Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in belediyeler tarafından işletilen anaokulları ile ilgili yaptığı açıklama sonrası siyasetin pazarı karıştı. Tekin'in yaptığı açıklamaya ilk cevap İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'ndan geldi.
İmamoğlu "Milli Eğitim Bakanı, belediyelere gönderdiğimiz yazı, kreşlerle ilgili değil, anaokulu ile alakalı" demiş. İşte resmi yazı burada. İlk satırdan itibaren belediyelerin kreşlerini dile getiriyor. Resmi yazıya kreş yazıp, sonra "Ben kreş demedim, anaokulu dedim" demesi akıllarda soru işareti yarattı.
Ayrıca son satırdaki "mezkur hüküm" ifadesi de kreşleri kapatmaya kadar gidecek bir ifadedir" diyerek konuyu Türkiye gündemine taşımış oldu. Milli Eğitim Bakanlığı'nın gönderdiği resmi yazıya baktığımızda, karşımıza çıkan ibare şu şekilde; "Konu: İzinsiz Eğitim Faaliyeti. Bakanlığımızca sahada yapılan incelemelerde, belediyelere bağlı kreş adı altında açılan yerler olduğu tespit edilmiş olup bu yerlerde 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu, kapsamında faaliyet gösteren okul öncesi eğitim kurumlarının programında yer alan etkinliklerin yapıldığı ve bu program kapsamındaki, eğitim, öğretim faaliyetlerinin yapıldığı tespit edilmiştir. Bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yerleri açılamaz, kanuna aykırı faaliyetlerin engellenmesi adına belediyelerin, izinsiz eğitim, öğretim faaliyetleri konusunda uyarılarak, yeni yerlerin açılmasının önüne geçilmesi ve mevcut yerler hakkında mezkur hükümlere göre hareket edileceğinin ilgili belediyelere bildirilmesi hususunda bilgilerini ve gereği arz ederim."
Sadece İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni değil Türkiye genelinde tüm belediyeleri kapsayan resmi yazıda "kreş" ibaresi daha ilk satırda yer alıyor. Durum böyle olunca, Ekrem İmamoğlu'nun gösterdiği tepki kendisini haklı çıkartıyor.
Ardından Bakan Tekin tekrar bir açıklama yaparak kastedilenlerin kreş değil anaokulu olduğunu söyledi. Kreş ile anaokulu arasındaki fark nedir diye baktığımızda, 'Kreşler ve gündüz bakım evleri 0 ile 3 yaş arasındaki çocuklara hitap ederken, anaokulları 3 ile 6 yaş çocuklara hitap etmektedir’ deniyor. Bildiğimiz üzere son yerel seçimlerde Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye nüfusunun yüzde 65'ine hitap eden belediyeleri kazandı ve buna müteakip sosyal belediyeciliği ön plana çıkartarak özellikle maddi durumu iyi olmayan vatandaşlar için belediyeler eliyle yapılan destekleri arttırmaya başladı. Bu düşünce ile özellikle çalışan annelere büyük fayda sağlayan kreş ve anaokulu sayısını çoğaltma yoluna gitti.
Milli Eğitim Bakanı diyor ki, bizim kreşlerle yani 0-3 yaş grubuna hitap eden kurumlarla işimiz yok ama 3-6 yaş grubu için belediyelerin açtığı anaokulları kanuna aykırıdır ve kapatılacaktır. Bakanın yaptığı diğer bir açıklama da, "Zamanında bunların açılmasına CHP'nin karşı çıktığına dair, geçtiğimiz yıllarda CHP'nin AYM'ye yaptığı başvuruda, belediyeler anaokulu açamaz, açmamalıdır diyorlar. 2007 yılında AYM'de CHP'nin başvurusu doğrultusunda ilgili kanunu iptal ediyor. 2007 den itibaren, bakanlığımız hiçbir belediyeye, anaokulu açma ruhsatı vermemiştir. Açılanlar varsa, bunlar zaten kanuna aykırı biçimde açılmıştır" şeklinde.
Bu tarihten sonra, Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin Alinur Aktaş döneminde açtığı çok sayıda Ana Kucağı mevcut. Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin internet sitesinde, 8 Nisan 2022 tarihli bir açıklama hala duruyor. O günlerde Bursa Büyükşehir Belediyesi okul öncesi eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması amacıyla hayata geçirdiği Ana Kucağı Eğitim Merkezlerine, Hürriyet şubesini de eklemiş. Yine Bursa Büyükşehir Belediyesi internet sitesinde yapılan bir paylaşımda, eski başkan Aktaş "Ana Kucakları'nın sayısını 100'e çıkartacağız" diyor.
Bu açıklamanın devamına baktığımızda da, Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından o dönemde açılan Ana Kucakları'nda 4-6 yaş arasındaki çocuklara eğitim verildiği görülüyor. Bu yaş grubu da, Milli Eğitim Bakanının, belediyelerin yetkisi yok kapatılacak dediği alana dahil.
Türkiye'nin farklı yerlerinde belediyeler tarafından açılan kreş ve anaokulu hükmündeki yerlere bir belediye Ana Kucağı, diğer belediye Çocuk Etkinlik Merkezi, bir başka belediyede Çocuk Durağı adını vermiş. Fakat içerik aynı hepsi kreş ve anaokulu eğitimi vermekte. Hükümet ve belediyeler arasındaki bu atışmanın zararının belediyelerin işlettiği kreş ve anaokullarına giden dar gelirli ailelerin çocuklarına dokunacağı belli.
Yani mesele şu an belediyelerin çoğunu elinde bulunduran Cumhuriyet Halk Partisi ile alakalı değil. Bu belediyeler AK Parti'de iken de aynı sistemin uygulandığını görüyoruz. Burada konu olan çocuklarımızın eğitimi dolayısıyla onların gelecekleri. Bu bir siyasi malzeme yapılmamalı, küçücük çocukların eğitimine darbe vurulmamalı.
İster anaokulu olsun, ister kreş olsun belediyeler Milli Eğitim Bakanlığı ile yapacakları bir protokol eşliğinde bu hizmeti genişleterek vermeye devam etmeli. Dar gelirli aileler ve çalışan anneler için sistemin devam etmesi şart. Maddi durumu iyi olan aileler zaten parasını verip çocuklarını istedikleri kreş ve anaokuluna gönderebiliyorlar. Geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuklarımızı siyasi rekabete kurban etmeyelim.
SAĞLICAKLA KALIN