Hava Durumu

‘Belirsizlikler dünyası’ zorluyor

Yazının Giriş Tarihi: 03.06.2023 06:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 02.06.2023 14:33

Son yıllarda sanki yaşamıyor, sürükleniyoruz.

Bu his sizde de var mı?

Yarınımız belirsiz, gelecek adına hiç olmadığımız kadar kaygılıyız.

Zaten bu sebeple anı yaşıyoruz.

Yarına kim öle, kim kala?

Bireysel olarak içinde boğulmaya başladığımız bu umutsuzluk dünyası her gün bizi biraz daha tüketiyor.

İçinde bulunulan ekonomik şartlar bu hissi daha da besliyor ve dayanılmaz bir hâle doğru gidiyor.

Çoğu meslek grubunda tükenmişlik var.

Gelir düzeyi, eğitim seviyesi, yaşadığı çevre hiç fark etmiyor.

Histeri hepimizi ele geçiriyor.

Durum böyleyken Türkiye Kalite Derneği (KALDER) Bursa Şubesi tarafından bu yıl 20’ncisi düzenlenen Kalite ve Başarı Sempozyumu’nun bu yılki teması ‘Belirsizlikler Dünyasında…’ oldu, bence çok da yerinde oldu!

Kaostan beslenir olduğumuz dönemi doğru yansıtan programa:

KalDer Başkanı Yılmaz Bayraktar, KalDer Bursa Şube Başkanı Emin Direkçi, Bursa Sanayicileri ve İşinsanları Derneği (BUSİAD) Başkanı Buğra Küçükkayalar katıldı.

Sempozyum’da Tezmaksan Yönetim Kurulu Üyesi Fatma Aydoğdu, Trendyol Grup İcra Kurulu Üyesi Ozan Acar, Kütahya Porselen Yönetim Kurulu Başkanı Sema Güral Sürmeli, Yazar Aret Vartanyan, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cenk Yaltırak ile yazar Sunay Akın konuşmacı olarak yer aldı.

‘Nasıl Bir Dünya, Nasıl Bir Türkiye, Riskleri Görebilmek, Fırsatlar, Mutluluk, Şirketlerde Başarının Anahtarı, Deprem Gerçeği’ konuları gündeme getirildi.

Katılım yoğundu, özellikle Sunay Akın’ın sunumu sırasında salonda yer kalmadı!

***

Sempozyumun açılış konuşmasını yapan KalDer Başkanı Yılmaz Bayraktar’ın Ulu Önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK vurgusu ise dikkat çekiciydi.

Hem Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’ni okudu hem de KalDer olarak Anıtkabir’e yaptıkları ziyarette deftere yazdığı metni paylaştı.

Bayraktar daha sonra dünyada yaşanan hızlı değişim ve dönüşüme kurumların ve bireylerin de entegre olması gerektiğini belirterek, “Önümüzdeki yıllar sağlıklı bir değişim için kritik yıllar olacaktır. Bilim insanları, eğitimciler, sektör temsilcileri, ekolojik okur yazarlığı olan, etik değerlere sahip, toplumsal fayda için çalışacak bireyler olunması gerektiğinin farkında olmalılar. Belirsizliği bir felaket psikolojisi olarak benimsemek yerine fırsata dönüştüren toplum yapılarını oluşturmak suretiyle, belirsizlikler dünyasını biz yöneterek alnımızın akıyla bu karmaşadan sıyrılmanın yollarını bulmalıyız” dedi.

BUSİAD Başkanı Küçükkayalar ise gelinen noktada küresel ısınmadan, teknolojik değişime, doğu-batı gerginliğinden, göçmen sorununa kadar, dünyanın ve Türkiye’nin etkilendiği bir belirsizlik ortamının olduğuna değindi.

Küçükkayalar, “Biz iş insanları böyle belirsiz ve puslu havaları sevmeyiz. Öngörülebilirlik, güven ve istikrar bizim için olmazsa olmaz koşullardır. Bunların eksikliğinde, sisli bir denizde, pusulası ve radarı çalışmayan bir gemiyi, karaya sağ salim götürmeye çalışan bir kaptana döneriz. Güven ve istikrarın sağlanması bize öngörülebilirliği getirecektir” ifadelerini kullandı.

***

Vatandaş olarak nasıl zorlanıyorsak iş dünyası da aynı şekilde zorlanıyor sanıyorum.

Tabii ki maddi olarak kıyaslanmamız mümkün değil ancak ruhen aynı durumdayız!

Bu konu için de Yazar Aret Vartanyan keyifli bir sunum gerçekleştirdi. Hayatta yaptığımız iki hata olduğunu belirtti. Bunlar:

Başkalarının düşüncelerini tahmin etmeye çalışmak.

Bizim hakkımızda ‘ne düşünüyorlar?’ diye kafaya takmak!

Toplum tarafından insana dayatılmış bir prototip bulunuyor. 

İdeal bir yaşam döngüsüne göre eğitim hayatı üniversite diplomasıyla taçlandıktan sonra iyi bir işe girip, para kazanıyoruz sonra evleniyor, çocuk sahibi oluyor, onlar okusun, iş ve eş sahibi olsun diye uğraşıyoruz. Ev, araba taksitleri derken kendi hayatımızı erteliyoruz.

Sonunda ise Vartanyan’ın tabiri ile: GAME OVER!

‘Hâlbuki çocukken ne hayallerimiz vardı?’ sorusunu da ekledi, yaramızı deşti.

Bu girdaptan çıkmak için yaşam koçluğu, mentorluk, danışmanlık gibi pek çok yolun denendiğini ama şimdi sırada ‘Tutku Liderliği’nin olduğunu belirtti.

Kavramı daha sonra derinlemesine incelemek adına burada bırakıyorum!

***

Sunay Akın’ın da gündemi Atatürk ve Cumhuriyet ağırlıklıydı ve haklıydı da!

Güne döviz piyasasını incelerek başlayanlara seslendi.

Önemli olan ‘para değil, bilgi’ dedi.

Geçmişi, tarihi akışı öğrenmeden ayakta kalabilmemiz mümkün değil.

Okumamak bizi mahvediyor, sorgulama devri zaten bitti.

Bunun acısını ilerleyen dönemde daha çok çekeceğiz.

Bu düşünceler ışığında bir satranç oyunu içinde olduğumuzu ilginç örneklerle anlatan Akın, “Hisse senetlerine değil, hissi senetlere önem verin” diyerek sunumunu noktaladı.

KalDer’in sempozyumu verimli ve etkiliydi!

Keşke bu toplantılar halka açık olsa…

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.