Eğitime bakış açısı değişti

Lise yerleştirmeleri, üniversite sonuçları derken artık eğitim öğretim yeni yılına başlamak üzereyiz.

Son zamana kadar devlet okullarını kazanmak için çalışıp, netlere odaklanırdık artık popüler olan özel okullar. Çevreme baktığımda ilginç bir tabloyla karşılaşıyorum. Kolejler, özel üniversite ve liseler…

Ücretler yüksek olduğu halde kontenjanlar dolmuş durumda.

Yeni nesil zora alışkın değil söylemleri de bu duruma bahane olarak gösteriliyor. Bursa’nın ilk vakıf üniversitesi Mudanya Üniversitesi de bölümleri YKS yerleştirme sonuçlarına göre, YÖK tarafından verilen kontenjanlarını doldurdu.

Mudanya Mütarekesi’nin 100. yıldönümü olan 11 Ekim’de kapılarını açarak eğitime başlayacak üniversitenin Mütevelli Heyeti Başkanı Gıyasettin Bingöl, düzenlediği basın toplantısı ile Mudanya Üniversitesi’nin kuruluş sürecini ve yerleştirme sonuçlarını paylaştı. Bingöl; “Bursa’nın tek vakıf üniversitesi Mudanya Üniversitesi, eğitime başlayacağı ilk yıldan büyük ilgi görerek öğrencilerin tercihinin adresi oldu. Lisans programlarında Endüstri Mühendisliği, Psikoloji ve Hemşirelik bölümünde kontenjanlarımızın yüzde 100’ü doldu.

Yine Meslek Yüksek Okulumuzun İlk ve Acil Yardım, Tıbbi Görüntüleme Teknikleri, Fizyoterapi ve Anestezi programlarında da yüzde 100 doluluk oranını yakaladık. Yani YÖK’ün bize verdiği 290 öğrenci kontenjanımızın tamamını doldurduk. Üniversitemizin ayrıca 290 yabancı öğrenci kontenjanı da bulunuyor. Bu konuda da kayıtlarımız devam ediyor. Yabancı öğrencilerin de tercihinin Mudanya Üniversitesi olacağına inanıyorum” dedi.

Okulun yeri çok güzel, içerisinde her şey düşünülmüş durumda, imkânlar da fazla. Sene başında okulun tanıtım videolarında tüm bölümlerin İngilizce olacağı hatta okul çalışanlarının; kantin, temizlik görevlisi vb. İngilizce konuşacağı söylenmiş ve eğitim sektörüne iddialı bir giriş yapılmıştı.

Ancak YÖK kararıyla eğitim programlarının öğrenim dili Türkçe olmuş.

Doktora programları hakkında da bilgi aldım.

Bütünleşik doktora için okulun ilk mezunlarını verme koşulu olma sebebiyle en az dört yıl bekleme süresi var.

Bursa’da okumak isteyenler için tabii ki iyi bir fırsat Mudanya Üniversitesi…

ÖZELLEŞEN EĞİTİM

Günümüzde okul çağına gelmiş çocuklar eğitim hayatına kolejlerde başlıyor.

Artık özel okullara olan rağbet yüzünden çocuklar gelir düzeyinin toplumda nasıl bir farklılaşmaya neden olduğunu daha anaokulunda öğreniyor.

Statü farklılığıyla küçük yaşta tanışılıyor, toplum çocukların gözünde de siz ve biz olarak ikiye ayrılıyor.

Eğitim imkânları daha çok olduğu düşüncesiyle özellere yönelen veliler ise buralara çocuklarını gönderebilmek için kredi çekiyor, arabalarını, arsalarını satıyor.

Anaokulu ücretleri için bile 50 bin TL’den bahsediliyor. Gerçekten inanılmaz. Çocuk tüm eğitim hayatı boyunca ödenen ücretlerle büyüdüğünde kendine iyi bir iş imkanı da oluşturabilirdi.

Başarı kavramı da evrim geçirdi.

Eskiden devlet üniversitelerini, özellikle de bazı marka okulları kazanmak çok önemliydi.

Ama kapitalist sistem hızla bu algıyı yıkıyor.

Bu demek değil ki özellerde okuyanlar başarısız.

Ancak kabul etmemiz gerekir ki bazı veliler şunu söylüyor: “O kadar ödeme yapıyoruz bu okula, çocuğumun neden notu düşük!”

Hal böyle olunca artık başarıyı da sorguluyoruz.

Determinizm devreye giriyor ve hayat bu şekilde adil olmayan bir biçimde ilerliyor.

Hizmet mi?

Kesinlikle, evet!

Yenilikçi, modern, birçok imkân sunan çeşitli okulların olması mı?

Tabii ki olmalı!

Yine de bir yanlışlık olduğu düşüncesi sizin de aklınızı kurcalamıyor mu?

Çoğu kişiden şunu da duyuyorum: “İyi ki eğitim çağında çocuğum yok, yoksa okutamazdım!”

Bu dönem de geçecek ama kazanan tamamen özelleşen eğitim mi olacak?

Bilemiyorum!