Yenidoğan Çetesi davasında örgüt lideri Fırat Sarı savunması
Yenidoğan Çetesi davasında örgüt lideri Fırat Sarı savunması
İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın görülmesine altıncı gününde devam ediliyor. Duruşmada örgüt lideri Fırat Sarı savunma yaptı. Sarı savunmasında, "Benim hayattan artık bir beklentim, umudum kalmadı. İnsan olmaya dair ne varsa içimden söküldü. 112’ye rüşvet vererek hasta almak mümkün değil. Tapelere benim çok itirazım var, güvendiğiniz insanlara daha rahat konuşursunuz, özel hayatta geçen konuşmalar kamuya yansıdı" dedi.
Haber Giriş Tarihi: 23.11.2024 14:06
Haber Güncellenme Tarihi: 23.11.2024 14:06
Kaynak:
İHA
İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava beşinci gününde devam ediyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda görülen duruşmada, Medisense şirketinin sahibi olan, doktor olarak anlaşma yaptığı hastanelerin yenidoğan yoğun bakımlarını işleten, bebekler Kadan, Halime ve Opara'nın ihmalen ölmesine neden olan örgüt lideri Fırat Sarı bugün ilk kez hakim karşısında savunma yaptı.
"Benim hayattan artık bir beklentim, umudum kalmadı"
Yoğun bakım servislerinde usulsüz epikriz yazımı, 112 sistemi kullanılmaksızın hasta sevki, hastaların basamaklarında oynamaya yapıp ve gerçeğe aykırı şekilde ilaçları SGK'ya fatura ettirme gibi eylemler ile nitelikli dolandırıcılık suçunu da işlediği tespit edilen Fırat Sarı savunmasında, "Yaklaşık 2 ay önce savcı tehdidi olayından sonra benim avukatlarım ayrıldılar. Bir süre önce yakınlarım bana savunmamı ertelememi önerdiler, ben katılmadım. Savunmamı yapacağım. Savcı tehdidinden sonra kamuoyunda infial oluştu. Benim hayattan artık bir beklentim, umudum kalmadı. Burada içtenlikle her şeyi anlatmak istedim. Akla hayale sığmayan şeyler anlatıldı. Üniversitede bir gösteriye katıldık. Terör örgütüne üyelikten suçlandım. Bir süre cezaevinde yattım. Ben mesleğimi çok seviyorum, hizmet etmek istedim insanlara. İnsan olmaya dair ne varsa içimden söküldü. Tıp fakültesini bitirdim. Medyada söylendiği gibi olmadı hiçbir şey. Ben zorunlu hizmetimi Esenyurt Devlet Hastanesi'nde yaptım. Zorunlu hizmetimden sonra Reyap Hastanesi'nde çalışmaya başladım. Esenyurt Hastanesi’nden tanıdıklarım vardı. İlker Gönen ile tanışmıştım bir dönem. İlker ile kafamız uyuştu. O da ben gibi çalışmayı seven bir arkadaştı. Hastanelerde özel sağlıkta yeni doğan bakımlarını işletmek olan bir şey. 112 sevkleri bana güvendikleri için yapılıyordu. Tıp merkezleri beni kendilerine yakın buluyordu, beni arayıp ‘hasta nasıl?’ diye ulaşıp sorabiliyorlardı, o yüzden hasta gönderiyorlardı bana” dedi.
"Tapelere benim çok itirazım var, güvendiğiniz insanlara daha rahat konuşursunuz, özel hayatta geçen konuşmalar kamuya yansıdı"
Örgüt lideri Sarı savunmasının devamında, "Ben özel hastanecilikten yanayım ama en nihayetinde işletme orası. Hasta bulunması isteniyordu. Bu sistemi ben kurmadım, ben işletmiyorum, biz çalıştırmaya devam ettik. Ben 112 sevklerini tıp merkezlerinden aldım. Tanıdığım yönlendirdi ya da. 112’ye rüşvet vererek hasta almak mümkün değil. Bugün siz bile 112’yi arasanız hangi hastaneye kaç hasta gönderildiğini söylerler. 112’den hasta alma durumumuz yok. Biz tıp merkezlerinden aldık. Aileler bizi arardı hatta süreç uzadığında sevk olmak istediklerini söylemek için. Doğan bebek sevk edilmezse zaten orada ölecek. Tapelere benim çok itirazım var. Birincisi 2 insan konuşuyor, burada konuşurken her şeyi söylemem. Burada filtreden geçirip söylerim. Ama güvendiğiniz insanlara daha rahat konuşursunuz. Özel hayatta geçen konuşmalar kamuya yansıdı. Ama bu kamu önünde yapılan bir konuşma değil ki? Tapelerle yargılandığımız için bunu söylüyorum” şeklinde konuştu.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Yenidoğan Çetesi davasında örgüt lideri Fırat Sarı savunması
İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın görülmesine altıncı gününde devam ediliyor. Duruşmada örgüt lideri Fırat Sarı savunma yaptı. Sarı savunmasında, "Benim hayattan artık bir beklentim, umudum kalmadı. İnsan olmaya dair ne varsa içimden söküldü. 112’ye rüşvet vererek hasta almak mümkün değil. Tapelere benim çok itirazım var, güvendiğiniz insanlara daha rahat konuşursunuz, özel hayatta geçen konuşmalar kamuya yansıdı" dedi.
İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava beşinci gününde devam ediyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda görülen duruşmada, Medisense şirketinin sahibi olan, doktor olarak anlaşma yaptığı hastanelerin yenidoğan yoğun bakımlarını işleten, bebekler Kadan, Halime ve Opara'nın ihmalen ölmesine neden olan örgüt lideri Fırat Sarı bugün ilk kez hakim karşısında savunma yaptı.
"Benim hayattan artık bir beklentim, umudum kalmadı"
Yoğun bakım servislerinde usulsüz epikriz yazımı, 112 sistemi kullanılmaksızın hasta sevki, hastaların basamaklarında oynamaya yapıp ve gerçeğe aykırı şekilde ilaçları SGK'ya fatura ettirme gibi eylemler ile nitelikli dolandırıcılık suçunu da işlediği tespit edilen Fırat Sarı savunmasında, "Yaklaşık 2 ay önce savcı tehdidi olayından sonra benim avukatlarım ayrıldılar. Bir süre önce yakınlarım bana savunmamı ertelememi önerdiler, ben katılmadım. Savunmamı yapacağım. Savcı tehdidinden sonra kamuoyunda infial oluştu. Benim hayattan artık bir beklentim, umudum kalmadı. Burada içtenlikle her şeyi anlatmak istedim. Akla hayale sığmayan şeyler anlatıldı. Üniversitede bir gösteriye katıldık. Terör örgütüne üyelikten suçlandım. Bir süre cezaevinde yattım. Ben mesleğimi çok seviyorum, hizmet etmek istedim insanlara. İnsan olmaya dair ne varsa içimden söküldü. Tıp fakültesini bitirdim. Medyada söylendiği gibi olmadı hiçbir şey. Ben zorunlu hizmetimi Esenyurt Devlet Hastanesi'nde yaptım. Zorunlu hizmetimden sonra Reyap Hastanesi'nde çalışmaya başladım. Esenyurt Hastanesi’nden tanıdıklarım vardı. İlker Gönen ile tanışmıştım bir dönem. İlker ile kafamız uyuştu. O da ben gibi çalışmayı seven bir arkadaştı. Hastanelerde özel sağlıkta yeni doğan bakımlarını işletmek olan bir şey. 112 sevkleri bana güvendikleri için yapılıyordu. Tıp merkezleri beni kendilerine yakın buluyordu, beni arayıp ‘hasta nasıl?’ diye ulaşıp sorabiliyorlardı, o yüzden hasta gönderiyorlardı bana” dedi.
"Tapelere benim çok itirazım var, güvendiğiniz insanlara daha rahat konuşursunuz, özel hayatta geçen konuşmalar kamuya yansıdı"
Örgüt lideri Sarı savunmasının devamında, "Ben özel hastanecilikten yanayım ama en nihayetinde işletme orası. Hasta bulunması isteniyordu. Bu sistemi ben kurmadım, ben işletmiyorum, biz çalıştırmaya devam ettik. Ben 112 sevklerini tıp merkezlerinden aldım. Tanıdığım yönlendirdi ya da. 112’ye rüşvet vererek hasta almak mümkün değil. Bugün siz bile 112’yi arasanız hangi hastaneye kaç hasta gönderildiğini söylerler. 112’den hasta alma durumumuz yok. Biz tıp merkezlerinden aldık. Aileler bizi arardı hatta süreç uzadığında sevk olmak istediklerini söylemek için. Doğan bebek sevk edilmezse zaten orada ölecek. Tapelere benim çok itirazım var. Birincisi 2 insan konuşuyor, burada konuşurken her şeyi söylemem. Burada filtreden geçirip söylerim. Ama güvendiğiniz insanlara daha rahat konuşursunuz. Özel hayatta geçen konuşmalar kamuya yansıdı. Ama bu kamu önünde yapılan bir konuşma değil ki? Tapelerle yargılandığımız için bunu söylüyorum” şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
En Çok Okunan Haberler
Bursa'da kar yağışıyla hayat durdu...İlçe yolları kapandı
Bursa'da yağışla birlikte kaza peş peşe geldi
Bursa'da kadınlar, toplumsal eşitsizliğe ve şiddete karşı sesini yükseltiyor
Gemlik'te sağanak taşkınına Başkan müdahalesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Netanyahu'nun tutuklanma kararına destek
Bursa’da müzeleri bir günlüğüne çocuklar yönetti
İnegöl Belediyesi 8. Kitap Fuarı başladı
Alfatlı'dan Öğretmenler Günü mesajı
İnegöl'de dedesini bıçaklayan torun adliyede