Elif Şafak’ın, Booker Ödülü’ne aday gösterilen romanı ‘On Dakika Otuz Sekiz Saniye’, uzun metrajlı film oluyor.
Madrid merkezli ISB Films ve Türkiye’nin Limon Film ortaklığında gerçekleşecek bu proje, yazarın bir romanının ilk kez beyaz perdeye uyarlanması açısından büyük bir önem taşıyor. İstanbul’daki seks işçilerinin dünyasında geçenleri anlatan roman uyarlaması için senarist aranıyor.
ÖLÜM SONRASI "On Dakika Otuz Sekiz Saniye" insan beyninin ölümden sonra on dakika otuz sekiz saniye boyunca canlı kaldığı fikrine dayanıyor. Hikâyenin başında öldürülen, İstanbul'da bir seks işçisi olan Tekila Leyla da on dakika boyunca hayatını hatırlıyor. Leyla'nın anıları, babasının onu evlatlıktan reddetmesi, ardından ailesi haline gelen beş değerli arkadaşının anılarını da içeriyor.
KİTAP TANITIMI Kitabın tanıtımında ise şu ifadeler yer alıyor: “Adı Leyla’ydı. İstanbul’un en eski genelevlerini barındıran o meşum sokakta yer alan gülkurusu renkli evde bilinen adıyla Tekila Leyla. Öyle derdi ona arkadaşları, ahbapları ve müşterileri. Öyle derdi ona beş kadim dostu. Hiç istemezdi Leyla kendisinden geçmiş zaman diliminde söz edilmesini. Ama işte kalbi daha az evvel susmuş, soluk alış verişi ise hepten kesilmişti. Şehrin kenarlarında bir çöp kutusuna bırakılmıştı cansız bedeni. Gene de henüz durmamıştı beyni. Çalışıyordu hâlâ. Tastamam on dakika otuz sekiz saniye boyunca…”