Kayseri Üniversitesi tarafından 'Ermeni Meselesi Üzerine' konulu konferans düzenlendi. 15 Temmuz Yerleşkesi Konferans Salonu'nda düzenlenen konferansın konuğu olan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar; başta Harbord Raporu olmak üzere bu konuda hazırlanan hiçbir raporda 'soykırım' kelimesi veya buna muadil bir kelime kullanılmadığını belirtti. Belgelerle birlikte devletlerin bütün arşiv kayıtlarının iddia edildiği gibi Ermenilere yönelik bir soykırım olmadığını, aksine Ermenilerin birçok bölgede masumu, sivil ve Türk halkını katlettiğini ortaya koyduğunu aktaran Bakan Akar; "Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar; "Gerek hazırlanan Harbord Raporu, gerekse diğer hazırlanan raporlarda Ermeniler'in söyledikleri gibi Türklerin değil asıl kendilerinin katliam yaptıkları açıkça ortaya konmuştur. Ayrıca 1603 sayfalık raporda 'soykırım' kelimesi veya buna muadil bir kelime kullanılmamıştır, böyle bir şey söz konusu değildir. Harbord Raporu Türk tezlerinin doğruluğunu ve Ermeni iddialarının asılsız olduğunu, yalan, iftira olduğunu tespit etmesine rağmen Amerika'daki Ermeni lobisinin çabalarıyla kamuoyuna olduğu gibi açıklanmamıştır. Bizim bu raporu tekrar tekrar muhataplarımıza göstermemiz lazım. O zamandan bu yana ABD'de asılsız Ermeni iddialarına siyasi olarak yaklaşılmakta ve Ermeni diasporasının propagandalarına ciddi şekilde itibar edilmektedir maalesef. Bu propagandalara karşı tarihi öneme haiz Harbord Raporu ve diğer raporlar başta olmak üzere ABD ulusal arşivde yer alan belgeler incelenmelidir. Bizim bu barajları, setleri kırmamız lazım bilimsel ve akademik anlamda. Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı, Osmanlı arşivi veya bizim bakanlığımıza ait arşivlerdeki belgelerle birlikte devletlerin bütün arşiv kayıtları da iddia edildiği gibi Ermenilere yönelik bir soykırım olmadığını, aksine Ermenilerin birçok bölgede masumu, sivil, Müslüman ve Türk halkını katlettiğini çok açık ve net şekilde ortaya koymaktadır" dedi.
"Bu görüşte olanlar dünya ve tarihlerine bakarak utanmalıdır" Ermeni meselesinin tarihi gerçeklikten kopartılarak siyasi araç olarak kullanıldığını, Ermenistan'ı destekleyen ülkelerin de amacının Türkiye'ye zarar vermek olduğunun altını çizen Bakan Akar; "Ermeni meselesi tarihten kopartılarak 100 yılı aşkın süredir siyasi araç olarak kullanılmakta, mesele taraflı bir yaklaşımla çözümsüzlüğe itilmektedir. Bu konuda Ermeni tezlerini destekleyen ülkeler sadece Ermenileri desteklemek için değil mesele Türkiye'ye zarar vermek, Türkiye'nin büyümesi ve güçlenmesini engellemek. Bunu araç olarak kullanıyorlar, bunu görmemiz lazım. Yoksa Ermenileri falan düşündükleri yok. Ermeniler sevk uygulamasını sözde 'soykırım' olarak tanınması ve bu amaç için yoğun gayret göstermiş, bu çerçevede son yıllarda 24 Nisan'ı bütün dünyada 'soykırım günü' ilan ederek sözde adeta sanal bir bellek ve suni bir tarih oluşturmak istemişler, Ermeni vatandaşların zorunlu göç etmesini sözde soykırım olarak birçok ülkeye resmen kabul ettirmişlerdir. Yani burada yeniden tarih yazmaya çalışıyorlar. Mecliste kendi senatörlerinin oylarıyla suni bir tarih yazdırıyor. Bunun Türkçesi bu. Bunu engellememiz lazım. Bunun da yolu akademik çalışmalar. Sevgili gençler, bu millet sizden bunu bekliyor. Her 24 Nisan geldiğinde bazı ülkeler Ermeni lobisinden aldığı talimatla veya Türkiye'ye zarar vermek için tarihi istismar ederek manipülasyon üretme yarışına girmektedir. Yalan yanlış bir