UTİYAP’ın hükûmetten iki beklentisi

Dünyanın, pandemi sonrası yaşadığı ekonomik çalkantının etkilerini 2024 yılında da yoğun şekilde yaşadığına atıfta bulunan Uluslararası İş İnsanları ve Yatırımcılar Platformu (UTİYAP) Başkanı Halil Coşkun; “Ülkemiz de dünyaya entegre olmuş ekonomik dinamikleriyle dünyada ki tüm gelişmelerden payını alıyor. Amerikan Merkez Bankası’nın (FED) faiz indirimine gitmesinin ardından Türkiye Merkez Bankası da politika faizini 250 baz puan indirerek 2024 yılını kapattı. Bu faiz indirimi ve Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Bursa’da yaptığı ‘Faiz düşecek ki enflasyon düşsün’ açıklamasını iş dünyası olarak çok olumlu bulduk. Bu açıklama ile 2025 yılına biraz olsun moralli başladık. Yeni yılı yara sarma yılı olarak görmek istiyoruz” şeklinde konuştu.

“TEKONOLOJİ ŞAFAĞINDA KARANLIKTA KALMAYALIM”

Türkiye’nin 1980'den bu yana ekonomisini üretim-ihracat odağına göre kurgulama gayretinde olduğunu aktaran UTİYAP Başkanı Coşkun şunları aktardı: “Bunu ne denli başardık, daha iyisini yapabilir miydik? İş dünyası bunun her zaman öz eleştirisi ve planlaması içerisinde. Gelecek 2025 yılıyla ilgili düşüncelerimizin ötesinde 2000li yılların başında dillendirilen bilgi çağının şafağındayız. Tüm üretim, tedarik ve tüketim alışkanlıkları yapay zekanın hakim olduğu bir iklime geçiyor. Artık gündemimizde karanlık fabrikalar, yüzde 100 otomasyon, robot teknolojileri ve yapay zeka var. Türkiye olarak buhar devriminden itibaren tüm ekonomik sıçramalarda ürünün tüketicisi olma konumunu aşamadık. Şuan meselemiz yeni teknolojilerin üreticilerinden mi olacağız yoksa yine cebimizdeki telefonları üretmeyen ama kullanmaktan dolayı övünen pazar haline gelmiş bir toplum mu olacağız. İş dünyası olarak bu sorunun cevapları üzerine kafa yoruyoruz. hükûmetimizden yeni teknoloji şafağında Teknoloji Bakanlığımız önderliğinde biz özel sektöre yol gösterici şekilde hareket etmesi. Devletimizin mihmandarlığında yeni teknolojileri üreten, icat eden bir sanayi toplumu olmayı istiyoruz. Zaten gelinen noktada ayakta kalabilmek için de buna mecburuz.”