CHP Kadın Kolları'ndan 81 ilde eş zamanlı açıklama

Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları olarak 81 ilde eş zamanlı olarak basın açıklaması yaparak Türkiye'de kadınların seçme ve seçilme hakkını kazanmasının önemine vurgu yapıldı.

Haber Giriş Tarihi:
Haber Güncellenme Tarihi:
https://www.yenidonem.com.tr/

Ortak basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi

Türkiye'de kadınların seçme ve seçilme hakkını kazanmasının ilk adımı 3 Nisan

1930 tarihinde atılmıştır. 92 yıl önce bugün, Belediye Kanunu’nu Türkiye

Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilmiş ve kadınlar yerel yönetimlerde seçme

ve seçilme hakkını elde etmiştir. Bir kez daha ulu önderimiz Gazi Mustafa

Kemal Atatürk’ü ve eşitlik mücadelesine omuz verenleri saygıyla ve minnetle

anıyoruz.

Cumhuriyet, aslında bir kadın devrimidir. Kadın ve Cumhuriyet birbirini

tamamlayan bir bütündür. Ülkemizin kurucusu ve kurtarıcısı Atatürk, Türkiye

Cumhuriyeti’ni kadın erkek bir arada kurduğumuzu vurgulamış ve şöyle

demiştir: “Dünyada hiçbir milletin kadını ben Anadolu kadınından daha fazla

çalıştım, milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar gayret

gösterdim diyemez.”

Partimizin ilk kadın üyesi ve Atatürk’ün manevi kızı olan Afet İnan, örnek bir

siyasi profil olmuştur. Çok iyi bir eğitim almış ve yaptığı konuşmalarda, kadının

seçme ve seçilme hakkını savunmuştur. Milli hakimiyetin, cinsiyet farkı

gözetmeksizin tüm millete ait olduğunu vurgulamıştır. Milli egemenlik bir

bütündür ve sadece toplumun bir kesimini oluşturan erkekler için değil herkes

için vardır. Tarihin akışının değişmesinde önemli bir görev üstlenen Afet İnan,

kadınların erkeklerin yaptığı bütün işleri yaptığını, savaşlarda, meydan

muharebelerinde erkeklerle birlikte mücadele ettiğini anlatmıştır. Kadının seçme

ve seçilme hakkını kazanmasının, demokrasinin gerekliliği olduğunu güçlü bir

şekilde ifade etmiştir.

Türkiye’nin ilk kadın belediye başkanı; 3 Nisan 1930’da, Artvin’in Yusufeli

ilçesine bağlı Kılıçkaya beldesinden seçilen Sadiye Hanım idi. 26 Ekim 1933

tarihinde ise kadınlar, köy ihtiyar heyetlerinde ve muhtarlıklarda seçme ve

seçilme hakkını kazandı. Aydın'ın Çine ilçesine bağlı Demirdere köyünde,

yaklaşık 500 oy alarak seçimi kazanan Gül Esin, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk

kadın muhtarı oldu. 5 Aralık 1934 tarihinde, kadınlar parlamentoda seçme ve

seçilme hakkını birçok gelişmiş ülkeden önce elde etti. Türkiye’nin ilk kadın il

belediye başkanı olan Müfide İlhan ise, hak kazanımından 20 yıl sonra; 1950

yılında Mersin’den seçildi.

Türkiye’de kadınların yerel yönetimlerde seçme ve seçilme hakkını

kazanmasının 92’nci yıldönümünde, temsilde ne noktada olduğumuza gelin hep

birlikte bakalım:

1930-2019 yılları arasında yapılan 19 yerel seçimde, toplamda sadece 156 kadın

belediye başkanı seçildi. Erkeklerde ise bu sayı 32 bin. Cumhuriyet tarihi

boyunca kadın belediye başkanı oranı olarak en fazla yüzde 3’e ulaşabildi.

Kadın belediye meclis üyesi oranı en fazla yüzde 11, kadın il genel meclis üyesi

oranı en fazla yüzde 3 ve kadın muhtar oranı en fazla yüzde 2 olabildi.

