Gençler her zaman çok önemli oldu ama bu sefer durum başka!
Çünkü seçim geliyor.
2023 yılı ilklerin yılı olacak, sürekli “Z Kuşağı” kavramı altına sıkıştırılıp eleştirilen nüfus, ilk defa oy kullanacak. Bu sayı Bursa için 220 bin civarında. 18 yaş grubunda olup sandığa gidecek olan gençlik belki de ülkenin kaderini belirleyecek. Bu nedenle hiç olmadığı kadar dikkatle, özenle araştırma gerektiriyor.
Siyasilerden, partilerden, liderlerden ne bekliyorlar?
Gelecek için kaygıları neler? Nasıl yönetilmek istiyorlar? Hatta yönetilmek istiyorlar mı?
Önümüzdeki yıl seçim bittikten sonra da akademik olarak çok fazla incelenip, haklarında bir sürü makale yazılacağına çok eminim. Dönüm noktasında kilit rol üstlenen gençler için peki iktidar partisi şehrimizde neler yapıyor? Bunun ayrıntılarını öğrenmek ve şehirle, seçimle ilgili merak ettiğimiz soruları, gazetemizi ziyarete gelen AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan’a yöneltme fırsatı bulduk.
Tüm partilerin ilk yapması gereken kesinlikle halkla iletişim halinde olmak. Hepimiz bizden biri olduğumuz kişileri seçmeye eğilimliyiz. Yalnızca siyaset için değil yaşamın her alanında böyle. Yakın hissettiğimizle arkadaş olur, bir iş kurulacaksa güvendiğimiz, inandığımız kişilerle yola çıkarız. Aynı şekilde seçimlerde de bir muhtar seçerken dâhi selam verdiğimizi, her gün gördüğümüzü, derdimizi anlatabildiklerimize öncelik veriyoruz.
2023 gelirken bunu en iyi yapan kazanacak şüphesiz. Ülkenin her köşesinde sıkıntısı olan ve çözüm bekleyenler var. Bunun için Bursa’da “Yüz Yüze Gönül Gönüle” sloganıyla yola çıkan Ak Parti çalışmalarına devam ediyor. 11 vekili aynı gün, aynı ilçede halkla buluşturan proje epeyce ses getirmiş durumda. Bunun anketlere de yansıdığının altı çiziliyor. Henüz seçimlere tam tarih bildirilmese de yaklaşık altı, yedi ay gibi bir süre kaldı. Yapılacak her hamle çok önemli.
İl Başkanı Davut Gürkan siyasete herkesin katılımını sağlamanın önemine dikkat çekiyor ve Eflatun’un şu önemli sözüne değiniyor; “Siyasetle ilgilenmeyen aydınları bekleyen kaçınılmaz sonuç, cahiller tarafından yönetilmeye razı olmaktır.” İşin dışında kalarak sürekli şikayetçi olmak yerine söz sahibi olmak, bunun için çalışmak ve halkın arasında olmak gerekiyor. Çalışmalara hızlı bir şekilde devam ettiklerini belirten Gürkan, siyasete kalite katacak, vizyon getirecek, iyi ki bu kişiler siyasete girmiş dedirtecek insanları partiye davet ediyor.
Özellikle gençler için de ayrı bir parantez açıyor. İlk kez oy kullanacak, 18 yaşına gelen seçmen kitlesinin istekleri, siyasi atmosferden beklentileri farklı. Onlar çatışma, kavga, fikir ayrılıklarıyla yaşanan sorunlarla vakit kaybetmek istemiyorlar. Ya da İl Başkanı’nın dediği gibi yapılan yolla, köprüyle ilgilenmiyorlar. Sanılanın aksine gençlerin siyasetle ilgili olduğunu belirten Gürkan; “onlar çevreye duyarlılar. Gelecek için kaygıları arasında yaşanılabilir ve sürdürülebilir bir dünya var. Sen, ben kavgası istemiyorlar. Birlik, beraberlik istiyor ve böyle bir ortamda sağlanmış iş imkânlarıyla güzel bir hayat istiyorlar. Bizim de bunun için vurgumuz birlik, beraberlik üzerine” diyor. Ayrıca yapılan anketlerde bu yaş grubu için incelemeler bulunuyor. İlginç sonuçlardan birini paylaşan Gürkan; “işe yerleştirmelerde gençlerin en büyük tepkisi mülakatlara” dedi. Sebebi ise adalet duygusunun zedelenmesi olarak tespit edilmiş durumda. Hakkını almak isteyen Z Kuşağı şu anda siyasetin bel kemiğini oluşturan orta yaş grubunu epeyce zorlayacağa benziyor. Sorun olarak görülen alışılmışın dışına çıkma eğilimi ve sistemleri beğenmemeleri.
Apolitikler diye eleştirilen bu oldukça kalabalık gençlik belki de çok güzel bir dünyayı bizlere sunmaya geliyor!