Hava Durumu

Bu işte bir ‘ahlaksızlık’ var!

Yazının Giriş Tarihi: 08.10.2024 00:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 07.10.2024 17:57

Gündemden kaçmak mümkün mü?

Son bir senede yaşadıklarımızı belki daha önce yıllara yayıyor, katlanmaya çalışıyor, hazmetmek için uğraşıyorduk.

Ya şimdi?

Peş peşe gelen haberler nedeniyle beynimiz hata kodu veriyor.

Neyin ne olduğunu anlayamadan başka bir felakete maruz kalıyoruz.

Ruh sağlığımız da hâliyle yoldan çıkmış durumda.

Tüm bu olup biteni pekiştireç gibi evirip çevirerek veren sosyal medyaya ne demeli peki?

Hep tartıştığımız noktaya geliyoruz; bazı görüntüler toplumsal farkındalığı sağlama amacının ötesine geçiyor, zihniyeti bozuklara zemin hazırlıyor, yol gösteriyor olabilir mi?

Bunu da eleştirelim artık.

Bu işte bir ‘ahlaksızlık’ var gibi…

***

Ne pahasına yaşıyoruz? sorusu 48 saatte Türkiye’de olanlar sıralamasıyla yanıtlanmış.

İstanbul Beyoğlu’nda iki kişi -insan nitelemesinde bulunmak istemezdim ama tabir bulamadım- genç bir kızı taciz etti.

Üstelik ‘amcamın kızıydı’ diyerek kendilerini savundular.

Yine İstanbul’da Amerikan pasaportlu Fas uyruklu -Milliyeti, kökeni değil derdimiz, ülkedeki başıboşluğu gözler önüne seren bir vaka sadece- bir şahıs galeriden çaldığı araçla çok sayıda arabaya çarpıp kaçtı. Çok sayıda yaralı varken, bir kişi de hayatını kaybetti.

Bu bir film sahnesi değil, kurgulanmış ölüm değildi! Ne yazık ki her şey gerçek!

Bitti mi?

Tabii ki hayır!

Vahşetin dozunu artırdığı, izlerken mide bulandıran, dehşete düşüren o an:

19 yaşındaki Semih Çelik, 2 genç kadını katlettikten sonra surlardan atlayarak intihar etti.

Bu olay ahlaksızlığın zirve yaptığı andır.

Sosyal medyada genel ve yerel seçimlerde paylaşım yaparken ‘#seçim’ tagı kullanıyor, yerelde olup bitenlerle ilgili cümleler kullanıyordum.

Aldığım uyarı hep şuydu ve gönderilerim kaldırıldı:

‘Siyasi paylaşımlar topluluk kurallarını ihlal ettiği için kaldırılmıştır!’

Bu kadar hassas, düşünceli olan sistem günlerdir surlardan parçaları atılan genç kadını yayınlama konusunda sıkıntı yaşamıyor.

Gözümüze sokuyor, iyice ezberleyelim, kanıksayalım diye buzlanmamış görüntüleri döndürüp duruyor.

Sayfalardan kaldırıldığını, engellendiğini henüz görmedim.

Amaç toplumsal farkındalık mı?

Muhakemesini size bırakıyorum.

Bu rezalet vahşet anlarından sonra daha önce çektiği dizi ve filmlerde benzer sahneleri bulunan oyuncu ve yönetmenler lanetlenmeye başladı.

‘Sizin bu yol göstermeleriniz nedeniyle bunlar yaşanıyor’ şeklindeki tepkiler çığ gibi büyüyor.

Ne filmlerde ne de gerçek haliyle görmek, duymak istemiyoruz!

Demek ki toplum o kadar yozlaşmış, yoldan çıkmış ki kendisine yapımların sahnelerini örnek alıyor, bu şekilde kadınları, çocukları, hayvanları katlediyor.

Evet, bu işte bir ahlaksızlık var!

Çağ insanı öğütmek için kurgulanmış…

***

Hatay’da yolun karşısına geçen 6 yaşındaki çocuğa çarpan motosiklet sürücüsü arkasına bakmadan kaçtı.

İstanbul Nişantaşı’nda biri tartıştığı vatandaşı silahla vurdu. Olayda üç kişi yaralandı.

Kahramanmaraş’ta bir kadın, hastane çalışanlarını pompalı tüfekle rehin aldı.

İstanbul Eyüpsultan’da bir kadın çocuğunu görmek için gittiği sırada eski kayınpederi tarafından silahla öldürüldü.

Yine bir kadın Silivri’de çocuğunun yanında, sokak ortasında darp edildi.

Daha mı?

Mersin’de bir süredir görüştüğü sevgilisini boğarak öldüren de var; kaçırılanlar, bulunamayanlar da. Liste o kadar uzun ki son iki günlük asayiş haberlerini derlemeye kalksam sayfalar yetmez.

Tüm bunlar eskiden de oluyor muydu?

Medyanın tavrı, internet mecralarının tutumu olayların örtbas edilmesinin önündeki en büyük engel.

Bunu kabul ediyorum.

Kamuoyu oluşturuluyor, suçluların serbest bırakılmasının ardından gelen tepkilerle yeniden tutuklama süreci başlıyor.

Ancak tekrar eden görüntüler kullanıcı yaşı, psikolojik durumu ve zihniyeti belli olmayan kullanıcı kitlesinin elinde.

Sınır, yasak yok; dur durak yok.

Tehlikenin farkında mıyız?

Kendi ellerimizle yani caniler yetiştiriyor olmayalım sakın…

***

Biz daha Narin’e yanarken ve olay hâlâ aydınlatılmamışken her yeni güne yeni rezilliklerle uyanıyoruz.

Türkiye’de kadınlar 2024 yılı biterken de can güvenliği bekliyor, umudu çanta boy biber gazında arıyor.

Bu işte bir ahlaksızlık var!

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.