Soylu, Tofaş Spor Salonu'nda düzenlenen, Işıklar Jandarma Astsubay Eğitim Merkezi Komutanlığı Öğrencileri Ant İçme Töreninde, Zeytin Dalı Harekatı için Türkiye'yi eleştirenlerin 6 yıldır Suriye topraklarında işgalci olduğunu söyledi. Teröristlere sponsor olan, koruyan, eğiten, 5 bin tır silah veren, önümüzdeki yıl bütçesinden bunlar için 550 milyon dolar para ayıran ABD'nin "Bunlardan size zarar gelmeyecek, size bir şey yapmayacaklar, DEAŞ'la savaşacaklar" dediğini anlatan Soylu, şöyle konuştu:
"Biz müttefikimizin bu tavırlarına üzülmüyoruz, acıyoruz, sadece acıyoruz. Zaten PYD'nin kiminle savaşacağını kim tarafından desteklendiğini iyi bir şekilde biliyoruz. Elbette çok net, biz ülkemizin güvenliğini kudurmuş bir it sürüsüyle ona yemek verenlerin insafına bırakacak değiliz. Biz buraya dün gelmedik. Biz buraya dışarıdan, bu topraklara okyanusun ötesinden gelmedik. Kimin kim olduğunu biliyoruz, kimin ne yapmak istediğini biliyoruz. Son rakamlara göre Zeytin Dalı Operasyonu'nda bin 485 terörist etkisiz hale getirilmiştir. 31 evladımız, 9 sivil vatandaşımız ve 39 Özgür Suriye Ordusu mensubu kardeşimiz şehit düşmüştür. Cenabıallah bu şehitlerimize gani gani rahmet eylesin. Rahmeti ve mağfiretiyle muamele eylesin. Ailelerimize, aziz milletimize sabırlar ihsan eylesin. Gazilerimize de acil şifalar ihsan eylesin."
Şehitlerin Türk milleti için yaktığı ateşin, tarif edilebilir, söndürülebilir bir ateş olmadığını belirten Soylu, "Ancak bu ateşten istifade etmek isteyen, bunu istismar etmek isteyen, birliğimizi bozmak üzere kullanmak isteyenlere karşı da uyanık olmak durumundayız." dedi.
BATI'NIN, KÜRESEL SİLAH TÜCCARLARININ EN BÜYÜK KABUSU...
Bu meselenin siyaset üstü olduğunu dile getiren Soylu, şöyle devam etti: "Zeytin Dalı Operasyonu, bir tercih değil bir zarurettir. Bunu yapmamak, ihmaldir. Türkiye'nin bugün karşı karşıya olduğu mesele bir beka meselesidir ve bu meselenin ihmale gelir bir tarafı yoktur ve asla unutulmasın ki Batı'nın, küresel silah tüccarlarının, en büyük kâbusu, Ortadoğu'ya barış gelmesidir. Bugün 5 bin tır silahı, Amerika'dan bedava alanlar, bugün Amerika'dan gelecek paralarla ihya olacağını zannedenler, o paraların, o silahların arkası yakın zamanda kesilecektir. Amerikan vatandaşları, paralarının nereye gittiğini elbette ki soracaktır. Ama ister destek olsunlar ister olmasınlar, dün Sayın Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği o Osmanlı tokadı mutlaka suratlarına inecektir."
Soylu, Türkiye'nin meselesinin sadece Zeytin Dalı Harekatı olmadığını vurgulayarak, "Yükümüz ağırdır. Hem ülkemizi terörden koruyacağız, hem gençlerimizi uyuşturucu tacirlerinden koruyacağız, hem ölümden kaçarak kapımıza gelmiş göçmenleri insan tüccarlarının elinden ve ölümden kurtaracağız, hem de memleketimizin içindeki asayişi sağlayacağız, milletimizi hırsızdan uğursuzdan koruyacağız ve bütün bunları, işte bu evlatlarımızın merhamet dolu, vatan sevdası dolu, cesaret dolu yüreğiyle beraber yapacağız." ifadesini kullandı.
