Başkan Çelebi: ‘Dönüşümün önü açılır!’

Yazının Giriş Tarihi: 10.12.2024 00:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 10.12.2024 00:05

Türkiye’nin konumunun önemi desem, herkes uzun uzun anlatmaya başlar.

İlkokuldan itibaren çeşitli sınıflamalarla onlarca madde öğrendik bu konu için.

Coğrafi özelliklerimiz bölgedeki geleceğimizi şekillendirirken, hayati olayların da hep ortasında kalıyoruz.

‘Bizi ilgilendirmiyor’ deme şansımız yok!

Bu sebeple yıllardır çözemediğimiz bir ‘mülteci meselesi’ ile uğraşıyoruz.

Siyasi söylemlerle ilgilenmiyorum ancak hatırlarsanız genel seçimde de yerel seçimde de çoğu adayın ilk vaadi:

‘Mültecileri göndereceğiz!’ şeklindeydi.

Güvenli bölge oluşturulması ile Türkiye’den kendi ülkelerine göçün önü açılacak ve şehirler nefes alacaktı.

Suriye’de Esad Rejimi çöktü.

Bursa’da da diğer pek çok şehirde de Suriyelilerin kutlamalarına tanık olduk.

Akabinde Dışişleri Bakanı Hakan Fidan bu sabah itibarıyla Suriye'nin yeni bir aşamaya ulaştığını belirterek şu açıklamayı yaptı:

“Türkiye, Suriye'nin milli birliğine, istikrarına, egemenliğine ve toprak bütünlüğüne çok büyük bir önem atfediyor, aynı zamanda Suriye halkının da refahını önemsiyor. Bu anlamda ülkelerini terk etmek durumunda olan milyonlarca Suriyeli, artık ülkelerine geri dönebilirler.”

Şimdi herkes şu sorunun cevaplanmasını bekliyor:

‘Mülteciler gidecek mi?’ ya da ‘Gönderilecekler mi?’

***

Tabii yaşananlar, çoğu süreci yakından ilgilendiriyor.

İş dünyası ve ekonominin gidişatı için çeşitli varsayımlarla ortalığı velveleye verenler olduğu kadar emlak sektörü için de tahmin sunanlar mevcut.

Artan kiraların düşeceği, hastanelerde kuyrukların azalacağı, gençlerin iş bulabileceği gibi ifadelerle yaşadığımız tüm sıkıntıların sebebini mültecilere yıkarak pozitif tablo çizenler azımsanamayacak kadar çok.

Diğer tarafta ise ucuz işgücünü kaybetme ihtimali olan işverenlerin stresi bu görüşle savaşıyor.

Bizi her zamanki gibi zorlu bir dönem bekliyor…

***

Öncelikle kiraların düşeceği iddiasına odaklandım ve araştırmaya başladım.

Ekonomist Mahfi Eğilmez, “Suriyeliler ülkelerine dönerse ekonomiye etkisi ne olur?” başlıklı yazısında:

“Türkiye’ye gelen Suriyelileri iki grupta toplamak mümkün: (1) Parası, serveti olanlar ki bunların çoğu burada konut satın alarak Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı oldu, birçoğu burada iş kurdu, eleman istihdam etti ve para kazanmaya devam ediyor. (2) Parası, serveti olmayanlar ki bunlar burada çeşitli işlerde, özellikle emeğe dayalı işlerde çalışmaya girdiler ve gelir elde eder oldular. Suriye’de yeni bir rejim kuruluyor. Bu gelişmenin Türkiye’ye ekonomik, sosyal ve siyasal etkilerinin olacağını görebiliyoruz” ifadelerini kullanarak bir perspektif sunuyor.

Emlak sektörü için beklentisini:

“Her iki gruptan çok sayıda kişinin ülkelerine kesin dönüş yapmaya karar vermesi halinde bunlardan bir bölümü burada vatandaşlık elde etmek için satın aldıkları konutlardan süresi dolmuş olanları satacaklardır. Bu eğilim konut piyasasında çok büyük ölçekte olmasa bile fiyat düşüşleri ve kira düşüşlerine yol açabilir” ifadeleriyle ortaya koyuyor ve ekliyor:

“Suriyelilerin ülkelerine dönmeleri halinde burada yararlandıkları çeşitli yardımlar, destekler, sağlık hizmetleri, ilaçlar vb. için kamu bütçesinden yapılan harcamalar azalacağı için bütçe açığı azalacaktır!”

Bu tespitler bence çok önemli.

Tamamen ekonomi odaklı, realist bir yaklaşım.

***

Ülke genelinde böyle bir atmosfer varken, ‘Bursa’da kiralarda düşüş olur mu?’ sorusunu Bursa Emlak Müşavirleri Esnaf Odası Başkanı Erdal Çelebi’ye yönelttim.

Elbette bu tahminler için çok erken.

Başkan Çelebi de bunu tekrarlayarak başka bir alana dikkat çekti:

“Şu anda giden kimse yok, olacak mı, ülke ekonomisi nasıl şekillenecek bunları konuşmak için çok erken. Ancak şunu söyleyebiliriz; mültecilerin şehrimizde yaşadığı mahallelere bakalım. Aklımıza ilk neresi geliyor? Altıparmak, Çarşamba. Buralarda kayda değer bir nüfus azalması olursa kentsel dönüşümün önü açılır, kolaylaşır, hızlanır!”

