Settar Tanrıöğen köy hayatını anlattı

Geçtiğimiz aylarda beyin kanaması geçiren Settar Tanrıöğen, rol aldığı diziden ayrılmak zorunda kalmıştı. Şimdilerde sağlığına kavuşan usta oyuncu, Ahmet Mümtaz Taylan'ın sunumuyla NTV ekranlarında yayınlanan Empati programına konuk oldu.

Ahmet Mümtaz Taylan, programın açılışını “Uzun zamandır ağırlamak istediğim, dostumuz abimiz. Apo ve Apo programına hoşgeldiniz. Aynı rolü oynadığım tek oyuncu. Hiçbir zaman devam eden bir işe, bir başka aktörün yerine girmemiştim. Hala bir buçuk senedir Settar olsaydı şunu yapardı, Settar olsaydı bunu yapardı diyerek fırça yiyip duruyorum her hafta… Ama senden çok razıyım. Çok ısınmış bir yere gelip oturdum" sözleriyle yaptı.

Sağlık sorunları nedeniyle Kızılcık Şerbeti’ne veda etmek zorunda kalan ve rolünü Taylan'a devreden Tanrıöğen, "Senin yaptığın çok büyük bir fedakarlık. Hakikaten öyle. Kolay kolay yapılmaz… Sana saygı duyuyorum. Kolay kolay alınmayacak bir emaneti aldın. Sana müteşekkirim her şeyden önce. Hakikaten, ben yapar mıydım yapardım herhalde… Kolay bir şey değil yaptığın, oynamakta olan tutmuş bir karakteri tekrar kabul ettirmek; ne kadar iyi oyuncu olursan ol, çok zor bir şey. O emeğine hayranım bir kere!" dedi.

"Kızılcık Şerbeti'ni özledim"

64 yaşındaki Settar Tanrıöğen, Ahmet Mümtaz Taylan'ın "Kızılcık Şerbeti'ni özlüyor musun? Setteki herkes seni çok özlüyor" sözlerine şu yanıtı verdi: “Kızılcık Şerbeti’ni özlüyorum da işte, koşullar böyle gelişti. O da yerleşti artık."

2010 yılında beri köyde yaşıyor

Kısa bir süre önce Kızıl Goncalar dizisine konuk olan Settar Tanrıöğen, "Çalışmayı çok özlemişim. Sette de herkes üzerime titredi" ifadelerini kullandı. Bilinmeyenlerini anlatan ünlü oyuncu, esas yaşadığı yerin köydeki evi olduğunu ve hastalık sebebiyle İstanbul'a taşındığını açıkladı.

"Elektrik yok, çok da kullanmıyorum"

2010 yılından bu yana Kandıra ilçesinin bir köyünde yaşadığını ifade eden Tanrıöğen, "İstanbul'dan çok da uzaklaşmadan kendime ait bir alan olsun istediğim için oraya taşındım. Yakın bir komşu yok, köylüler var, onlar da evime 15 dakika mesafedeler.  Orada elektrik yok, güneş panellerim ve jeneratörüm var. Ama çok da elektrik kullanmıyorum. Çalışırken de oradan gelip gidiyorum" dedi.

Güvenlik konusunda bir endişesi olmadığını ifade eden ünlü isim, "Biri benim oradaki eve girse en fazla yatar uyur ya da yiyecek bir şey getirdiyse onu yer. Ki zaten köylüler de göz kulak oluyor ben yokken" dedi.