partimizin bu hafta sonu yapacağı olağanüstü kurultayında Genel Başkan adayı olmayacağım.

Aday olmam için imza toplayan, ısrar eden ve çalışan bütün kardeşlerime teşekkürlerimi iletiyorum.

Aday olmama kararımın nedeni;

‘Aday olursan yüzüne tükürürler’ diyen siyasetçilerin tehditleri değildir çünkü çalanların yüzüne tükürülür ve ben çalmadım.

Aday olmama kararımın nedeni;

‘Aday olursan taşlarlar’ söylemi ile organize edilmiş linç kampanyalarından korktuğum için değildir çünkü yürüdüğüm yolda ölüm dahil hiçbir korkuya yer vermedim, korkmam! Aday olmama kararımın nedeni;

‘Hangi yüzle aday olacaksın!’ diyen, sözüm ona muhalif sanılan, müesses nizamın askerleri ve paranın tetikçileri olmuş medya mensuplarının iftiraları değildir çünkü ülkem ve partim için verdiğim mücadelem milletimin vicdanına emanettir.

Aday olmama kararımın nedeni; partimizi iç çekişmelere sevk etmemek, dikkatleri mücadele alanından başka alanlara çekmemek içindir. Kurultayımız milletimize, ülkemize ve partimize hayırlı olsun.

Biz, gölgemiz olsun ve milletimiz hiçbir tehditten korkmasın diye güneşin altında durmayı görev bilen bir gelenekten geldik.

Selam olsun, güneşin altında durabilmeyi göze alanlara…” şeklinde oldu.

Adaylığından daha çok ‘ben çalmadım’ göndermesi manşetlerde yerini aldı.

***

Ankara’da heyecan doruktaydı.

CHP'nin 21. Olağanüstü Kurultay'ında Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal'ın yarıştan çekilmesi ve Berhan Şimşek'in müracaat için geç kalmasının ardından yarışa tek aday olarak giren Özgür Özel yeniden Genel Başkan seçildi.

Tam beklenti karşılandı, sosyal medya da rahatladı derken…

Başkan Özel, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ‘cuntacılıkla’ suçladı.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, sosyal medya platformu X'ten yayımladığı açıklamasında; “Siyasi tarihimizde on yıllar boyunca cunta yönetimlerinin siyasi destekçisi her zaman CHP olmuştur. Demokratik siyasi sözlükte 'CUNTA EŞİTTİR CHP' yazar” ifadelerine yer verdi.

Ve ortalık bir kez daha karıştı.

Silivri'deki Marmara Cezaevinde tutuklu olan CHP Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu da bir mesaj yayınladı:

“Bütün bu davaların asıl savcısı olan kişiye sesleniyorum; seni mertçe yarışa çağırıyorum. Korkma gel yarışalım. Sandıkta bu aziz millet kararını versin. Millet cesaretli ve mert olanı sever. Var mısın?”

***

Görüyor musunuz?

Siyasi partilere ve şahıslara makamları veren halktır; vatandaşın verdiği oy bunu sağlar.

Makam, mevki geçicidir.

Ancak toplum olarak siyaseti o kadar yücelttik ki bizim irademiz dışında olaylar oluyor ve yine biz refaha erebilmek için mücadele veriyoruz.

Tüm bu bahsi geçenler bir gün tarih olacak, biz ise kaybettiğimiz zamana yanacağız…