Bursa'da bir devrin sonu: Mağazalar kepenk indirdi

Bursa’nın en eski alışveriş merkezlerinden biri olan CarrefourSA Bursa AVM, Atış Yapı’ya satılmıştı. 100 bin metrekare arsa alanı üzerine kurulu, 60 bin metrekare kiralanabilir alana sahip ve 146 seçkin mağazayı bünyesinde barındıran CarrefourSA Bursa AVM, 250 milyon dolara satılmıştı. 23 yıllık AVM, Nilüfer Belediyesi tarafından gerçekleştirilen testler sonucu riskli yapı olarak ilan edilmişti. Belediyenin yapmış olduğu tespit sonrası, binanın tahliyesi için 90 günlük süre verilmişti. Bununla birlikte Atış Yapı yönetimi mağaza yetkililerine 31 Aralık tarihine kadar iş yerini tahliye etmelerini bildirmişti. AVM'de bulunan birçok mağaza, yıl bitmede kepenk indirdi. Bazı işletme sahiplerinin ise dükkânını boşaltmak için 31 Aralık’a kadar beklediği görüldü. Bursalıların hatıralarında önemli yer tutan dev AVM adeta hayalet şehre döndü.

‘KİRA FİYATLARI YÜKSEK’

Bazı işletmeler kira fiyatları yüksek olduğu için yer bulmakta zorlandıklarını, çalışanların işsiz kalacağını bu nedenle mağdur olduklarını dile getirdi. AVM kapanmadan son kez ziyaret etmek isteyen vatandaşlar ise, mağazaların harabe halini görünce duygusal anlar yaşadı. Yıkımına yakın zamanda başlanılması planlanan CarrefourSA Bursa AVM’nin yerine çok daha kapsamlı bir alışveriş merkezinin yapılması planlanıyor.

‘ÇALIŞANLAR MAĞDUR’

Bir mağaza işletmecisi, 140 mağazada 1.500 çalışanın büyük bir çoğunluğunun mağduriyet yaşadığını belirtti. Yetkililer, "Çürük raporu alınarak bize 'bulunduğunuz yeri terk edin' denildi. Fakat tarafımıza bildirilen süre, tahliye için yeterli değildir" şeklinde konuştu. Birçok işletmenin devam eden sözleşmeleri olduğunu aktaran mağaza çalışanları, işten çıkartmalarla birlikte birçok çalışanın da mağduriyet yaşadığını söyledi

‘RAPORU BEKLİYORUZ’

AVM’nin depreme dayanıksız raporu ise Bursa’daki birçok STK ve dernek tarafından eleştiriye konu oldu. Riskli yapı olup olmadığının şaibe taşıdığını aktaran Bursa Mimarlar Odası Başkanı Şirin Rodoplu, “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nden rapor istedik. Riskli yapı olup olmadığı paylaşılmadı. Halen devam eden bir dava var. Sanıyoruz ki bu dava kiracılardan biri tarafından açıldı.  Dosya bizimle paylaşılmadı. Yani riskli yapı olup olmadığı belli değil. Yıkım şerhi olanlar 0,50 gibi emsal artışı alabiliyor. Planlama ile ilgili somut bir bilgi henüz elimizde yok. Projenin elimize ulaşmasını bekliyoruz” ifadelerine yer verdi.

‘ULAŞIM ETÜDÜ DOĞRU YAPILMALI’

Rodoplu, öte yandan, “Bir diğer konu, o bölge hastanelerin ve alışveriş merkezilerinin yoğun olduğu bir bölge. Daha önce de bununla ilgili uyarı yapmış ve haklı da çıkmıştık. Bölgede ulaşım analizi yapılmadı. Trafiğin yükü, ulaşım senaryoları gibi planlar hazırlanmadı. Bu projeler hesapsız yapılamaz. Zaten halihazırda Bursa’nın en önemli sorunu ulaşım. Öncelikle bu projeleri hazırlarken ulaşım etüdü doğru yapılmalı. Biz şimdi resmi planı bekliyoruz. Ona göre hareket edeceğiz” dedi.

İMO: HUKUKA UYGUN MU?

Konuya ilişkin açıklama yapan bir diğer isim ise İMO Bursa Şube Başkanı Serdar Atilla Erdem oldu. Hem hukuki hem de şehircilik planlaması açısından durumu değerlendiren Erdem, “Hukuk çerçevesinde mülk sahiplerinin mülkiyetleri ile ilgili nasıl bir uygulamada bulunacakları kendi tasarruflarıdır. Bu tasarrufun imar kanunu ve şehircilik ilkelerine uygun olması gerekmektedir. Elbette o bölgenin mevcut emsal ve imar mevzuatı neyse ona göre projelendirme yapılmalı ve bunun dışında haksız edinimler uygulamaya geçmemelidir. Şu an bahsettiğiniz projenin detay bilgileri bizlerde mevcut değildir. Eğer bu tasarruf, mevcut imar mevzuatı ve şehircilik ilkelerine aykırı yapılmaya çalışılırsa, hukuk çerçevesinde sadece bu projede değil Bursa’da yapılacak olan büyük çaptaki tüm projelerin takipçisi olup karşısında duracağımızdan kamuoyunun şüphesi olmasın” şeklinde konuştu.

‘BÜTÜNCÜL BAKIYORUZ’

Mülk sahibinin kendileriyle herhangi bir görüş alışverişinde bulunmadığını aktaran Başkan Erdem, “Ancak biz İMO Bursa Şubesi olarak şehrimize bölgesel değil, bütüncül bir yaklaşımla bakıyoruz. Sistemin hukuka uygun işlemesi adına mücadele veriyoruz. Bu çerçevede Bursa’mıza yapılacak her türlü projenin özellikle yoğunluğu fazla etkileyecek olan projelerin çevreye etkileri dikkate alınarak imar ve proje onaylarının hukuk içerisinde kalarak verilmesi gerektiği düşüncesindeyiz” ifadelerine yer verdi.

KENT ANAYASASI VURGUSU

Şehir planlamalarında nereye, neyin yapılacağının önceden şeffaf bir şekilde planlanmasının en doğru yaklaşım olduğunun altını çizen Başkan Erdem, “Yapılacak olan bu tür büyük projelerin o bölgenin altyapısına, ulaşımına, ekonomisine ve sosyolojisine etkileri nasıl olacağı fizibiliteleri yapılarak karar verilmelidir. Bu sebeple yatırımcıların ve vatandaşın da mağdur olmaması için her platformda söylediğimiz Kent Anayasası’nın bir an önce hazırlanıp ulaşım master planı yapılarak, yeni yapılacak imar uygulamalarının şeffaf bir şekilde adil olarak uygulamaya konulması elzemdir. Bilim, teknik, hukuk ve adalet de bunu gerektirir” dedi.

‘DAYATMALARA KARŞIYIZ’

Erdem açıklamasını şöyle sürdürdü: “Bursa’ya, özellikle belediyeleri ve diğer kamu görüşlerini hiçe sayarak, Bakanlıklar aracılığı ile yapılan ve mevcut imar planlarını yok sayarak hayata geçirilmeye çalışılan dayatma imar ve ‘ben yaptım’ uygulamalarına hayır diyeceğimizin; Bursa halkını aydınlatacağımızın bilinmesini isteriz. İMO Bursa Şubesi olarak şehrimizin bilim teknik hukuk ve adalet içerisinde kalması adına mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğimizi sizlerin aracılığı ile paylaşmak isteriz.”