Çok klişe bir başlangıç olacak belki ama Efesli Heraklitos “Değişmeyen tek şey değişimdir” dediğinde, neler yaşamıştı bilmiyorum ama kurduğu bu cümle tam da bizim yüzyılımızı anlatıyor…
O kadar hızlı bir değişim içerisindeyiz ki yetişmek için neredeyse insani özelliklerimizden de uzaklaşmaya başladık!
Özellikle teknolojik gelişmeler ışık hızında ilerlerken, hepimiz yakalamak için mi, yoksa anlamak için mi bilinmez, bağımlısı olduk!
Başımızı ‘akıllı’ dediğimiz telefonlardan kaldırmadan, tüm değişimi onlardan izlemeye çalışıyoruz.
Hatta o küçük ekranlar her birimiz için demir parmaklıkları olmayan bir hapishane gibi!
Peki, kendimizi aslında bu şekilde dış dünyadan soyutlarken, gerçekte ne olup bittiğinin ne kadar farkındayız?
Diye düşünürken…
Teknoloji bağımlılığımızı anlatan ve hatta bu durumun bizi asıl kimliğimizden koparan ve en önemlisi tembelleştirdiğine vurgu yapan bir filme denk geldim.
Filmin adı: Dünyayı ardında bırak…
Meğer çoktan gündem olmuş!
Belki izlediniz belki de adını şimdi duydunuz ama konu itibariyle bugünün filmi…
Yazar Rumaan Alam’ın aynı adlı romanından sinemaya uyarlanmış 2023 yılı ABD yapımı, bilim kurgu/dram/gerilim türündeki bu film, ilk bakışta güçlü oyuncu kadrosu ve tanıtım afişleri/videoları ile göz dolduruyor.
Filme başlamadan çok iyi bir film izleyeceğinden emin oturuyor izleyici koltuğa…
Kısaca hikâye şöyle:
Film ana karakter Amanda’nın (Julia Roberts) ailesi için tatil planı yapması ile başlıyor. Amanda, eşi Clay (Ethan Hawke) ve çocukları (Charlie Evans, Farrah Mackenzie) ile beraber gittikleri bu tatil, kaldıkları lüks evin sahibinin (Mahershala Ali) yanında kızı (Myha'la Herrold) olduğu halde aniden geri dönmesi ile sekteye uğrar. Beklenmedik anda gelen ev sahipleri, şehirdeki eşi benzeri görülmemiş bir elektrik kesintisi nedeniyle yazlık evlerine geri döndüklerini söyler. İnternet, televizyon, radyo ve telefonlar çalışmadığından kimse ne olduğunu bilmez. Ani ses patlamaları doğal ortamdaki evin çevresinde yaşayan hayvanların huzurunu kaçırır. Derken aynı evde yaşamak zorunda kalan iki ailenin bireylerinde tuhaf davranışlar görülür, fiziksel sağlıkları da kötüye gitmeye başlar…
Filmde nedeni netleşmeyen teknolojik bir çöküş yaşanıyor.
Seyir halindeki uçaklar yere çakılıyor, içinde sürücüsü olmayan ‘Tesla’lar otoyolda birbirine çarpıyor…
Açıkçası filmi izlerken aklıma ilk gelen ‘gerçekten de tüm dünyada elektrik kesilse ne olur?’ oldu.
Belki devam filmi de gelir…
Ancak bazı sahneler aslında insanın teknolojiye ne kadar da bağımlı olduğunu gözler önüne seriyor!
Durumun vehametini anlatıyor…
Çok fazla mesaj veren ‘Dünyayı ardında bırak’ gizem ve biraz gerilim dozuyla kendini izlettirirken düşündürüyor…
Sonunda ‘Ne oldu şimdi?’ diye sorduruyor.
***
Gerçek hayatta da böyle değil mi?
Her şey çok hızlı değişiyor ve bu hızda kim ne olup bittiğini tam olarak anlayabiliyor?