Çoğumuz günlük rutinimizde gerçekten çok şeyi çabuk unutur olduk!
Pek çok kişiden “sürekli unutuyorum” cümlesini duyuyorum.
Elbette ki beynimiz unutacak ki yeni bilgilere yer açılabilsin ama siz de ‘Bu kadarı da fazla’ demiyor musunuz?
Bir gün önce olanları hatırlamak için bile bir an durup düşünmek gerekiyorken, bizler düşünmeden, şaşırmadan, anlamaya çalışmadan, yaşayıp gidiyoruz gibi…
Bazen ağustos böceği misali sadece saz çalıp, şarkı söylüyormuşuz gibi geliyor. Aman sonumuz benzemesin!
Belki de bunun sebebi sürekli elimizde tuttuğumuz şu çok akıllı telefonlar!
Neye ihtiyacımız olsa anında söylüyor!
Bilgiyi zihnimizde saklama ihtiyacı kalmadı neredeyse…
Geçenlerde bir arkadaşım bunu onaylarcasına, “Ne gerek var öğrenmeye, ne istesek anında telefondan bulabiliyoruz” dedi.
İnanın, gülmekle ağlamak arasında kaldım…
Halbuki bu durumun beynimizde hasar yaratıyor olma ihtimali çok korkunç!
Bazen sabah kahvaltısında ne yediğimizi hatırlamıyoruz!
Size olmuyor mu?
Ya da garip gelmiyor mu?
Belki de anda kalma isteği ile geçmişten kopuş yaşıyoruz.
Bilemiyorum!
Gerçi sosyal medyada her şey var!
Kitap okumak ‘out’ oldu!
Genel olarak derdimiz ‘güzel görünmek’.
Kiminle konuşsam kendini mükemmel görürken, diğer herkes arızalı!
Halbuki bilim adamları “Varlığınızı fazla büyütmeyin!” diyorlar.
İnsanın haddini bilmesi gerektiğini düşünüyorlar.
Ne dersiniz?
Biraz romantik, biraz fantastik, biraz da gerilim tadında mı yaşıyoruz?
Neyse…
Belki de yapılması gereken bir takım basit beyin egzersizidir…
Bulmaca çözmenin beyne iyi geldiği söylenirdi eskiden…
Aslında kitap okumak, her gün yeni şeyler öğrenmek de iyi gelir beynimize.
İnanın eğer bir sağlık problemi yoksa, bu kadar kolay her şeyi unutmak normal değil!
Psikologların son yıllarda çok konuştuğu konulardan biri bu unutkanlık konusu…
Çok da bu şikâyetle gelen danışanları olduğuna dem vuruyorlar.
Bu durumu azaltmak için yapılması gerekenler üzerinden sorunun nedenlerini tartışıyorlar…
Onlar unutkanlığı daha çok stres ve depresyonla bağdaştırıyor.
Nasıl olacak henüz bilmiyorum ama o zaman stres ve depresyondan uzak kalmaya çalışılmalı.
İlaveten yoğun kullandığımız teknolojinin de stres, depresyonun yanı sıra artan unutkanlık probleminde biraz payı vardır diye düşünüyorum.
Öyle ki; çok tembelleştik.
Hem bedenimiz hem de zihnimiz tembelleşti.
Özellikle gençlerin bu konuda gelecekte demans sorunu yaşamamak için kendi tedbirlerini almaları belki de teknolojiyi kullanırken kendi disiplinini oluşturması gerekiyor.
Ne diyelim:
Geç olmadan kendi çaremizi üretmek zorundayız!
Siz de benim gibi düşünüyor ve hissediyorsanız, çözümü de kendiniz bulacaksınız.