Bizi ‘Algoritmokrasi’ yönetecek

Dijital dünya ve onunla ilgili kavramlar artık eğitimlerin, seminerlerin, tüm sohbetlerin konusu. Hatta bu artık eğitim sektörünün beslendiği önemli bir kaynağa dönüşmüş durumda. Her yerde bu konuyla ilgili bir organizasyon var ama toplumsal yaşantımıza yansıyan bir sonuç henüz göremedik.

Durum öyle bir hale geldi ki, iki evren arasında sıkışıp kalmış gibiyiz.

Bir yanda hala daha çocuk gelinler, kadınlara ve hayvanlara şiddet devam ediyor diğer tarafta başka bir çağa geçiliyor!

Akıl sağlığımızı korumak için neler yapmamız gerekiyor?

Dönüşüm sürecinde karanlıkta kalanlar, sürekli toplumsal olarak canımızı sıkanlar umuyorum yok olurlar.

Şimdi konuya geri dönüyorum!

***

Dönüşüm sürecinin bir aktörü de; Akıllı Şehirler!

Çevreye uyumlu şekilde fiziksel, dijital ve insan sistemleriyle toplumun yaşam kalitesini artıran, sürdürülebilir bir gelecek sunan, gelişmiş yaşamsal teknolojiler ile desteklenmiş kent anlamına geliyor. Peki, buna neden gerek duyuluyor? Bugüne kadar bu şekilde yaşayabildiysek bundan sonra da yapabilirdik gibi geliyor. Ancak artan nüfus, yaşantıların, tercihlerin farklılaşması böyle bir kavramı gündeme getiriyor.

Ayrıntılı bilgi aktarımı için Büyükşehir Belediyesi tarafından kurulan Bursa Akıllı Şehir Akademisi’nin tanıtım toplantısı yapıldı. Bilgi Üniversitesi kurucu ekibinde yer alan Next Akademi Başkanı Levent Erden Merinos AKKM’de bir sunum gerçekleştirdi. Erden aynı zamanda reklamcı ve pazarlamanın, iletişim bilimlerinin son trendlerini çok iyi biliyor. Sosyal medyanın, internetin; dijital sandıklarımızın farklı boyutlarını görüp, aktarıyor!

Günümüzde her şey artık akıllı diyen Erden; “Telefonla başladı bu durum. Hayal ettiğimizle geldiğimiz nokta arasında çok fark var. Artık öngörüler bir işe yaramıyor, çok acayip yerlere gidiyoruz. Hatırlatmak isterim ki; Amerikan Patent Dairesi Başkanı Charles H. Duell, 1899 yılında, ‘Artık yeni hiçbir şey yok. İcat edilebilecek her şey icat edildi’ demişti. Ya da cep telefonu çıktığı zaman ‘Bunu kim kullanacak’ diye sorulmuştu. Endüstri devrimiyle başlayan döngü bir süre aynı hızla devam etti. Ama sonra hiç bilinmeyen bir hıza ulaşıldı ve 3 bin yıl aynı yerde sayan insanlık, ses hızını bile aştı. Bizi bekleyen yüzyılda büyük bir sıçrama olacak. Bunu iyi düşünüp ona göre davranmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Belli bir yaş grubu en azından 1990’lı yıllarda doğanlar hem eskiye hem yeniye vakıflar. Ama sonraki yıllarda doğanlar birçok şeyi hiç görmediler. Örneğin, kasetleri, kaset çalarları, Walkman keyfini bilmiyorlar. Arada uçurum oluşmaya başladı bile ve bundan sonrası belki tamamen geçmişle yabancılaşacak. Belki olması gereken budur ve bundan endişe etmememiz gerekiyordur!

İlginç bir örnek aktaran Levent Erden; “Çocuklara sürekli oyunun başından kalk, ekran bağımlısı oldun deniyor ama bazı şirketler buna itiraz ediyor. İş yaşantıları, ilişkileri tamamen değişecek ve bir ekran üzerinden aynı anda birçok iş yapabilenler başarılı olacak. Oyun oynayanlar ekranın aynı anda her köşesine bakabiliyor, yönetebiliyor. Bu yüzden alışkın oluyorlar ve tercih ediliyorlar” şeklinde anlattı.

Bir diğer örnek ise; pandemi yüzünden 2020 yılında konseri iptal edilen Travis Scott ile ilgili. Konser bir oyunun içine yerleştiriliyor ve yüz yüzeyken 170 bin kişiye ulaşılacakken, oyun sayesinde 48 milyon kişiye ulaşılıyor. Bunu fark eden büyük şirketler oyunun içinde defile düzenliyor! Böylece dönüşüm küreselleşiyor ve bizlere de bir şekilde yansıyor. İster erken olsun, ister geç olsun 2030 yılına kadar ülkelerin, toplumların çoğu bu dönüşümü tamamlayacak! Her ne olacak ise on yıl içinde gerçekleşecek diyor zaten çoğu uzman.

Bunun için olanın ötesine geçmek, verileri depolamak ve anlamlandırmak gerekiyor.

Bundan sonra dünyanın yeni yönetim şekli Algoritmokrasi olacak diyen Erden, “Bizleri algoritma yönetecek. Akıllı şehirler algoritmalar manzumesidir. Her sistemin daha hızlı, akışkan olması demek bu. Hiyerarşi ortadan kalkacak. Zaten bugünün çocukları iş hayatında bunu asla kabul etmeyecek. Çapraz çoklu disiplin hayatın merkezine gelecek ve aracısız iletişim deneyimi yaşanacak” diyerek bekleyen geleceği özetledi.

Ve ekledi: Gerçekçi ol, imkânsızı iste!

Olmayacak bunlar diye başınızı boşuna sallamayın.

Kanıt istiyorsanız kullandığınız araçlara bir bakın.