Bursa'da aralarında eski vali Şahabettin Harput'un da bulunduğu 8'i tutuklu 60 sanıklı FETÖ davasının görülmesine devam edildi. Sanıkların son kez savunma yaptığı duruşmada, Harput, ev hapsinin kaldırılmamasına yönelik "Yüreğime hançer gibi saplanmıştır" dedi.
Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik davada, aralarında eski Bursa Valisi Şahabettin Harput ile bazı iş adamlarının da bulunduğu 11'i tutuklu 60 sanığın yargılanmasına devam edildi. Bursa 8. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile tarafların avukatları ve sanık yakınları hazır bulundu. Son savunmaları alınan bazı sanıklar, haklarındaki iddiaları reddederek, beraatlerini talep etti. Duruşmada mütalaaya karşı savunması alınan eski vali Harput da örgütle iltisaklı olduğu iddialarını kabul etmedi. Harput, kapatılan Ren Tıp Hastanesinin devrinde bir müdahalesinin bulunmadığını savunarak, şunları söyledi: "Herkes birilerinin yönlendirmesiyle örgüte yardım yapmaları konusunda 'Vali baskı yaptı' diyor. Örgütün içindeki bu insanlar suçu başkasına atmak için böyle ifadelerde bulunuyor. Hatasız kul olmaz, benim de hatalarım olmuştur ama bile isteye vatanıma ihanet edecek bir harekette bulunmadım. FETÖ denen bu hain örgütün elebaşıları hep kaçtı, onlar eğer samimiyse gelsin ifade versinler, onlar sefa sürüyor yurt dışında, başka insanlar onların yerine cefa çekiyor.Adli kontrolün, ev hapsinin ve hesaplarımdaki tedbirin kaldırılmasını, beraatimi istiyorum."
Harput ayrıca, "Adli kontrol şartımın kaldırılmaması yüreğime hançer gibi saplanmıştır" diyerek sağlık sorunlarını gideremediğini iddia etti. Harput, bazı FETÖ şüphelilerinin usulsüz serbest bırakıldığını da öne sürerek, şöyle konuştu: "Bursa Adliyesinde görevli bir savcının katibi F.Ö'nün bu konuda ifadeleri var. Bu kişiler usulsüz ve hukuk dışı olarak serbest bırakıldı. Burada serbest bırakılanlar hep benim hakkımda ifade vererek itirafçı konumuna sokulmuş. Tabii söz konusu savcı daha sonra emekli oldu. Tutuklu sanıklardan Sami Şentürk'ün villasında örgüt toplantısı yaptığımız söyleniyor, sadece iftar yemeğiydi benim katıldığım etkinlik. Silah ruhsatlarının benim tarafımdan örgüte bağış yapanlara verildiği iddiaları da mesnetsizdir. Almanya'ya iki defa gittim, ikincisi daha küçük bir heyetti. Almanya'da beni HessenBaşbakanı aldı, resmi programa gittim. Gittiğim uçakta şu an sanık olanlardan F.K. ve M.K. de vardı. Onlar farklı amaçlarla gitmiş o ülkeye, örgüt bunu sanki onlarla birlikte gitmişim gibi, onlarla birlikte hareket etmişim gibi kullandı. Örgüt böyle şeyleri kullanır zaten."