"Instagram'ın yasaklanması, sadece bir platformun erişime engellenmesi değil, aynı zamanda dijital çağda yaşayan bir toplumun iletişim ve ifade özgürlüğü hakkında dair önemli soruları gündeme getirdi."
Son günlerde ülkemizde yaşanan Instagram yasağı, sosyal medyanın gücünü bir kez daha gözler önüne serdi. Milyonlarca kullanıcısı olan bu platform, sadece eğlence ve iletişim aracı olmakla kalmayıp, aynı zamanda haber alma, bilgi paylaşımı ve ekonomik faaliyetlerin önemli bir parçası haline geldi.
Şimdilerde Instagram’a giriş ülkemizde yasak.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Instagram için yaptığı son açıklamasında olayı ‘dijital faşizm’ olarak nitelendirdi.
Konuşmasının devamında, “İsrail'i eleştiren basit bir cümleye bile hemen sansür uygulamayı kendileri için görev addediyorlar. Her türlü ahlaksızlığı, fuhşiyatı ve terör örgütü destekçiliğini, özgürlük parantezine alıp teşvik eden bu şirketler Filistin halkının şanlı direnişine ve kahraman evlatlarına sanal âlemde açıkça savaş açmıştır. Gelinen noktada sosyal medya şirketlerinin çıkarlarına dokunan her hususta mafya gibi davrandıklarına bizzat şahit oluyoruz” dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu ise olayın en başında ‘hassasiyetlerimizi yerine getirin biz de gerekeni yapalım’ diyerek Türkiye’nin bu konuda haklılığını vurguladı.
Son gelen bilgiler; görüşmelerin devam ettiği yönünde.
Nasıl bir sonuç çıkacak doğrusu merak ediliyor.
Bilinen tek şey; bu yasakta ülkenin her zaman olduğu gibi yine ikiye bölünmesi…
NEDEN YASAKLANDI?
Instagram'a erişim engeli getirilmesinin resmi gerekçesi, platform üzerinde yer alan bazı içeriklerin yasaları ihlal ettiği yönündeydi. Ancak bu kararın ardında yatan nedenler, daha karmaşık ve çok boyutlu olabilir. Sosyal medyanın kamuoyunu şekillendirmedeki etkisi, siyasi tartışmalarda kullanılan bir araç haline gelmesi ve bazı gruplar tarafından manipülasyon için kullanılması gibi faktörler, bu tür kararların alınmasında etkili olabiliyor.
Ancak bu sefer ki yasak; İran’da suikast ile hayatını kaybeden İsmail Haniye için paylaşılan mesajların kaldırılması nedeniyle uygulandı.
İlk tepki İletişim Başkanı Fahrettin Altun’dan gelmişti.
Sonrasında ise Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, 2 Ağustos Cuma günü saat 03.00’te mahkeme kararı olmadan, re’sen erişim engelleme hakkını kullanarak Instagram’a erişimi yasaklamıştı. O günden beri çok şey yazılıp çiziliyor. Kimi yasağı desteklerken kimi de bunun çok yersiz bir yasak olduğunu dile getiriyor.
YASANIN ETKİLERİ
Instagram yasağı, toplumun birçok farklı kesimini etkiledi. İşletmeler, pazarlama stratejilerini yeniden gözden geçirmek zorunda kaldı. Haber alma ve bilgi paylaşımı konusunda alternatif yollar aranmaya başlandı. En önemlisi, ifade özgürlüğü ve dijital haklar konusunda yeni tartışmaların alevlenmesine neden oldu.
SOSYAL MEDYANIN GELECEĞİ
Bu yaşananlar, sosyal medyanın geleceği hakkında önemli soruları akıllara getirdi:
Devletlerin sosyal medya platformlarını düzenleme ve hatta yasaklama yetkileri ne kadar olmalıdır?
İfade özgürlüğü ile toplumsal düzenin korunması arasındaki denge nasıl sağlanmalıdır?
Dijital çağda yaşayan bireylerin, güvenli ve özgür bir internet ortamına erişim hakları nasıl korunmalıdır?
SONUÇ
Instagram yasağı, sosyal medyanın toplumumuzdaki yerini ve önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Bu olay, sosyal medya platformlarının daha şeffaf, hesap verebilir ve demokratik olması gerektiği konusunda da farkındalık oluşturdu. Aynı zamanda, devletlerin sosyal medya üzerindeki etkilerini sınırlandırarak, bireylerin ifade özgürlüğünü korumaları gerektiğini gösterdi.
Bu süreçte, şu soruları kendimize sormak zorundayız:
Sosyal medya platformları, toplumun ortak değerlerine uygun içerikleri teşvik etmek için ne gibi adımlar atabilir? Devletler, sosyal medyayı düzenlerken ifade özgürlüğünü nasıl koruyabilir? Bireyler, sosyal medyayı daha bilinçli ve sorumlu bir şekilde nasıl kullanabilir?
Instagram yasağı, geçici bir süreç olabilir. Ancak bu süreçte ortaya çıkan tartışmalar, sosyal medyanın geleceğini şekillendirecek önemli adımların atılmasına vesile olacaktır.
Sağlıkla kalın!