HEM KOMUTAN, HEM ÖĞRETMENSİNİZ
Komutanlara seslenen Soylu, şunları söyledi: "İşte biz size böyle bir cevher teslim ediyoruz. Bu gençlerin gelecekteki her başarısında sizin payınız, sizin emeğiniz olacaktır. Sizin onlara kazandıracağınız alışkanlıklar, mesleki beceriler ve prensipler, bu gençlerin yaşamı boyunca rehberi ve yardımcısı olacaktır. Onların yakaladığı her suçluda, onların kurtardığı her hayatta, sizin de payınız olacaktır. Sizler hem birer komutan, hem birer öğretmensiniz. Bu gençleri sizlerden teslim alacağımız gün hem mesleki hem de insani olarak vatana millete hizmet etmeye tam anlamıyla hazır olacaklarına yürekten inanıyor, sizlere başarılar diliyorum."
ONLARIN ÜZERİNDEN ELİNİZİ ÇEKMEYİN
"Anne babalar, eşler, kardeşler, ağabeyler, ablalar, hepinizin duyduğu gururu, mutluluğu hissedebiliyorum" diyen Soylu, "Evlatlarınız artık bizim de evlatlarımızdır ve sizlerle 179 yıllık köklü bir ailenin fertleri olduk" diye konuştu.
Buradaki komutanların, eğitmenlerin, meslek hayatlarında başlarında bulunacak insanlara ne kadar sahip çıkarsa çıksın, çocukların en büyük rehberinin, akıl hocasının, öğretmeninin ana babalarını olduğunu dile getiren Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Onların üzerinden elinizi çekmeyin. Akılları karışırsa, birileri akıllarını çelmeye çalışırsa vatan millet çizgisinden, hak-adalet ve hukuk çizgisinden sapar gibi olduklarını görürseniz mutlaka müdahale edin. Rütbeler de insanlar da gelip geçer ancak anne babanın yeri her zaman bakidir. Bu akademideki eğitim bir zaman sonra bitecektir ama baba ocağındaki eğitim asla bitmemelidir."
BİZ SİZE DÜNYANIN EN GÜZEL VATANINI TESLİM ETTİK
Öğrencilere "Size teslim ettiklerimizin kıymetini bilin" diyen Soylu, şunları kaydetti: "Biz size dünyanın en değerli bayrağını teslim ettik. Biz size dünyanın en güzel vatanını, en güzel dağlarını, en güzel yaylalarını, dünyanın en şanlı tarihini teslim ettik. Biz size dünyanın en büyük milletini, en muhteşem destanını teslim ettik. Gençler, biz size dünümüzü, bugünümüzü, yarınımızı teslim ettik. Sizler bizim evlatlarımızsınız, biz size güveniyoruz, size inanıyoruz. Doğruluktan asla sapmayın. Hukuktan, kanundan asla sapmayın. Eğer mesleğinizi yaparken mazlumlar bir tarafta siz bir taraftaysanız, bilin ki yanlış taraftasınız. Millet bir tarafta, biz başka taraftaysak, bilin ki yanlış taraftayız. Milletin yolundan, kanunun, hukukun yolundan asla ayrılmayın. Hukuk dışı, kanun dışı hiçbir teklife itibar etmeyin. Milletin emanetine asla ihanet etmeyin. Çok önemli yolculuğa başlıyorsunuz. Bu yolculuk sadece sizin için değil şu anda mücadele eden arkadaşlarınız için de büyük yolculuk. Yalnız olduğunuzu düşünmeyin, şehitlerimiz şurada yemin ettiğiniz esnada sizinle beraberler bunu asla unutmayın." Soylu, "Bizim polisimiz dünyanın en iyi polisi olacak. Bizim jandarmamız dünyanın parmak ısırılarak bakılacak jandarması olacaktır. Ordumuz, sahil güvenliğimiz de aynı şekilde olacaktır" ifadesini kullandı.
