Hava Durumu

21. yüzyılın vebası: Kanser

Yazının Giriş Tarihi: 06.02.2023 06:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 05.02.2023 23:13

Genellikle doktora gitmekten korkarız.

Sağlık durumumuz iyi seyrediyorsa düzenli kontrol adetlerimiz arasında yoktur.

Çıkacak sonuçlar moral bozar, tat kaçırır.

Asla eleştirmiyorum çünkü ben de aynı gruptayım.

Ancak sınıf arkadaşımı yüzyılın vebası denilebilecek bir hastalıktan kaybettim.

Başına gelenleri şöyle anlatmıştı: “Bir sabah kalktım ve bir ağrı hissettim. Hastaneye gittim ve şüphelendiğim için Mamografi çektirmek istedim. Yaş olarak risk grubunda değilsin gerek yok dendi. Ailemde kanser öyküsü olup olmadığı soruldu. Gerçekten hiç yoktu. Genetik ihtimal bile değildi benim için. Aradan bir süre sonra tüm belirtiler başladı ve ‘Meme Kanseri’ teşhisi kondu! İlerlemişti keşke en başında baksalardı.”

Bunu bana anlattıktan 7-8 ay sonra vefat etti, arkasında ikiz çocuklarını bırakarak…

***

Pandemi döneminde çok endişelendik.

Kitleler halinde insanlar ölüyor dendi.

Ama istatistiksel olarak her sene gripten, kalp krizinden, kanserden ölenlerin sayısı daha fazlaydı.

Dikkat çekmesinin sebebi koronanın hızlı bulaşması, hastanelerin dolup taşması, ilacının bulunamamasıydı.

Hâlbuki bana göre 21. yüzyılın vebası korona değil, sinsice ilerleyen ve sevdiklerimizi alıp götüren: Kanser!

Tedavisi varla yok arası.

İnsanın yaşam kalitesini düşüren, uzun yıllara yayılan, sürekli kontrol altında olmanız gereken bir hastalık.

Tıp dilinde açıklaması şöyle: “Bir organ veya dokudaki hücrelerin düzensiz olarak bölünüp artmasıyla beliren kötü urlar.”

Hücrelerin vücudun çeşitli bölgelerinde kontrolsüz çoğalmasıyla oluşan ve yüzden fazla çeşidi olan bir hastalık olarak açıklanıyor.

Sebepleri için ise; sigara alkol kullanımı, yoğun güneş ışığına ya da radyasyona maruz kalma, bazı virüsler, kötü beslenme alışkanlıkları, hava kirliliği, hormonlu gıdalar hatta stres olarak sayılıyor. Ancak genetik faktörler, ailenin hastalık öyküsü hepsinden daha baskın olabiliyor.

Çünkü tüm etkenlere maruz kalıp kanser olmayanlar da var.

Yaygın olarak kullanılan tedavi yöntemleri cerrahi, radyoterapi ve herkesin en sık duyduğu yan etkileriyle hastaları yıpratan kemoterapi.

Eğer erken davranmayı başarırsanız iyileşme süresi kısalıyor, metastaz ‘hastalıklı hücrelerin başka organlara yayılması’  riski düşüyor, hayatta kalma oranı artıyor!

Her yıl yaklaşık 19,5 milyon kişiye kanser tanısı konuyor.

Meme kanseri en sık görülen türlerin başında geliyor.

Bunun için de farkındalık gerekiyor.

Farkındalığı sağlayarak kayıpların önüne geçmek adına Uluslararası Kanser Kontrol Örgütü tarafından 2000 yılında “4 Şubat Dünya Kanser Günü” olarak ilan edildi.

Bu kapsamda Sağlık Bakanı Fahrettin Koca sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Türkiye genelinde hizmet veren KETEM birimleri ile ilgili bilgi vererek, kanser taramalarının ve erken tanının önemini vurguladı!

KETEM; Kanser Erken Teşhis, Tedavi ve Eğitim Merkezleri.

Bursa’da ilçelerle birlikte 11 KETEM bulunuyor.

Bakan Koca; “44’ü mobil, 320’si sabit olmak üzere toplam 364 birimle yaygın olarak halkımızın hizmetindeyiz. Lütfen 20 dakikanızı ayırın ve KETEM’e gelerek taramalarınızı yaptırın” uyarısında bulundu. Çok doğru bir tespiti de ekledi: “Kanser taramalarında kötü haber gelse bile genellikle bu ‘iyi’ haberdir. Çünkü erken teşhis, hastalıkla zamanında mücadele etme, onu kolay yenebilme gücü verir.”

Bu arada taramaların hepsi ücretsiz!

***

Son dönemde sanat camiasından da çok sayıda isim bu hastalıktan hayatını kaybetti.

Mücadelesiyle sanki ailemizden biri olan kanser aktivisti Neslican Tay bu isimlerden biriydi!

Bazen farkında olmak yetersiz kalabiliyor kabul ediyorum.

Ancak uyanık olmakta fayda var!

Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.