Bakan Fidan: "Suriye’deki tüm grupların artık kucaklaşma zamanı gelmiştir"
Bakan Fidan: "Suriye’deki tüm grupların artık kucaklaşma zamanı gelmiştir"
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye’de kapsayıcı bir siyasi sürecin tesis edilmesinin önemine dikkati çekerek, "Suriye’deki tüm dini, etnik, mezhepsel grupların artık kucaklaşma zamanı gelmiştir. Yeni yönetimin kapsayıcı bir anlayışla hareket etmesi memnuniyet vericidir" dedi.
Haber Giriş Tarihi: 15.01.2025 22:57
Haber Güncellenme Tarihi: 15.01.2025 22:59
Kaynak:
İHA
Dışişleri Bakanı Fidan, Suriye’deki yeni yönetimin Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani ile ortak basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısında önce 3+3 formatında gerçekleşen Bakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı İbrahim Kalın, Suriye’deki yeni yönetimin Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani, Suriye’deki yeni yönetimin Savunma Bakanı Murhef Ebu Kasra ve Suriye’deki yeni yönetimin İstihbarat Başkanı Enes Hattab’la görüşmede Suriye’deki güvenlik durumunu, Suriye’de istikrarın tam olarak tesisi için atılması gereken adımlar üzerinde durduklarını kaydetti.
Suriyelilerin öncülüğünde ve sahipliğinde kapsayıcı bir siyasi sürecin tesis edilmesinin büyük önem taşıdığını dile getiren Bakan Fidan, "Suriye’deki tüm dini, etnik ve mezhepsel grupların artık kucaklaşma zamanı gelmiştir. Yeni yönetimin kapsayıcı bir anlayışla hareket etmesi memnuniyet vericidir. Türkiye olarak, Ulusal Diyalog Konferansı’nın, Suriye’deki tüm bileşenlerinin iradesini yansıtmasına yönelik çabalarını destekliyoruz" diye konuştu.
“Yaptırımların kalkması halinde ülkenin normalleşme süreci hızlanacaktır”
Suriye’ye yönelik yaptırımların kaldırılması için yoğun bir diplomatik çabanın devam ettiğini vurgulayan Fidan, “Amerika’nın yaptırımlara kısmi muafiyet getirmesi mümkün oldu. Avrupa Birliği’nin de yaptırımlara muafiyet sağlama konusunda bir çalışma yürüttüğünü anlıyoruz. Temel kamu ve altyapı hizmetlerinin verilebilmesi için yaptırımların kaldırılması gerekilmekte. Yaptırımların kalkması halinde ülkenin normalleşme süreci hızlanacaktır. Milyonlarca Suriyelinin ülkelerine geri dönmesini mümkün kılacak şartlar oluşturulacaktır. Suriye’nin DEAŞ gibi terör örgütleriyle mücadele kapasitesi artacaktır. Uluslararası toplum devlet kurumlarının yeniden yapılandırılması ve kapasite inşası alanında da Suriye’ye destek olabilir. Türkiye olarak bu konulardaki tecrübelerimizi aktarmaya hazırız. Bu doğrultuda Sayın Cumhurbaşkanımızın tüm devlet kurumlarına, gereken talimatları verdiği malumlarınızda” diye konuştu.
Esad rejiminin yıkılmasının ardından Şam Büyükelçiliği’nin faaliyete geçtiğini aktaran Fidan, "Halep Başkonsolosluğumuz da 20 Ocak günü faaliyete geçecek. İnşallah, Türk Hava Yolları uçuşlarına da yakından başlanacağını göreceğiz” dedi.
Esad rejiminin Suriye’de senelerce terör örgütlerine ev sahipliği yaptığına dikkati çeken Bakan Fidan, “Yeni Suriye’de PKK, YPG ve DEAŞ gibi terör örgütlerine yer yok. Yeni üretim terör ile mücadele konusunda azminden memnuniyet duyuyoruz. Şimdi, bunun uygulamaya geçilmesi gerekiyor. Terör örgütleriyle mücadele alanında üçüncü ülkeler ile işbirliği konusunda önemli bir tecrübemiz var. Yeni Suriye yönetimiyle de benzer bir işbirliği tesis etmek istiyoruz. Kabiliyet geliştirmeye, bu alandaki imkanlarımızı kullanmaya hazırız. Aynı şekilde DEAŞ’la mücadele konusunda da operasyonel destek sağlamaya hazır olduğumuzu kendilerine ve komşu ülkelere ifade ettik. Nitekim bu konuda geçtiğimiz günlerde bazı adımlarımız da oldu. Her zaman söylediğimiz gibi DEAŞ kamplarının ve cezaevlerinin yönetimi konusunda yeni yönetime gereken yardımı yapmaya da hazırız” ifadelerini kullandı.
