Son yıllarda kıtlık söylemleriyle boğuşurken, bu yaz çiftçilerin yaşadıkları sorunlarla da ‘tarım’ başlığı öne çıktı.
Acilen üretim politikaları oluşturulması gerekliliği gündemde.
Tabii neden bu zamana kadar gerekli çalışmalar yapılmadı, hayretle izlemekteyiz!
Türkiye tarımsal üretimiyle övünen ama hızla ekim alanlarını kaybeden bir ülke.
Üretici dertli, tüketici zaten çok şikayetçi.
Gıda fiyatlarındaki artış iflah keserken, para aracılara gitti; çiftçi de kazanamadı.
Tüm bu gelişmeler ışığında TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası, ‘Tarımsal Üretim Planlaması’ semineri düzenledi.
Bursa Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erkan Yaslıoğlu moderatörlüğünde ve konuşmacı Tarımsal Üretim Bursa İl Sorumlusu Ziraat Mühendisi Vedat Sağlam ile gerçekleştirilen programda konukların açıklamaları da damga vurdu.
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Dr. Fevzi Çakmak, Bursa İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Acar, NİLKOOP Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Ayyılmaz, Kulaca Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Ahmet Uğur ve CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal önemli konulara değindi. Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mehmet Aydın Saldız da konuklar arasındaydı.
İlk söz Başkan Çakmak’ındı ve konuşmasına şöyle başladı:
“Boş kalan arazilerin değerlendirilmesi gerektiğini savunduk hep. 5 Nisan 2023 tarihinde Orman Kanunu ve bazı kanunlarda değişiklik yapan torba yasasında 7. ve 13. maddeleri değiştirilerek üretim planlaması ve sözleşmeli eğitimle ilgili değişiklikler yapıldı. Bugün burada yetkililerden üretim planlaması ile ilgili bilgiler alacağız. Böyle bir kanunun çıkması önemli ama geriye dönülmez hatalar yapılması, üretim planlamasının rafa kalkmasına sebebiyet de verebilir. Önemli bir konu, mutlak suretle gündemde tutulması gerekiyor. Aksi taktirde domates, kavun, karpuz tarlada kalırken, mısır gibi stratejik ürünlerde ithal edici konuma düşeceğiz.”
Tabii burada konuşmaların hepsini aktarmaya kalksam hem yer yetmez hem de okumak yorucu olabilir.
Bu nedenle kendimce çarpıcı bulduğum kısımları aktarmaya gayret edeceğim.
Üretim planlaması gerekliliği dışında bir soruna daha dikkat çekti Başkan Çakmak:
“En önemli eksiklik ve bundan sonra hemen düzeltilmesi gereken yerlerden biri de üst kurul. Ne yazık ki ilgili bakan yardımcısı başkanlığında 6 bürokrattan oluşan kadro karar verici olacak. Burada akademik odalardan hiçbir temsilci yok! İşin özünü oluşturacak ne veteriner ne gıda mühendisi ne ziraat mühendisi kurulda yer almıyor. Kooperatif temsilcileri, fabrika temsilcileri ve çiftçi örgütleri de yer alsın ki en doğru karar verilebilsin.”
Bir işi yaparken onu en iyi şekilde yapmak da gerekiyor. Düzenlemeler yanlış yapıldığı zaman işlerliğini yitiriyor ve günümüz Türkiye’si bu şekilde inşa ediliyor.
Tıpkı depreme karşı alınması gereken önlemleri sıralamak gibi tarımdaki duruşumuz da.
Kentsel dönüşüm gerekli deniyor ama çalışmalar ağır aksak ilerliyor ya aynı tarımsal çalışmalar da buna benziyor.
Biz mesajı alıyoruz:
Her işi vatandaş kendisi çözsün!
Öz eleştirileriyle yapıcı açıklamalarda bulunan Bursa İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Acar ise sayılan eksikliklere cevap niteliğinde ifadeler kullandı.
“Herkesin meslekler hakkında doğru ya da yanlış bilgisi vardır. Ziraat mühendislerini de eleştirmek kolaydır özellikle üretim planlaması eleştiri aldığımız konulardan biri. ‘Çiftçi önümüzdeki sene ne ekeceğini bilmiyor’ deniyor. Önce şunu belirteyim; dünyanın hiçbir yerinde üretim planlamasını tamamen yapabilen bir ülke yok!” diyen Acar:
“Kanun, yönetmelik çıktı; üretim planlaması bu sene başladı.”
Üst kurulda meslekle ilgili yetkililerin olmamasının eksiklik olduğu düşüncesine de katıldı.
Yanlışları bile savunan patronlar, başkanlar, müdürler gördük bugüne kadar.
Ama neyin, ne olduğunun farkında olan ve bunu söylemekten çekinmeyen bir yönetici görmek sevindirdi.
Tarımsal üretimle ilgili es geçilmemesi gerekenler arasında iklimin etkisi de var.
Patates örneğini paylaşan Acar: “Geçen sene yağış fazlalığı nedeniyle Nevşehir gibi bölgelerde üretim alanı çok olmasına rağmen, verim düşüktü. Bu sene daha fazla patates ekildi. Her ne kadar üretim yüzde 20 artsa da fiyat yüzde 70 düştü. İlerleyen dönem için domatesten bahsediyoruz. Domatesin hasadı ağustos, eylül gibi. Nisan ayından tedbir alacağız. İlerleyen dönemlerde daha erken müdahaleler sağlanacak. 11 ürünün üretim planlamasını yapacağız ama diğerlerine de müdahale şansımız olacak. Memleket için hayırlı sonuçlar olacağına inanıyoruz!”
Hepimiz memleket için hayırlısını istiyoruz ama sadece sözler yetmiyor.
Umarım ki bu sefer icraat vakti gelmiştir…