BU MİLLETE KENDİ ANAYASASINI BİLE YAPTIRMADILAR
Bu topraklarda yemin etmenin kolay olmadığını vurgulayan Soylu, "Burada yemin etmek, kimsenin silahla kapıya dayanmadığı, ölümden kaçan mazlumların sığınmadığı yerlerde yemin etmeye benzemez. Burada yemin eden her evladımız meselenin ciddiyetini bilmektedir. Onların yeminine şahitlik eden her anne baba, neye imza attığını, neyi feda ettiğini bilmektedir" ifadesini kullandı. Soylu, bu salondaki herkesin emanetin ne büyük sorumluluk olduğunu bildiğine işaret ederek, şöyle devam etti:
"Bu milletin tarihinde sözün ucuz olduğu hiçbir gün yaşanmamıştır. Bu ülkenin tarihinde yükün hafif olduğu hiçbir gün yaşanmamıştır. İşte şimdi edilen yeminlerin daha da anlam kazandığı günleri yaşıyoruz. Düne kadar kurdurdukları terör örgütleri eliyle canımızı yakıyorlardı. Diğer yandan ekonomik krizlerle bu milletin ekmeğini, aşını çalıyorlardı. Hepimiz hatırlıyoruz. Bu ülkenin siyasetini, ekonomisini, üretimini felç etmişlerdi. IMF'yi başımıza bekçi tayin etmişlerdi. Anadolu'da bin yıldır başı dik, alnı açık yaşayan bu milleti diz çöktürmek için her şeyi yaptılar. Bu millete kendi otomobilini, kendi silahını yaptırmadılar. Bu millete kendi anayasasını bile yaptırmadılar. Bu millete darbe anayasalarını, darbe yönetimlerini dayattılar."
BU MİLLETE KAFA TUTULMAYACAĞINI GÖSTERDİK
Terörle mücadele ederken Türkiye'nin ABD'den insansız hava aracı istediğini ancak olumsuz yanıt aldığını hatırlatan Soylu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"İsrail'den heronları aldık, bozuldular. Tamir etmeye gönderdik, tamir edip de bu ülkeye geri göndermediler. Terörle mücadelede bizi naçar bırakmaya, etkisiz bırakmaya çalıştılar. Ama Allah'a şükürler olsun biz bugün bu millet sayesinde bir taraftan insansız hava araçlarımızla diğer taraftan savunma sanayisinde yüzde 60'ı aşan yerlilik ve millilik oranlarımızla beraber elimizi açıp 'İsrail bana heron gönder, Amerika bana predator gönder' diyen bir anlayışta değiliz. Ay yıldızlı evlatlarımızın, mühendislerimizin yaptığı insansız hava araçlarıyla beraber terörle nasıl mücadele edeceğini ve bu millete kafa tutulmayacağını Allahımıza hamd olsun onlara göstermiş durumdayız."
KOYNUMUZDA BESLEDİĞİMİZ YILANLARI...
Soylu, Türkiye'nin 15 yıldır yakaladığı siyasi istikrarıyla, ekonomik büyümesiyle, demokratik standartlarla kendisine vurulmak istenen bütün prangalarını kırdığını bildirdi.
Bakan Soylu, "Yollarını, hastanelerini, üniversitelerini, havaalanlarını tamamlamış, insanlarının yaşam standartlarını yükseltmiştir. Dünyanın parmak ısırdığı, yapılmaması için neredeyse iç savaş çıkarmaya kalktıkları mega projelerini, teker teker hayata geçirmiştir. En önemlisi, Türkiye son 15 yılda kardeşliğini güçlendirmiştir. Bizi ayırmaya çalıştıkları, ayrı düşürmeye çalıştıkları Doğu ve Güneydoğudaki illerimizde yaptıkları bütün oyunlara rağmen Allah'a şükür ki bu yıl oradaki otellerin doluluk oranı yüzde 80'lerin üzerine çıkmıştır." ifadesini kullandı.
Milletin iradesini ortaya koydukça birilerinin kendini kaybettiğini vurgulayan Soylu, şöyle dedi: "Kaosla durdurmaya çalıştılar, olmadı. Ekonomiyle durdurmaya çalıştılar, olmadı. 'Terör örgütünün sesi olsun' diye kurdukları siyasi partiyle sokak eylemleri düzenlediler, yine olmadı. 7 Haziran seçimleri sonrası hem PKK'lı hem de kurdukları son model terör örgütü DEAŞ'ı sahaya sürdüler, yine olmadı. Baktılar ki bir türlü olmuyor, yıllardır Pensilvanya'da besledikleri o haini ve uşaklarını, koynumuzda beslediğimiz yılanları 15 Temmuz gecesi ayaklandırdılar, bu ülkede darbe yapmaya kalktılar yine olmadı."