"Toprak birliğimiz çok çok önemli"
Türkiye’ye Suriye’deki devrimden bu yana birlikte oldukları için teşekkürlerini sunan Şeybani, Suriye ve Türkiye’nin yeni bir tarih yazdığını söyledi. Yeni yönetimin Suriye halkının yaralarını sarmak istediğini vurgulayan Şeybani, "Toprak birliğimiz çok çok önemli. Merkezi hükümete bağlı, bütün topraklarımızın aynı çatı altında olmasını istiyoruz" ifadesine yer verdi.
Türkiye ile Suriye ilişkilerinin yakın gelecekte çeşitli alanlarda ivme kazanacağını kaydeden Şeybani, "Yeni yönetim, Suriye topraklarının Türkiye ve Türk halkına karşı tehdit olmaktan çıkarılması gerektiğine inanmaktadır" dedi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye’deki silahlı terör örgütleri ile mücadelede iş birliğine dikkati çekerek, “İstihbarat paylaşımına, operasyonel işbirliğiyle muhakkak ihtiyaç var” dedi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Suriye’deki yeni yönetimin Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani ile bakanlıkta düzenledikleri ortak basın toplantısının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. 3+3 formatında gerçekleşen görüşmede uzun bir çalışma toplantısı gerçekleştirdiklerini aktaran Bakan Fidan, Suriye’de savunmadan, güvenlikten, terörle mücadeleden, tarım, sağlık, enerji, ulaştırma gibi birçok alanda atılması gereken adımların olduğunun altını çizdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın direktifleriyle oluşturan bir koordinasyon mekanizmasının olduğunu hatırlatan Fidan, iç hazırlıkların yapıldığını belirterek, şöyle devam etti:
"Hem uluslararası aktörlerle görüşüyoruz hem değerli meslektaşım ve ekibiyle. Tabii kendilerinin daha şurada bir aydan biraz fazla oldu Suriye'nin yeni devletinin kendisini yeniden inşa etmesi, özellikle bürokratik organları ve uluslararası muhataplık düzeyine çıkması biraz zaman alacak. Biz bu sürede aşamalı olarak yani en basitinden en karmaşığına kadar yapılabilecek konuları uygun zaman diliminde yapmak konusunda irade beyanında bulunduk, kendileri de bu konuyu memnuniyetle kabul ettiler. Şu anda Türkiye'nin gerek kamu kurumlarıyla gerek özel kurumlarıyla STK'larla hem dayanışma hem yardım hem de ticaret konuları neyi gerektiriyorsa bu konudaki iş birliği devam edecek. Tabii ki her şey mükemmel olmayacak. İlk etapta dediğim gibi büyük bir yıkımla karşı baş başa kalmış bir devlet var. Milyonlarca insan yerinden edilmiş durumda, onların geri dönmesiyle başlayacak bir ekonomik hayat, bir sosyal hayat var. Bunların zaman içerisinde inşallah hayata geçmesini umuyoruz. Önemli olan tekrar altını çiziyorum, bizim bıkmadan usanmadan bu hedefe doğru sistemli bir şekilde, profesyonel bir şekilde çalışmamız. Terörle mücadele konusunu da güvenlik konusunu da tabiatıyla konuştuk. DEAŞ konusu, PKK konusu, YPG konusu. Özellikle DEAŞ ile mücadele konusunda neler yapılması gerekiyor, o konuda kendileriyle görüş alışverişinde bulunduk. İstihbarat paylaşımına, operasyonel işbirliğiyle muhakkak ihtiyaç var. YPG konusu özellikle kendilerinin çok yakından ilgilendiği bir husus, o konuda da görüşlerimizi karşılıklı paylaştık."
