İnsanlar sağlık konularını takıntı haline getirmediği sürece bazı belirtiler için harekete geçmez. Ciltteki kuruluk ve kaşıntı, sanılanın aksine sadece dış etkenlerden kaynaklı olmayabilir. Böbrek hastalıklarının da bu tür belirtilerle kendini gösterebildiği biliniyor. Kronik böbrek hastalığı, vücutta toksik maddelerin birikmesine yol açarak cildin kurumasına neden olur. Bu kuruluk durumu süreklilikle kendini gösteriyorsa, sadece mevsimsel etkiler veya beslenme eksikliklerine bakmak yeterli olamayabilir.
Haber Giriş Tarihi: 01.02.2025 09:45
Haber Güncellenme Tarihi: 01.02.2025 09:46
Kaynak:
İHA
Türk Böbrek Vakfı Yönetim Kurulu üyesi Prof. Dr. Aydın Türkmen, gerek kronik böbrek yetersizliği sürecinde, gerekse son dönem böbrek yetersizliğinde kuruluk ve kaşıntının çok sık gözlenen sorunlardan biri olduğuna ve hastaların yaklaşık üçte birinde gözlendiğine dikkat çekiyor.
Böbrek hastalıklarının sinsi ilerlediğini ve erken dönemde belirti vermediğini vurgulayan Türk Böbrek Vakfı Timur Erk de, "Ciltteki kuruluk basit bir problem gibi görünse de vücudumuz bizi uyarıyor olabilir, bu nedenle sinyalleri iyi okumak gerekir. Erken teşhis, böbrek hastalıklarının ilerlemesini durdurabilir ve genel sağlığınızı koruyabilir. Bu nedenle, yılda bir kere yapılan kan testleri ve doktor kontrolleri böbrek sağlığınızı korumanın en önemli yollarından birdir" dedi.
Böbrek hastalarında kaşıntı nedenleri arasında, kalsiyum ve fosfor metabolizmasında bozulma, paratroid hormonun aşırı yükselmesi, kuru cilt ve terlemede azalma gibi nedenlerin sayılabileceğine dikkat çeken Türkmen, diyabet ve karaciğer hastalıklarının eşlik etmesi durumunda da kaşıntı olabileceğini vurguladı. Türkmen, "Ayrıca diyalize giren hastalara yeterli etkinlikte diyaliz yapılamaması da şiddetli kaşıntıya yol açabilir. Böbrek yetersizliğindeki kaşıntıyı, kuru cilt, ilaçlarla ilişkili kaşıntı, sarılık ve kanser hastalarında görülen kaşıntılardan ayırmak gerekir. Böbrek hastalığına bağlı gelişen kaşıntının tedavisi için vücutta biriken toksik maddelerin düzeyinin düşürülmesi gereklidir. Kan fosfor ve parat hormon düzeyleri normal seviyelere getirilmeye çalışılır. Hasta diyalize giriyorsa diyalizin en etkin şekilde yapılmasına özen gösterilir. Topikal tedaviler, nemlendiriciler ve fototerapi kullanılabilir. İleri evre böbrek hastalığı ile ilişkili kaşıntının en kesin tedavisi ise böbrek nakli yapılmasıdır" dedi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Yeni Dönem Gazetesi
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Cilt kuruluğu böbrek hastalığının habercisi olabilir
İnsanlar sağlık konularını takıntı haline getirmediği sürece bazı belirtiler için harekete geçmez. Ciltteki kuruluk ve kaşıntı, sanılanın aksine sadece dış etkenlerden kaynaklı olmayabilir. Böbrek hastalıklarının da bu tür belirtilerle kendini gösterebildiği biliniyor. Kronik böbrek hastalığı, vücutta toksik maddelerin birikmesine yol açarak cildin kurumasına neden olur. Bu kuruluk durumu süreklilikle kendini gösteriyorsa, sadece mevsimsel etkiler veya beslenme eksikliklerine bakmak yeterli olamayabilir.
Türk Böbrek Vakfı Yönetim Kurulu üyesi Prof. Dr. Aydın Türkmen, gerek kronik böbrek yetersizliği sürecinde, gerekse son dönem böbrek yetersizliğinde kuruluk ve kaşıntının çok sık gözlenen sorunlardan biri olduğuna ve hastaların yaklaşık üçte birinde gözlendiğine dikkat çekiyor.
Böbrek hastalıklarının sinsi ilerlediğini ve erken dönemde belirti vermediğini vurgulayan Türk Böbrek Vakfı Timur Erk de, "Ciltteki kuruluk basit bir problem gibi görünse de vücudumuz bizi uyarıyor olabilir, bu nedenle sinyalleri iyi okumak gerekir. Erken teşhis, böbrek hastalıklarının ilerlemesini durdurabilir ve genel sağlığınızı koruyabilir. Bu nedenle, yılda bir kere yapılan kan testleri ve doktor kontrolleri böbrek sağlığınızı korumanın en önemli yollarından birdir" dedi.
Böbrek hastalarında kaşıntı nedenleri arasında, kalsiyum ve fosfor metabolizmasında bozulma, paratroid hormonun aşırı yükselmesi, kuru cilt ve terlemede azalma gibi nedenlerin sayılabileceğine dikkat çeken Türkmen, diyabet ve karaciğer hastalıklarının eşlik etmesi durumunda da kaşıntı olabileceğini vurguladı. Türkmen, "Ayrıca diyalize giren hastalara yeterli etkinlikte diyaliz yapılamaması da şiddetli kaşıntıya yol açabilir. Böbrek yetersizliğindeki kaşıntıyı, kuru cilt, ilaçlarla ilişkili kaşıntı, sarılık ve kanser hastalarında görülen kaşıntılardan ayırmak gerekir. Böbrek hastalığına bağlı gelişen kaşıntının tedavisi için vücutta biriken toksik maddelerin düzeyinin düşürülmesi gereklidir. Kan fosfor ve parat hormon düzeyleri normal seviyelere getirilmeye çalışılır. Hasta diyalize giriyorsa diyalizin en etkin şekilde yapılmasına özen gösterilir. Topikal tedaviler, nemlendiriciler ve fototerapi kullanılabilir. İleri evre böbrek hastalığı ile ilişkili kaşıntının en kesin tedavisi ise böbrek nakli yapılmasıdır" dedi.
Kaynak: İHA
En Çok Okunan Haberler
Türkiye'nin en uzun nehri kuruyor
Bakan Bayraktar: Gabar’da petrol üretimi 78 bin varile ulaştı
Uludağ'dan inen otomobil yolda alev topuna döndü
Papa: Sağlığım için dua eden herkese teşekkür ederim
Baba mesleği şoförlüğü seçti, yolların sultanı oldu
Üretim tesisinde yangın paniği
Bayraktar KIZILELMA bir uçuş testini daha başarıyla tamamladı
Polisten kaçan motosikletli şahıslar kovalamacayla yakalandı
Yol kenarında çadırı fark eden polisler hayat kurtardı