2019 yılında gerçekleşen son yerel seçimlerde bir değişiklik oldu mu diye

baktığımızda ise karşımıza çıkan tablo şu şekildedir:

· 20.745 belediye meclis üyesinin sadece 2.283’ü kadındır.

· 1.389 belediye başkanının sadece 21’i kadındır.

· 30 büyükşehir belediye başkanının sadece 2’si kadındır.

· 50.157 muhtardan sadece 1.119’u kadındır.

· 1.272 İl genel meclis üyesinin sadece 48’i kadındır.

Bu veriler aradan geçen 92 yıla rağmen, kadınların eşit temsilden ne kadar uzak

olduğunu göstermektedir.

Değerli Basın Mensupları,

Bu tablonun nedeni; kadınların yetersizliği veya siyasette yer almak istememesi

değildir. Kadınların eşit temsil hakkına erişmesi için, öncelikle ülkeyi

yönetenlerin zihniyeti değişmelidir. “Evet şöyle sembolik de olsa bayan

milletvekillerimizden hiç olmazsa iki tanesini alalım” diyen anlayıştan, eşitlik

beklenemez. Tüm kararların bir kişinin iki dudağı arasına sıkıştığı şahsım

hükümeti, demokratik bir politika üretemez. Kadınların can simidi olan İstanbul

Sözleşmesi’ni feshedenlerin “Güçlü Kadın, Güçlü Türkiye” sloganına

inanmamız istenemez. Kadın erkek eşitliğine inanmayanlardan, kadını

özgürleştiren ve hayatın her alanında güçlendiren politikalar beklenemez.

Bizler, Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları olarak; hepimizi özgürleştiren

laiklik ilkesine sımsıkı sarılıyoruz. Eşitlik mücadelesini kadın-erkek bir arada

veriyoruz. Bu eşitsiz sistemi değiştirmek için Genel Başkanımız Sayın Kemal

Kılıçdaroğlu’nun ilk imzacısı olduğu ve kadınların siyasette eşit temsil edileceği

kanun teklifimizi Meclis’e sunduk. Bu teklifle hem genel hem de yerel

seçimlerde fermuar sistemiyle yüzde 50-50 temsili yasal güvence altına almak

istedik. Bilindiği gibi; teklifimiz AKP ve MHP oylarıyla reddedildi. Ama

sanmasınlar ki pes ettik. Eşitlik mücadelemizden asla ödün vermeyeceğiz.

AKP iktidarlarında, kadınların payına yoksulluk, yoksunluk, şiddet ve ölüm

düşüyor. Bu tespitimizi veriler de doğruluyor. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma

Örgütü’nün 2019 yılı verilerine göre; Türkiye kadına yönelik şiddette 1. sırada

yer alıyor. Ülkemizde, her 10 kadından 4’ü hayatında en az bir kez erkek

şiddetine maruz kalıyor. Bu düzeni değiştirmenin tek yolu eşitlikçi

politikalardan geçiyor. Bizler, kadınların eşit temsil edildiği demokratik, laik bir

Türkiye’yi yeniden inşa etmeye kararlıyız. Halkın gasp edilmiş egemenlik

hakkını tekrar halka iade edeceğiz.

Bunun için de yol haritamız hazır. Altı liderin imzaladığı “Güçlendirilmiş

Parlamenter Sistem” mutabakatında da belirttiğimiz gibi bütüncül politikalar

üreterek, çoğulcu ve katılımcı demokrasiyi tesis edeceğiz. Temel hak ve

özgürlüklerin güvence altına alındığı, düşüncelerin özgürce ifade edildiği, din ve

vicdan özgürlüğünün, basın özgürlüğünün, kadın haklarının, çocuk haklarının,

çevre haklarının tam anlamıyla güvence altına alındığı özgürlükçü bir sistem

inşa edeceğiz. İlkokul birinci sınıftan itibaren eğitim müfredatına insan hakları

ve kadın-erkek eşitliği dersleri koyacağız. Kız çocuklarının eğitim hakkını

güvence altına alacak ve bu hakka erişimin önündeki tüm engelleri tek tek

kaldıracağız. Eşitliği de özgürlüğü de ilk seçimlerden sonra bu topraklarda

hâkim kılacağız. ifadeleri kullanıldı