"Türkiye olarak ateşkes sürecine olabildiğince destek verdik"
İsrail ile Hamas arasında ateşkes sağlandığına dair haberlere ilişkin, Türkiye olarak ateşkes sürecine destek verildiğini dile getiren Bakan Fidan, "Türkiye olarak ateşkes sürecine olabildiğince destek verdik. Çünkü oradaki soykırımın, zulmün, açlığın, sefaletin, imkansızlığın, yıkımın bir an önce durması gerekiyor. Bu sadece bir insanlık dramı suçu değil, aynı zamanda bölgemizin tamamını ateşe atan bir olay. Bunun durması tabii ki önemli bir adım ve bundan sonra yaraların sarılması gerekiyor. İnsani yardımların bir an önce başlaması, yerinden edilmiş ve şu anda köşelere sıkıştırılmış 2 milyona yakın insanın yıkılmış da olsa evlerine, arazilerine dönmesi gerekiyor. Bunların gece gündüz devam eden hava saldırılarından artık emin olması gerekiyor. Katliamın durması gerekiyor. Bu konuda atılacak her türlü adımı, Türkiye olarak biz destekliyoruz" dedi.
“Dünya daha belirsiz, daha güce dayalı, daha kuralsız bir hale döndü”
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başından beri özellikle olayın insani boyutunun altını çizdiğini hatırlatan Fidan, "Bu, tabii ki belli güçler tarafından sürekli ertelendi, ötelendi. Çünkü anlı şanlı birçok uluslararası aktörün esas itibarıyla yaptığı birçok diplomatik faaliyetin gerçekte İsrail'in operasyonlarına zaman kazandırmak olduğunu bütün uluslararası toplum gördü. Ne oldu? 50 bine yakın insan çoğunluğu kadın ve çocuk katledildi. İnsanlığın onuru çiğnendi, uluslararası sistem öldüğünü ve defnedildiğini ilan etti. Batılıların yıllardır biriktirdikleri ne kadar meşruluk, ahlaki üstünlük, erdem gibi alanlar varsa hepsi yerle bir oldu. Dünya daha belirsiz, daha güce dayalı, daha kuralsız bir hale döndü. Sadece İsrail askeri hedeflerine ulaşabilsin diye" ifadelerine yer verdi.
“Bu denklemden çıkmanın tek yolu iki devletli çözüm”
İsrail'in Suriye'nin toprak bütünlüğünü de tehdit ettiğini aktaran Fidan, "İsrail yayılmacılığı bu haliyle herkese tehdit teşkil etmekte. Kendi güvenliğini sağlamak için birçok ülkeyi güvensiz kılıyor. Yıllardır da bu durum böyle. Bu denklemden çıkmanın, herkesi güvenli ve huzurlu yapmanın tek yolu, eğer kabul edilirse iki devletli çözüm ve herkesin belli bir sınıra razı olması. Dolayısıyla bu noktadaki çabalarımız devam edecek. İnşallah önümüzdeki dakikalar içerisinde resmi olarak ateşkes ilan edilir, biz de yeni bir iyi haber almış oluruz" diye konuştu.
“Suriye hiçbir şekilde özellikle komşu ülkemize tehdit teşkil etmemelidir”
Suriye’de bulunan farklı silahlı grupların faaliyetlerine son verdirmeyi amaçladıklarını belirten Şeybani de, “Biz Suriye’yi kurtardıktan sonra bu varlıkların olmasına gerek yok. Biz her zaman olduğu gibi şunu taahhüt ediyoruz, Suriye hiçbir şekilde özellikle komşu ülkemize tehdit teşkil etmemelidir. Demokratik Suriye Güçleri de Suriye’nin kuzey doğusunda yer almaktadır. Biz istiyoruz ki bölgenin tekrardan merkezi hükümet egemenliği altına girmesi ve Arap kimliğinin iade edilmesi için çalışmaktayız. Merkezi Şam yönetiminin tüm ülkede hakim olmasını istiyoruz” dedi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Bakan Fidan: "Suriye’deki tüm grupların artık kucaklaşma zamanı gelmiştir"
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye’de kapsayıcı bir siyasi sürecin tesis edilmesinin önemine dikkati çekerek, "Suriye’deki tüm dini, etnik, mezhepsel grupların artık kucaklaşma zamanı gelmiştir. Yeni yönetimin kapsayıcı bir anlayışla hareket etmesi memnuniyet vericidir" dedi.
