“Hep Otuz Üç Yaşında” filmi beyaz perdede

Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi’nin hazırlanışını konu alan “Hep Otuz Üç Yaşında” filmi, 13 Aralık'ta vizyona girecek. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, “‘Hep Otuz Üç Yaşında’ filmi, insanlığın hafızasını diri tutmaya adanmış bir çabanın, ilim ve irfan yolunda gösterilen fedakarlığın sinema diliyle hayat bulmuş halidir” dedi.

Haber Giriş Tarihi: 11.12.2024 15:22
Haber Güncellenme Tarihi: 11.12.2024 15:22

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, 13 Aralık Cuma günü vizyona girecek olan ve Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi’nin büyük emeklerle hazırlanışını konu alan “Hep Otuz Üç Yaşında” isimli filmle ilgili sosyal medya hesaplarından video mesaj paylaştı. Erbaş mesajında, Türk sinemasının köklü medeniyetimizin zenginliklerini beyaz perdeye taşıma noktasında her geçen gün daha da kıymetli eserlerle buluştuğunu dile getirerek, şöyle konuştu:

“Bugün sizlere yalnızca bir film değil; ilimle, inançla, azimle yazılmış, bizim de dahil olduğumuz koca bir hikayeden, Hep Otuz Üç Yaşında filminden bahsetmek istiyorum. Hep Otuz Üç Yaşında filmi, insanlığın hafızasını diri tutmaya adanmış bir çabanın, ilim ve irfan yolunda gösterilen fedakarlığın sinema diliyle hayat bulmuş halidir. Bu film, 33 yıllık emek ve büyük fedakarlıklarla fasikül fasikül heyecanla büyüttüğümüz Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi’nin tarihe ışık tutan hikayesidir. Bir kelimeyi doğru seçmek için günlerini harcayanların, o kelimenin dünyadaki yerini bulmasına adanmış hayatların hikayesidir. Bu hikaye, ‘Ortadoğu yarım kalan işler mezarlığıdır’ diyenlere inat, inançla başlayan bir işin azimle nasıl tamamlandığının en somut kanıtıdır.” “Bu toprakların ilim, irfan ve hikmetle nasıl ayağa kalktığını anlatıyor” Erbaş, “Bu topraklar, içinde sonsuz bir hazine barındırıyor; bizim hikayemiz, o hazineyi keşfetmenin ve geleceğe taşımanın hikayesidir. Hep Otuz Üç Yaşında filmi, bu toprakların ilim, irfan ve hikmetle nasıl ayağa kalktığını anlatıyor. Bir milleti, bir medeniyeti, hatta zamanın derinliklerinde unutulmuş bir ideali yeniden hatırlatıyor. Bilginin en büyük güç olduğunu, yazmanın tarihe tanıklık etmek olduğunu yeniden hatırlatıyor” dedi. “Büyük hikayenin bir parçası olmaya davet ediyorum” Tarihin birikmiş hatıralar ve hafızalardan ibaret olduğuna dikkati çeken Erbaş, “Bu film, ansiklopedinin yazım sürecini anlatırken aslında yalnızca bir dönemi değil, ortak bir idealin, kolektif bir iradenin ve azmin hikayesini bizlere sunuyor. Film boyunca gördüğümüz her detay, yalnızca bir ansiklopediyi değil, onu var eden hayalleri, korkuları ve umutları da anlatıyor. Bu filmde bir araya gelmesi imkansız görünen binlerce insanın ilme ve insanlığa duyduğu sevdayla nasıl bir araya geldiğine tanıklık ediyoruz. Bu film, yalnızca tarihsel bir anlatı değil; gençlerin cesaretlerini perçinlemek ve bu büyük emaneti daha ileri taşımalarını sağlayacak bir ideale ilham olmak için yapılmış güçlü bir çağrıdır. Sevgili Kardeşlerim, sizi bu anlamlı çağrıya hep birlikte gönül vermeye, bu eşsiz eseri izlemeye ve bu büyük hikayenin bir parçası olmaya davet ediyorum” ifadelerini kullandı.