TBMM Genel Kurulu’nda "Filistin" özel oturumu yapıldı. Kapalı olan oturumdan sonra bütün siyasi parti grup başkanvekillerinin imzasıyla ortak bildiri yayımlandı. AK Parti Grup Başkanvekili Bahadır Yenişehirlioğlu, CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, Yeşil Sol Parti Grup Başkanvekili Hakkı Saruhan Oluç, İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta, Saadet Partisi Grup Başkanvekili Bülent Kaya'nın imzasını taşıyan ortak bildiride, Filistin ve İsrail'de yaşanan çatışmalarda ağır sivil can kayıplarının var olması, sivil altyapının hedef alınması ve sivillerin en temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamayacak durumda bırakılmalarının vicdanları yaraladığı belirtilerek, “Krizin başka bölgelere de sirayet potansiyeli, bölgesel güvenlik ve istikrarı ciddi biçimde tehdit etmektedir. Sivillerin her şartta korunması ve toplu cezalandırma mahiyetindeki uygulamalardan kaçınılması hukukun, vicdanın ve insanlığın gereğidir. Bu gerilimin telafi edilemez sonuçlar doğurmaması için tüm tarafları barış-güvenlik-istikrar vizyonumuz çerçevesinde itidale ve aklıselime davet ediyoruz” ifadeleri kullanıldı. Bildiride şunlar kaydedildi: “Filistin-İsrail hattında son yaşananlar, uzun süredir tarifsiz sıkıntı, umutsuzluk ve acılara yol açan bu sorunun artık kalıcı bir çözüme kavuşturulması zaruretini bir kez daha gözler önüne sermiştir. Filistin-İsrail meselesinin çözümü, sonuçları yönetmekten değil, sorunların temelinde yatan sebepleri ortadan kaldırmaktan geçmektedir. Son olaylar, 56 yıldır devam eden hukuksuz işgal ve buna bağlı politikaların doğurduğu bir sonuçtur. Toprakları, hayat ve gelecek umutları elinden alınan Filistin halkı, bugün yeni ve emsali görülmemiş bir kuşatma altındadır. 2 milyon insanın yaşadığı ve 16 yıllık ablukayla çoktan bir açık hava hapishanesine dönüşmüş bulunan Gazze'ye sağlanan gıda, enerji ve insani yardımların kesilmesi, sivil yerleşimlerin hedef gözetilmeksizin vurulması, uluslararası hukukun açık ve ağır bir ihlalidir. Siviller arasında bir hiyerarşi oluşturulması ırkçılığın ve ayrımcılığın bir başka tezahürüdür. İşgalle başlayan yasa dışı yerleşimcilerin mülk gaspları, kutsal mekânların statüsünü hiçe sayan saldırı ve provokasyonlarla devam eden ihlaller zinciri ve çifte standart uygulamalar, iki devlet temelindeki çözüm vizyonunu da aşındırmaya devam etmektedir. Bu itibarla işgal altındaki Filistin topraklarında devam eden işgal uygulamalarının bir an önce sona ermesi ve adil bir barışa ulaşılması şarttır. Başta Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi olmak üzere tüm uluslararası toplumun artık daha fazla gecikmeksizin iki devletli çözüm vizyonu temelinde tarafları adil bir çözüme imale etmek için sorumluluk alması gerekmektedir.” Ortadoğu’da kalıcı barışın 1967 sınırlarına dönüşle mümkün olduğuna dikkat çekilen bildiride, “Ortadoğu'da kalıcı barışın ancak Filistin-İsrail meselesinin adil bir çözüme kavuşturulmasıyla mümkün olduğunu ve bunun 1967 sınırları temelinde başkenti Kudüs olan bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğü haiz bir Filistin Devleti'nin vücut bulmasıyla mümkün olabileceğini net bir şekilde yineliyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde grubu bulunan tüm siyasi partiler olarak yukarıda sıraladığımız görüşler 'temelinde, Filistin ve İsrail'de yaşanan çatışmaların taraflarından tırmanmaya son vermelerini ve sivilleri hedef almamalarını bekliyor; Gazze'de bitmeyen insani trajediyi derinleştiren kolektif cezalandırma yöntemleri ile hedefi doğrudan siviller olan tüm saldırıları kınıyor; Filistin ve İsrail'i iki devlet temelinde adil ve kalıcı bir çözüme ulaşmaları için daha fazla gecikmeksizin kalıcı barışa yönelik müzakerelere başlamaya davet ediyoruz” denildi.