Dışişleri Bakanı Fidan, Suriye’deki yeni yönetimin Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani ile ortak basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısında önce 3+3 formatında gerçekleşen Bakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı İbrahim Kalın, Suriye’deki yeni yönetimin Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani, Suriye’deki yeni yönetimin Savunma Bakanı Murhef Ebu Kasra ve Suriye’deki yeni yönetimin İstihbarat Başkanı Enes Hattab’la görüşmede Suriye’deki güvenlik durumunu, Suriye’de istikrarın tam olarak tesisi için atılması gereken adımlar üzerinde durduklarını kaydetti.
Suriyelilerin öncülüğünde ve sahipliğinde kapsayıcı bir siyasi sürecin tesis edilmesinin büyük önem taşıdığını dile getiren Bakan Fidan, "Suriye’deki tüm dini, etnik ve mezhepsel grupların artık kucaklaşma zamanı gelmiştir. Yeni yönetimin kapsayıcı bir anlayışla hareket etmesi memnuniyet vericidir. Türkiye olarak, Ulusal Diyalog Konferansı’nın, Suriye’deki tüm bileşenlerinin iradesini yansıtmasına yönelik çabalarını destekliyoruz" diye konuştu.
“Yaptırımların kalkması halinde ülkenin normalleşme süreci hızlanacaktır”
Suriye’ye yönelik yaptırımların kaldırılması için yoğun bir diplomatik çabanın devam ettiğini vurgulayan Fidan, “Amerika’nın yaptırımlara kısmi muafiyet getirmesi mümkün oldu. Avrupa Birliği’nin de yaptırımlara muafiyet sağlama konusunda bir çalışma yürüttüğünü anlıyoruz. Temel kamu ve altyapı hizmetlerinin verilebilmesi için yaptırımların kaldırılması gerekilmekte. Yaptırımların kalkması halinde ülkenin normalleşme süreci hızlanacaktır. Milyonlarca Suriyelinin ülkelerine geri dönmesini mümkün kılacak şartlar oluşturulacaktır. Suriye’nin DEAŞ gibi terör örgütleriyle mücadele kapasitesi artacaktır. Uluslararası toplum devlet kurumlarının yeniden yapılandırılması ve kapasite inşası alanında da Suriye’ye destek olabilir. Türkiye olarak bu konulardaki tecrübelerimizi aktarmaya hazırız. Bu doğrultuda Sayın Cumhurbaşkanımızın tüm devlet kurumlarına, gereken talimatları verdiği malumlarınızda” diye konuştu.
Esad rejiminin yıkılmasının ardından Şam Büyükelçiliği’nin faaliyete geçtiğini aktaran Fidan, "Halep Başkonsolosluğumuz da 20 Ocak günü faaliyete geçecek. İnşallah, Türk Hava Yolları uçuşlarına da yakından başlanacağını göreceğiz” dedi.
Esad rejiminin Suriye’de senelerce terör örgütlerine ev sahipliği yaptığına dikkati çeken Bakan Fidan, “Yeni Suriye’de PKK, YPG ve DEAŞ gibi terör örgütlerine yer yok. Yeni üretim terör ile mücadele konusunda azminden memnuniyet duyuyoruz. Şimdi, bunun uygulamaya geçilmesi gerekiyor. Terör örgütleriyle mücadele alanında üçüncü ülkeler ile işbirliği konusunda önemli bir tecrübemiz var. Yeni Suriye yönetimiyle de benzer bir işbirliği tesis etmek istiyoruz. Kabiliyet geliştirmeye, bu alandaki imkanlarımızı kullanmaya hazırız. Aynı şekilde DEAŞ’la mücadele konusunda da operasyonel destek sağlamaya hazır olduğumuzu kendilerine ve komşu ülkelere ifade ettik. Nitekim bu konuda geçtiğimiz günlerde bazı adımlarımız da oldu. Her zaman söylediğimiz gibi DEAŞ kamplarının ve cezaevlerinin yönetimi konusunda yeni yönetime gereken yardımı yapmaya da hazırız” ifadelerini kullandı.