BİZİ ELEŞTİRENLER, 6 YILDIR SURİYE TOPRAKLARINDA İŞGALCİ HALİNDEDİR
Soylu, bu coğrafyada olup bitenin iyi anlaşılması gerektiğini belirterek, şu görüşlere yer verdi:
"Bunları anlayamazsak, bugün Afrin'de Zeytin Dalı ile ne yapmak istediğimizi anlayamayız, anlatamayız. Bunları anlamazsak, Filistin'i, Kudüs'ü, 70 yıldır Ortadoğu'da akan kanı, okyanusun ötesinden 5 bin tır silahın neden getirildiğini neden teröristlere bedava dağıtıldığını anlayamayız. Meseleyi iyi anlamalıyız. İçimizde teröristlere 'terörist' demekten çekinenlere inat, bu dünyaya teröristin kim olduğunu, bunları besleyenlerin kim olduğunu iyi anlatmak zorundayız. PYD, PKK'nın tabelayı değiştirmiş halidir. Aralarında herhangi bir fark, ayrı gayrı yoktur. Amerika'nın destek verdiği, eğittiği, donattığı PYD, daha 2012 yılında Afrin'i işgal etmiştir. Televizyonlarda gördüğünüz o beton tüneller, dün yapılmış değildir. O günden beri bizim için tahkimat yapıyorlar. Kimsenin DEAŞ'a karşı savaştığı falan yoktur. PYD'nin Rakka'da DEAŞ ile nasıl anlaştığını, herkes bilmektedir. Bütün hazırlık, Türkiye içindir. Zeytin Dalı Operasyonu için bizi eleştirenler, 6 yıldır Suriye topraklarında işgalci halindedir."
3,5 MİLYON İNSAN BİZİM TOPRAKLARIMIZDA
Türkiye'nin 3,5 milyon Suriyeliye kapısını açtığını hatırlatan Soylu, şu ifadeleri kullandı:
"Ne yapmalıydı Tayyip Erdoğan? 3,5 milyon insan kapımıza geldi. 'Ey Tayyip Erdoğan bizim namusumuza göz diktiler. Çocuklarımızı öldürüyorlar.' dediklerinde kapıyı mı kapatmalıydı, sırtını mı dönmeliydi? Hanımefendiler siz evinizin yanında bir evde yangın çıktığı zaman sırtınızı mı dönüyorsunuz? Perdeleri mi kapatıyorsunuz? Yoksa aynı coğrafyada, 400 yıl aynı sancak altında yaşadığımız o çocuklar 'Ey Türkler bizi kurtarın' dediği zaman bu medeniyetin şefkat elini ona uzatmamalı mıydık? 3,5 milyon insan bizim topraklarımızda. Her biriniz kendi toprağınızı nasıl seviyorsanız, nasıl konuşuyorsanız biliniz ki o insanlar da kendi toprağıyla konuşup hasbihal etmek istiyorlar. Bizim işimiz tektir. Amerika ne derse desin, dünya ne derse desin Allah şahittir ki düğüne gider gibi şehadete giden evlatlarımızın inancı sadece Afrin'de mücadele edenlerde yok 81 milyon vatandaşımızda var."
EY AMERİKA...
Soylu, bugün yemin eden evlatların kalbinin vatan sevgisi için çarptığını vurgulayarak, "Neymiş, sınırlarda Amerika ordu kuracakmış. Ey Amerika, buradan şu evlatlarımıza, tarihimize ve medeniyetimize güvenerek sesleniyoruz; hiçbir santimetrekaresini lütufla almadığımız, kanla aldığımız ama medeniyetimizi devam ettirdiğimiz, ahlakımızı ve vicdanımızı devam ettirdiğimiz bu topraklardan sesleniyoruz. 30 bin kişilik ordu kurarsın. Biz sadece 25 bin jandarmayı bu yıl bu ülkenin haysiyeti ve onuru için buradan mezun edeceğiz. Sadece 25 bin jandarmayı" dedi.
Törene ayrıca Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin, Bursa Valisi İzzettin Küçük, Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanı Tuğgeneral Hüseyin Kurtoğlu ve İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Ahmet Hacıoğlu ve Bursa Cumhuriyet Başsavcısı Uğurhan Kuş ve İl Emniyet Müdürü Osman Ak da katıldı.
Bakan Soylu, daha sonra beraberindekilerle Nilüfer ilçesindeki FSM Bulvarı'nda kurulan, yöresel Karadeniz ürünlerinin satıldığı çadırı ziyaret etti.
Burada stantları gezip, yöresel yiyeceklerin tadına bakarak vatandaşlarla sohbet eden Soylu, hatıra fotoğrafı çektirdi.
Burada bir vatandaşın tespih hediye ettiği Soylu, çadırdan çıkışında bir özel harekat polisiyle yakından ilgilendi.
FOTOĞRAFLARIN TAMAMINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