Bu açıdan bakmamıştık.

‘Kiralar hızla düşecek’ gibi bir çıkarımda bulunmak söz konusu değil.

Ancak beklenen dönüşüm için ciddi bir başlangıç olabilir!

‘Hedef 250 bin ziyaretçi’

15.04.2025 00:05

Kitap fuarı 22. kez kapılarını açtı. Böylece Merinos Fuar Alanı’na akın da başlamış oldu. Açılış günü oradaydım ve kalabalıktan zor hareket ettim. Bilen bilir Bursa Kitap Fuarı bir markadır. Türkiye’de pek çok ilde düzenlenmesine rağmen favori Bursa’dır. Kitap almayacak olanlar bile muhakkak gi

‘Yapacak çok işimiz var’

14.04.2025 00:05

Son haftayı ‘1 Yılı Değerlendirme’ toplantılarıyla geçirdik. Cumartesi günü sıra Osmangazi Belediyesi’ndeydi. Elbette sırada bekleyen belediyeler var hatta bunlardan biri de Bursa Büyükşehir Belediyesi. Gerçi her ay Başkan Mustafa Bozbey basınla buluştuğu için olup biten hakkında bilgimiz hep old

Adını ilk kez duydular!

12.04.2025 00:05

Kalite nedir? Ya da daha doğru bir soruyla: Siz ‘kalite’yi nasıl tanımlarsınız? Günlük hayatta çokça mal ve hizmet tüketiyoruz; çoğunlukla fiyatına bakıyor, ihtiyacımızı giderip-gideremeyeceğine odaklanıyoruz. Kavram üzerine akademik çalışmalar bile var; ‘değer’ olarak nitelendirilmiş buna göre

Personel gideri bütçeyi devirdi

11.04.2025 00:05

Geçen bir yılı değerlendirme toplantıları devam ediyor. Mudanya’dan sonra adresimiz Nilüfer’di. Bursa’nın en şanslı, bakımlı, modern ilçesi olarak geçen Nilüfer; gençlerin de tercih noktası. Elbette tüm yerel yönetimlerin gençler için çabasını görüyoruz ancak Nilüfer’in sonradan kentleşme furyası

Başkan Dalgıç’ı dinledik, şimdi söz sizde!

10.04.2025 00:05

Sanıyorum şu konuda hemfikiriz: Zaman çok hızlı akıyor. Bu hisse kapılmamızdaki sebeplerden biri şüphesiz; Türkiye gündeminin devamlı değişiyor olması. Günlük ya da haftalık da değil üstelik; saatlik bir devinim bu. Yerel seçimler döneminde heyecan doruktaydı; tüm yeni belediye başkanlarından be

Havaya inat, bahar başlıyor…

09.04.2025 00:05

“Bursa yalnızca Türkiye’nin değil, dünyanın en önemli kentlerinden biri!” Bu ifadeyle sözlerine başladı Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey. Her fırsatta şehrin hak ettiği değeri görmemesinden yakınanlar ilginçtir ki; hiçbir şey yapmadan işlerin yoluna gireceğini zannediyorlar. Halbu

Geriye ne kalır ki?

08.04.2025 00:05

Siyaset dışında bir şey konuşamaz olduk; farkında mısınız? Durum o kadar endişe verici ki; olup bitenle ilgili yorum yapmayanlar da tabiri caizse fişleniyor. Apolitik olmak suç kategorisinde değerlendirilirken, kendi görüşünü kendine saklamak da günahların en büyüğü adeta. Türkiye’den siyaseti al

Sular durulmuyor…

07.04.2025 00:05

‘Kahincilik’ oynayanlar 2025 için kaos yılı demişlerdi. Dünyada bitmeyen protestolar, ayaklanmalar olacak; liderler gündemden düşmeyecekti. Her zaman olduğu gibi ‘bir şeyler uyduruyorlar’ dedik, gülüp geçtik. Ama geride bıraktığımız ayda hiç nefes alamadık, dedikleri çıktı. Üstelik hak arayışı i

Bursa’da fetih coşkusu başladı

05.04.2025 00:05

Türkiye’de siyasi çalkantıların gölgesinde başka bir konu konuşamaz olduk. Linç kültürü o kadar güçlü ki dikkati başka bir alana yönlendirmek istediğimizde tepki görüyoruz. Hâlbuki arka planda kaçırdığımız çok şey var. Hak, hukuk ve adalet arayışında olanları tenzih ederek siyasi parti, kurum, ki

Ebediyete kadar…

04.04.2025 00:05

Her sene bazı tarihleri kaçırmamak için hatırlatıcı alarmlar kuruyorum. Geçen yıl 4 Nisan’ı kaçırmıştım ama bu sefer yeniden yazacağım. Çünkü bazı yaşanılanlar unutulmamalı; ortak hafızamızda durmalı… Türkiye; zaferlerin, sevinçlerin olduğu kadar acıların da yoğrulduğu bir ülke. Bizi birbirimize

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Yeni Dönem Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.