Hava Durumu

Bir çağrı da bizden olsun!

Yazının Giriş Tarihi: 16.08.2022 06:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 15.08.2022 20:39

Çok hareketli, çok konuşuyor hiç durmuyor diye sizi şikâyet edip sınıftan atan öğretmenleriniz oldu mu?

Ya da okuyamaz bu çocuk, anlayamıyor, dinlemiyor diye okula davet edilen aileniz.

Tarihte de örnekleri var bunun, Albert Einstein gibi. Toplumların alışkın olduğu davranışların dışına çıkmaya başladığınız anda dışlanıyorsunuz. Yaş aralığı fark etmeksizin sizi kenara ayırıyorlar; yapamayacağınızı, başaramayacağınızı söylüyorlar. Belki de en iyisi olacaksınız ama bilmiyorlar.

Zekâ seviyesi belli bir ortalamanın üzerinde olduğu zaman sıkıntı çıkmaya başlıyor. Özellikle de eğitim hayatında. İlkokulda okuma yazma öğrenme serüveniyle başlayan uzun bir okul yaşamımız var.  Bu yolculukta standart olarak aynı kitapları, aynı konuları öğrenmeye çalışıyoruz.

Bazıları için bu yolculuk çok sıkıntılı olabiliyor. Özellikle de anlatılanları tek seferde anlayıp sonrasını dinlemek istemeyen çocuklar için. Onları kategorize ediyoruz; hiperaktif, disleksi, dikkat dağınıklığı var gibi teşhisler konuyor. Hâlbuki bunu bir uzmanın yapması gerekirken sınıf düzenini bozan çocuk tembellikle suçlanarak veliye bildiriliyor. Bu özel çocuklar başka bir eğitime tabii olsalardı ülke olarak bilim adamları kazanmış olmaz mıydık?

Ülkemizde yaklaşık 1,5 milyon üstün yetenekli birey olduğu biliniyor. TÜBİTAK araştırmasına göre, Türkiye'de 0-24 yaş aralığında 682 bin üstün zekalı birey var ve bu sayı nüfusun yüzde 2'sini oluşturmakta.

Ancak MEB tarafından tanılanmış üstün yetenekli öğrencilerin sayısı yaklaşık 40 bin kişi. Tabii bunlar tespit edilebilenler!

Bu soruları soran ve çözüm arayışına girişen Şevket Orhan başkanlığındaki Kent Konseyi tarafından harika bir proje hazırlandı. “Özel Yetenekli Eğitim-Öğretim İhtiyaçlarının Bursa İli Özelinde Mevcut Durum Analiziyle Değerlendirilmesi ve Bu Öğrenciler için Tam Zamanlı Okulun Kurulmasının Gerekçeli Önerisi” sunuldu. Çok kapsamlı, her ayrıntısı düşünülmüş, siyaset üstü bir çalışma.

Literatür çalışması yapılmış, dünya çapında örnekleri incelenmiş, gerekli kurumlarla görüşülmüş ve şimdi hayata geçmeyi bekliyor bu proje. Okullarda açılan destek programları, Bursa’da özel yetenekli öğrenciler için eğitim veren BİLSEM (Bilim ve Sanat Merkezi), diğer kurslar ve alınan özel dersler bir noktadan sonra yetersiz kalmaya başlıyor. Çünkü bunlar sadece takviye olarak kalıyor. Çocuklar gene aynı sistem içerisinde sınıfta arkadaşlarıyla okula gidip sınavlara girip zorlanmaya devam ediyorlar. Zorlanmalarının sebebi de her konuyu tek seferde anlamaları nedeniyle bilgi açlığı çekmeleri, sıkılmaları, yeni bilgi gelmeyince de hareket haline geçip hiperaktivite sanılmaları. Sürekli yeni bir şey üretmeleri gerekiyor ve bu imkânı sağlamakta ilgili kişilere düşüyor. Üstün yetenekli, üstün zekâlı, özel çocuklar gibi unvanları var ama aslında hala çocuklar. Yapılması gereken onlara uygun şartların sağlanması. Bu sayede yeni teknolojiler üretebilir, araştırma yapabilir, hem kendilerine hem de topluma çok faydalı işler yapabilirler.

Bursa Kent Konseyi tarafından hazırlanan çalışmada okul tasarımı var her aşaması kâğıt üzerinde hazır, fazlası var eksiği yok.

Başkan Şevket Orhan ile görüşmemiz sırasında bunun için İsrail örneğini vermişti. Bağımsızlığını 1948 yılında ilan eden İsrail üstün zekâlı ve yetenekli çocukların eğitimi için 1958’lerin başında çalışmaya başlıyor ve 1961 yılında bu çocuklar özel eğitim görmeye başlıyorlar. 1973 yılında İsrail’de sadece üstün zekâlı ve yetenekli çocuklara ve onları yetiştirecek öğretmenlere eğitim verilmesi için Milli Eğitim Bakanlığı altında bir bölüm kuruluyor. Buralarda eğitim alanlar şimdi ülke yönetiminde üst kademelerde diyen Orhan; neden bizde de olmasın diyor haklı olarak.

Her şey hazır geriye yer tahsisi kalmış durumda. Uludağ Üniversitesi Kampüsü bunun için biçilmiş kaftan. Kampüs kültürü, bilgi ve teknolojiye erişim kolaylığı, çok farklı bilim dallarında çalışan akademisyenler ve üniversite öğrencilerinin olduğu ortamda şahane sonuçlar alınabileceğine ben de inanıyorum.

Gelişmeleri heyecanla takip ediyoruz ve merakla okulun açılacağı günü bekliyoruz…

Rektörlük ile görüşmeler yapılmış ve karar bekleniyormuş.

Tüm kent dinamiklerine projeye sahip çıkmaları için:

Bir çağrı da bizden olsun…

Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.