Yaşanan dolandırıcılık bizi olayları geçmişin ünlü dolandırıcısı Sülün Osman'a rahmet okutur hale getirdi. Aynı daireyi onlarca kişiye satan müteahhitler, çalıntı arabaların şase numaralarını değiştirerek satışa sunanlar artık klasik dolandırıcı haline geldi. Teknolojinin gelişmesi ile birlikte birçok uygulamanın yüklü olduğu cep telefonları ve bunları kullananlar artık dolandırıcıların bir numaralı hedefi.
Geçtiğimiz günlerde karşılaştığım bir tanıdığımın eşi de bu tür bir olayın kurbanı olmuş. Bankadan aradığını söyleyen şahıs işini o kadar iyi yapıyor ki, anlatılana göre adeta profesyonel bir bankacıya bile taş çıkartmış. Öncelikle aradığı kişiye hesabında şüpheli işlem olduğunu söylüyor, ardından hattan ayrılmayın şube müdürü sizinle görüşecek diyerek başka birine aktarıyor. İlerleyen dakikalarda kurbanın bütün banka şifreleri ele geçiriliyor ve 600.000 Lira civarında kredi çekiliyor.
Dolandırılan kişi, olayı fark ettiği anda bankayı aramış, fakat banka gerekeni yapmakta geç kaldığı için para dolandırıcıların eline geçmiş. Bundan sonrası daha da vahim çünkü banka bu konuda sorumluluk almıyor. Öncelikle, tabiri caizse bizim uyanık olmamızda fayda var.
Özellikle banka mobil uygulamasını kullananların bu tür tehlikelere karşı daha dikkatli olması gerekiyor. Uygulanan önemli taktiklerden bir tanesi de gece uyku saatlerinde arayıp gafil avlama tuzağı. Dolandırıcılar uykulu olan kişileri arayarak, hesapta şüpheli işlemler tespit ettiklerini ciddi bir ses tonuyla ifade ediyor. Sahte bankacılar, "Siz bizim müşterimizsiniz, zarar görmeyin diye arıyoruz" sözleri ile kandırarak şifreleri ele geçirip çektikleri kredileri ya da hesapta bulunan paraları kendilerine aktarıyor.
Bir başka taktik de akıllı telefonlara mesaj yolu ile gönderilen virüsler. Bu konuda, son zamanlarda en çok kullanılan mecra şikâyet var.com isimli sitenin adı. Dolandırıcılar cep telefonlarına mesaj göndererek, yukarıda ismi geçen sitede adınıza şikâyet var; siz şöyle bir şey yapmışsınız diyerek tuzağı hazırlıyorlar. Ardından da ‘hakkınızdaki şikâyeti bu linke tıklayarak görebilirsiniz’ diyorlar.
Konuyu gerçek sanan birçok kişi de bu linki tıklayarak sahtekârların kucağına düşmüş oluyor. Link tıklandığı anda, akıllı telefonda bulunan tüm mobil bankacılık hesapları telefon numaraları, fotoğraflar, videolar, kısacası telefonunuzda ne yüklüyse tamamı karşı tarafın eline geçiyor.
O andan itibaren de adınıza krediler çekmeyi başarıyorlar. Hatta bununla da kalmayıp, kredi kartınızın limitini son kuruşuna kadar harcıyorlar. Geçtiğimiz günlerde benzer birlik bana da gönderildi. Bir arkadaşımın Instagram hesabını ele geçiren kötü niyetli kişiler onun adına mesaj atarak altına da tıklamam için bir link ilave etmişler. Linki tıklamadan önce arkadaşımı arayıp,“Geçmiş olsun galiba senin Instagram hesabını patlatmışlar” dedim. Aldığım cevap da, “Evet birkaç saat oldu, ben de yeni fark ettim” şeklindeydi.
Görünen o ki Instagram şifresi çalınan kişi bunu daha henüz fark etmeden dolandırıcılar ışık hızıyla hareket edip faaliyete başlıyor. Peki ne yapmamız gerekiyor? Öncelikle bu sahtekârlar kadar bizim de akıllı ve zeki davranmamız şart. “Bankadan arıyoruz”,“Şifrelerinizi verin”,“Şüpheli işlemler var” gibi yalanlara inanmamanız, telefonumuza gelen hiçbir linke tıklamamanız gerekiyor.
İlaveten bazı mekânlarda ücretsiz wi-fi hizmeti sunuluyor. Bu da ayrı bir tehlike arz etmekte. Çünkü bu wi-fi sistemleri yine kötü niyetli kişiler tarafından ele geçirilerek bunu kullanan herkesin telefonlarındaki uygulamalar elde edilebiliyor.
Yer neresi olursa olsun halka açık wi-fi'lerden uzak durmamız gerekli. Buna müteakip, telefonumuza indirdiğimiz uygulamalara dikkat edelim. Kaynağından emin olmadığımız uygulamalar içlerindeki casus yazılımlar ile bizi tuzağa düşürme imkânına sahip oluyorlar.
Telefonlarda kullandığımız uygulamalarda karmaşık şifreler kullanmak, yazılımlarımızı güncellemek, güvenilir antivirüsprogramlarını aktif halde tutmak bizim için önemli bir koruyucu kalkan.
Bu şekilde dolandırılarak maddi zarara uğrayan kişiler için yapılacak çok fazla bir şey de yok. Çünkü kurulan tezgâh o kadar sağlam ki çoğunun sistemi yurtdışına dayanıyor. Bu sebepten dolayı Türkiye içinde yapılan şikâyetler, sahtekârların ana merkezleri Orta Amerika ya da Afrika ülkeleri gibi uzak noktalar olduğu için bizim yetkililerimizin yapabileceği pek bir şey olmuyor.
Nasıl ki aracımıza binerken emniyet kemerini takarak tedbiri bizim almamız gerekiyor ise dolandırılmama konusunda da yine bizim tedbirli olmamız en iyi çözüm.
SAĞLICAKLA KALIN