takım bilgiler üretmek suretiyle gerçekmiş gibi kendi vatandaşlarına bunu takdim etmek suretiyle Türkiye'ye zarar vermek için gerçekle alakası olmayan konulara gündeme getirmektedir. Bu ülkelerin sözde soykırımı kabul etmesi aynı şekilde ABD'li yöneticilerin 1915 olaylarına ilişkin 'soykırım' ifadesi kullanması tarihi gerçekleri inkar etmek ve çarpıtmaktan başka bir anlam taşımamaktadır. Kaldı ki 'soykırım' kelimesi yok, böyle bir kelime yok 1915'te. Bunlar bunu bir şekilde manipüle ediyorlar, böyle bir şey varmış gibi ortaya koymak suretiyle ülkemize zarar vermek için her fırsatı değerlendiriyorlar. Konuya dair bir başka şuursuz açıklama ise; sözde 1 buçuk milyon Ermeni'nin ölüme sürüklendiğine yöneliktir. Bu artık yalanın dibi. Osmanlı Devleti'nde tüm Ermeni nüfusunun ortalama 1.3 milyon olduğu ve sadece 413 bin civarında Ermeni'nin göçe tabii olduğu açık olduğu halde 1 buçuk milyon Ermeni'nin katledildiğini iddia etmek büyük bir hezeyandır, cahilliktir, ahmaklıktır, alçaklıktır. Kabul edilemez. Buna koro halinde cevap vermemiz lazım. Topla, tüfekle olmaz. Bu kalemle, konuşmakla akademik çalışmalarla, arşiv araştırmasıyla olacak. Tarihi; Türkiye'yi suçlayıcı siyasi açıklamalarla yeniden yazılamayacağı bilinmeli ve bu görüşte olanlar dünya ve kendi tarihlerine bakarak utanmalıdır. Bizim utanılacak bir tarihimiz yok çok şükür" ifadelerini kullandı.
"Ermenistan'ın barış elini tutması dileğimiz" Sözde soykırım faaliyetlerinin Ermenistan ile Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerin kurulmasında en önemli engellerden bir tanesi olduğunu ifade eden Bakan Akar; "Ermenistan'ın ve Ermeni diasporasının üçüncü ülkeler nezdindeki bu faaliyetleri, Türkiye ile Ermenistan arasında normal diplomatik ilişkilerin kurulmasında en önemli engellerden birini teşkil etmektedir. 30 yıllık işgalden sonra 'yeter artık' diyerek Azerbaycanlı kardeşlerimizin topraklarını, evlerini, barklarını tekrar ele geçirmelerinden sonra barış elini uzattığımız Ermenistan'ın biran evvel barış elini tutması, bu tür safsatalarla kendi halkının da geleceğini engellememesi bizim dileğimiz" diye konuştu.
"Ermeni terör örgütleri 200 saldırıda 58 Türk'ü şehit etti" 1973-1986 yılları arasında Ermeni terör örgütlerinin düzenlediği terör saldırılarında çoğu diplomat olmak üzere 58 Türk'ü şehit ettiğinin altını çizen Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu girişimlerin yanı sıra Ermeniler; sözde 1915 olaylarının intikamını almak için bildiğiniz gibi 1973-1986 yılları arasında başta ASALA olmak üzere çeşitli Ermeni terör örgütleri vasıtasıyla özellikle Amerika ve Avrupa ülkelerinde görev yapan Türk Dışişleri Bakanlığı personeline yönelik çeşitli terör saldırıları ve suikastlar düzenlemiştir. Birçok kardeşimizi katletmişlerdir. Yaklaşık 200 saldırının sorumluluğunu üstlenen bu örgütler, 34'ü diplomat olmak üzere 58 Türk'ü şehit etmiş, aynı zamanda bu saldırılarda 16 yabancı uyruklu kişi hayatını kaybetmiş yüzlerce kişi de yaralanmıştır. Bunları kimse görmüyor, konuşmuyor. Tüm bunlara rağmen Türkiye olarak yüzyıllardır hoşgörü ve barış içinde yaşamış Türk ve Ermeni halkının dostluk ve işbirliği çerçevesinde ilişkiler kurabileceğine de hala inanıyoruz. Bizde kin, nefret, ötekileştirme yok. Bunun yolu da geçtiğimiz yüzyılda bu topraklarda ne yaşandığını şeffaf ve bilimsel bir şekilde ortaya koymaktır." Konferansın sonunda Kayseri Üniversitesi Rektörü Kurtuluş Karamustafa; Bakan Hulusi Akar'a çeşitli hediyeler takdim etti.