"Toprak birliğimiz çok çok önemli"
Türkiye’ye Suriye’deki devrimden bu yana birlikte oldukları için teşekkürlerini sunan Şeybani, Suriye ve Türkiye’nin yeni bir tarih yazdığını söyledi. Yeni yönetimin Suriye halkının yaralarını sarmak istediğini vurgulayan Şeybani, "Toprak birliğimiz çok çok önemli. Merkezi hükümete bağlı, bütün topraklarımızın aynı çatı altında olmasını istiyoruz" ifadesine yer verdi.
Türkiye ile Suriye ilişkilerinin yakın gelecekte çeşitli alanlarda ivme kazanacağını kaydeden Şeybani, "Yeni yönetim, Suriye topraklarının Türkiye ve Türk halkına karşı tehdit olmaktan çıkarılması gerektiğine inanmaktadır" dedi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye’deki silahlı terör örgütleri ile mücadelede iş birliğine dikkati çekerek, “İstihbarat paylaşımına, operasyonel işbirliğiyle muhakkak ihtiyaç var” dedi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Suriye’deki yeni yönetimin Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani ile bakanlıkta düzenledikleri ortak basın toplantısının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. 3+3 formatında gerçekleşen görüşmede uzun bir çalışma toplantısı gerçekleştirdiklerini aktaran Bakan Fidan, Suriye’de savunmadan, güvenlikten, terörle mücadeleden, tarım, sağlık, enerji, ulaştırma gibi birçok alanda atılması gereken adımların olduğunun altını çizdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın direktifleriyle oluşturan bir koordinasyon mekanizmasının olduğunu hatırlatan Fidan, iç hazırlıkların yapıldığını belirterek, şöyle devam etti:
"Hem uluslararası aktörlerle görüşüyoruz hem değerli meslektaşım ve ekibiyle. Tabii kendilerinin daha şurada bir aydan biraz fazla oldu Suriye'nin yeni devletinin kendisini yeniden inşa etmesi, özellikle bürokratik organları ve uluslararası muhataplık düzeyine çıkması biraz zaman alacak. Biz bu sürede aşamalı olarak yani en basitinden en karmaşığına kadar yapılabilecek konuları uygun zaman diliminde yapmak konusunda irade beyanında bulunduk, kendileri de bu konuyu memnuniyetle kabul ettiler. Şu anda Türkiye'nin gerek kamu kurumlarıyla gerek özel kurumlarıyla STK'larla hem dayanışma hem yardım hem de ticaret konuları neyi gerektiriyorsa bu konudaki iş birliği devam edecek. Tabii ki her şey mükemmel olmayacak. İlk etapta dediğim gibi büyük bir yıkımla karşı baş başa kalmış bir devlet var. Milyonlarca insan yerinden edilmiş durumda, onların geri dönmesiyle başlayacak bir ekonomik hayat, bir sosyal hayat var. Bunların zaman içerisinde inşallah hayata geçmesini umuyoruz. Önemli olan tekrar altını çiziyorum, bizim bıkmadan usanmadan bu hedefe doğru sistemli bir şekilde, profesyonel bir şekilde çalışmamız. Terörle mücadele konusunu da güvenlik konusunu da tabiatıyla konuştuk. DEAŞ konusu, PKK konusu, YPG konusu. Özellikle DEAŞ ile mücadele konusunda neler yapılması gerekiyor, o konuda kendileriyle görüş alışverişinde bulunduk. İstihbarat paylaşımına, operasyonel işbirliğiyle muhakkak ihtiyaç var. YPG konusu özellikle kendilerinin çok yakından ilgilendiği bir husus, o konuda da görüşlerimizi karşılıklı paylaştık."
