Hava Durumu

Hak böyle aranmaz

Yazının Giriş Tarihi: 26.03.2025 00:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 26.03.2025 00:05

12 Eylül 1980 darbesi öncesindeki günleri yaşayanlar daha iyi hatırlayacaklardır. Siyasi çekişmelerin had safhaya ulaştığı, sağ-sol, ülkücü- komünist çatışmalarının her gün çok sayıda can aldığı günleri yaşadı bu memleket. Kardeşin, kardeşi vurduğu, mahallelerin sağcı solcu diye bölündüğü, bombaların patlatıldığı, kahvehanelerin tarandığı, polislerin şehit edildiği, politik kavgaların liselere kadar indiği, üniversitelerde eğitimin durduğu, hava karardıktan sonra sokağa çıkmanın imkansız olduğu toplumda karabasan etkisi yaratan bir dönemdi.


O günler demokrasi ile bağdaşmayan, terörün ve kanlı vandallığın hüküm sürdüğü acı anılarla dolu. Türkiye'ye yıllarca zarar veren, 12 Eylül darbesi öncesinde yaşanan sokak teröründe slogan yine hak arayışı idi. Ülkemizi orta doğudan ayırıp, batı medeniyetine yaklaştıran en büyük özellik demokrasi ile yönetiliyor olmamız.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, bazı ilçe belediye başkanları ve diğer belediye yöneticilerinin tutuklanmasının ardından, meydan ve sokaklarda son günlerde gördüğümüz olaylar hiç iç açıcı değil. Anayasa'nın "Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı" başlıklı 34. maddesine göre "Herkes silahsız ve saldırısız, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir" denilmekte.


Bu madde toplumun her kesimini kapsayan, demokrasinin bize sunduğu nimetlerden bir tanesi. Gel gör ki, bu hakkı bahane ederek yapılanlar kabul edilir nitelikte değil. Yüzünü kapatıp polise taş atmak, çevreye zarar vermek demokratik bir eylem değil. Slogan atılabilir, oturma eylemi yapılabilir, pankart açılabilir, hak arama konuşmaları yapılabilir. Fakat ortalığı yakıp yıkarak bizim evladımız olan polis memurlarına asit atmak, demokrasimize ve A'dan Z'ye hepimize zarar verir.
Belli ki birileri kaos ortamı yaratmak istiyor. Gerçek CHP'lileri bunlardan ayrı tutmakta fayda var. Atatürk'ün kurduğu bir partiye gönül verenler milletine devletine zarar gelsin istemez. Durumdan vazife çıkartmaya çalışan marjinal gruplar, yarattıkları çatışma ortamı ile en büyük zararı Cumhuriyet Halk Partisi'ne veriyor. İfade özgürlüğü bahanesiyle, ne Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ailesine, ne de görevden alıp tutuklanan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun eşine yapılan hakaretler de demokrasi çerçevesinde değerlendirilemez.


1980 öncesinde siyasi parti sempatizanlarının ve örgütlerin duvarlara yazdığı slogan ve hakaret dolu cümleler hayatımızın istenmeyen bir parçasıydı. Ve maalesef bugünlerde de benzer durumu yaşıyoruz. Kent Meydanı alt kısmı, Almira Otel’in yanındaki taksi durağının mıntıkasında bulunan alt geçitte yine marjinal eylemciler tarafından yazılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret içeren kelimeler var.
Eminiz ki Osmangazi Belediyesi buraya yazılan kötü kelimeleri en kısa zamanda temizleyip yok edecektir. İstanbul'daki eylemlerde, ecdadımızdan kalan mezar taşlarını parçalayan terörist kırıntılarını, ortalığı daha çok karıştırmaya çalışan ve asıl olarak CHP ile hiçbir alakası olmayan Türkiye düşmanı kendini bilmezler olarak tanımlayabiliriz. Özellikle, gençlerin marjinal diye adlandırdığımız bu grupların kurduğu tuzaklara düşmemesi için daha dikkatli olması gerekiyor. Tutuklamalar sonrası da adaletin, en adaletli şekilde görevini yaptığını topluma iyi şekilde anlatması ve kafalardaki soru işaretlerini yok etmesi oldukça önemli.

SAĞLICAKLA KALIN

Yükleniyor..
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Yeni Dönem Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.