"Türkiye olarak ateşkes sürecine olabildiğince destek verdik"
İsrail ile Hamas arasında ateşkes sağlandığına dair haberlere ilişkin, Türkiye olarak ateşkes sürecine destek verildiğini dile getiren Bakan Fidan, "Türkiye olarak ateşkes sürecine olabildiğince destek verdik. Çünkü oradaki soykırımın, zulmün, açlığın, sefaletin, imkansızlığın, yıkımın bir an önce durması gerekiyor. Bu sadece bir insanlık dramı suçu değil, aynı zamanda bölgemizin tamamını ateşe atan bir olay. Bunun durması tabii ki önemli bir adım ve bundan sonra yaraların sarılması gerekiyor. İnsani yardımların bir an önce başlaması, yerinden edilmiş ve şu anda köşelere sıkıştırılmış 2 milyona yakın insanın yıkılmış da olsa evlerine, arazilerine dönmesi gerekiyor. Bunların gece gündüz devam eden hava saldırılarından artık emin olması gerekiyor. Katliamın durması gerekiyor. Bu konuda atılacak her türlü adımı, Türkiye olarak biz destekliyoruz" dedi.
“Dünya daha belirsiz, daha güce dayalı, daha kuralsız bir hale döndü”
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başından beri özellikle olayın insani boyutunun altını çizdiğini hatırlatan Fidan, "Bu, tabii ki belli güçler tarafından sürekli ertelendi, ötelendi. Çünkü anlı şanlı birçok uluslararası aktörün esas itibarıyla yaptığı birçok diplomatik faaliyetin gerçekte İsrail'in operasyonlarına zaman kazandırmak olduğunu bütün uluslararası toplum gördü. Ne oldu? 50 bine yakın insan çoğunluğu kadın ve çocuk katledildi. İnsanlığın onuru çiğnendi, uluslararası sistem öldüğünü ve defnedildiğini ilan etti. Batılıların yıllardır biriktirdikleri ne kadar meşruluk, ahlaki üstünlük, erdem gibi alanlar varsa hepsi yerle bir oldu. Dünya daha belirsiz, daha güce dayalı, daha kuralsız bir hale döndü. Sadece İsrail askeri hedeflerine ulaşabilsin diye" ifadelerine yer verdi.
“Bu denklemden çıkmanın tek yolu iki devletli çözüm”
İsrail'in Suriye'nin toprak bütünlüğünü de tehdit ettiğini aktaran Fidan, "İsrail yayılmacılığı bu haliyle herkese tehdit teşkil etmekte. Kendi güvenliğini sağlamak için birçok ülkeyi güvensiz kılıyor. Yıllardır da bu durum böyle. Bu denklemden çıkmanın, herkesi güvenli ve huzurlu yapmanın tek yolu, eğer kabul edilirse iki devletli çözüm ve herkesin belli bir sınıra razı olması. Dolayısıyla bu noktadaki çabalarımız devam edecek. İnşallah önümüzdeki dakikalar içerisinde resmi olarak ateşkes ilan edilir, biz de yeni bir iyi haber almış oluruz" diye konuştu.
“Suriye hiçbir şekilde özellikle komşu ülkemize tehdit teşkil etmemelidir”
Suriye’de bulunan farklı silahlı grupların faaliyetlerine son verdirmeyi amaçladıklarını belirten Şeybani de, “Biz Suriye’yi kurtardıktan sonra bu varlıkların olmasına gerek yok. Biz her zaman olduğu gibi şunu taahhüt ediyoruz, Suriye hiçbir şekilde özellikle komşu ülkemize tehdit teşkil etmemelidir. Demokratik Suriye Güçleri de Suriye’nin kuzey doğusunda yer almaktadır. Biz istiyoruz ki bölgenin tekrardan merkezi hükümet egemenliği altına girmesi ve Arap kimliğinin iade edilmesi için çalışmaktayız. Merkezi Şam yönetiminin tüm ülkede hakim olmasını istiyoruz” dedi.
Kaynak: İHA
En Çok Okunan Haberler
Bilgisayar başında uzun süre kalmanın zararları
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan 'ateşkes' açıklaması
Biden'dan Gazze’de Ateşkes Anlaşması Açıklaması
Bursa'da müzik festivalinde unutulmaz gece
Hamas'tan ateşkes anlaşmasına ilişkin açıklama
BM, Gazze’de ateşkesten memnun
Resmen duyuruldu: İsrail ile Hamas arasında anlaşmaya varıldı
Bakan Fidan: "Suriye’deki tüm grupların artık kucaklaşma zamanı gelmiştir"
Kripto Para Piyasasının Volatilitesini Anlamak