-N.Nuri YAVUZ-
Kültürel çeşitliliği, doğal zenginliği ve turistik potansiyeline rağmen turizm pastasında hak ettiği yeri bulamayan Bursa, iki önemli ziyaretle moral buldu. 25 Aralık 2018'de Bursa'yı ziyaret eden ve önemli mesajlar veren Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un ardından eşi Pervin Ersoy da geçen hafta kalabalık bir ekiple kent gezisi düzenledi. Kurucu üyesi olduğu 'Bizim Çocuklarımız Dayanışma Derneği' yararına düzenlenen Bursa gezisinde Pervin Ersoy'a çok sayıda ünlü isim eşlik etti. Gönüllü turizm elçisi gibi çalışan Pervin Ersoy ile umut verici bir röportaj gerçekleştirdik...
Öncelikle Bursa'ya hoş geldiniz. Kente düzenlediğiniz gezinin amacından başlayabilir miyiz?'Bizim Çocuklarımız Dayanışma Derneği'nin maddi imkânsızlık içerisindeki çocuklar için kurmayı planladığı üçüncü anaokulu yararına Bursa gezisini gerçekleştirdik. 2 yıl önce kurulan ve bugün Sinem Nefesoğlu'nun başkanlığını yaptığı derneğin kurucu üyesiyim. Üçüncü yılımızdayız ve bugüne kadar 2 anaokulu yaptık.
Nerelerde?İlk anaokulumuzu pilot bölge olarak seçtiğimiz İstanbul Çekmeköy'de yaptık. İkincisini Üsküdar'da tamamladık. Çok yakın bir zaman içinde Eyüp'te üçüncü anaokulumuzun temelleri atılacak. Hedefimizde Esenler ve Büyükçekmece tarafı var.
İstanbul'u seçmenizin özel bir sebebi var mı?Hayır. Özel bir sebebi yok. Ancak İstanbul'da da bunun bir ihtiyaç olduğunu ve gerçekten maddi imkânsızlık içinde çok aile bulunduğunu biliyoruz.
Peki, okul yapımında nasıl bir süreç işliyor?Biz, yaptığımız okulu Milli Eğitim Bakanlığı'na teslim ediyoruz. Önce bir arazi tahsisi yapılıyor. Biz de anaokulunu inşa edip anahtar teslim bakanlığa veriyoruz.
Proje finansmanını nasıl sağlıyorsunuz?Sosyal sorumluluk projelerine inanan ve destek veren dostlarımızın katıldığı organizasyonlar düzenliyoruz. Buradan elde edilen bir gelir oluyor. Yine imza günleri ve sergilerinin yüzde 50 gelirini derneğimize bağışlayanlar oluyor.
Bir örnek var mı?Mesela geçen yıl Doç. Dr. Hülya Kalyoncu'nun 'İznik Çinileri' adlı bir kitabının tanıtımını yaptık. Bu organizasyondan elde edilen gelirin tümü derneğe aktarıldı. Ciddi sayıda kitap satıldı ve Hülya Hanım, tüm geliri derneğimize bağışladı. Bunun gibi toplanan gelirlerle de anaokullarımızı müteahhit firmalara yaptırıyoruz.
Okullarda kaç öğrenci eğitim alıyor?Okullarımız genellikle 5 derslikli oluyor. Burada da yaklaşık yüz çocuğumuz eğitim alıyor. İki okulda 200 civarı öğrenci olduğunu söyleyebiliriz.
Anaokullarının kadın istihdamı açısından da bir misyonu var mı?Anneleri iş hayatına katmak da bizim hedeflerimizden bir tanesidir. Çocuğunu annesi ya da kayınvalidesine bırakamayan kadın için iş hayatı söz konusu bile değil. Çocuk ilkokula gidene kadar kadını bağımlı hale getiriyor. Haliyle kadın aile bütçesine de katkıda bulunamıyor. İşte bu anaokuluna çocuğunu bırakan kadın çalışabiliyor.
Biraz da Bursa gezinizden bahseder misiniz? Kent sizi nasıl karşıladı?Bursa bizi çok güzel karşıladı. Gerçekten de Bursa'yı keyifle gezdik. Benim Bursa'ya dokuzuncu gelişim ve ara sokaklarını dahi bilirim. Cumalıkızık çok hoşumuza giden bir yer. Hem tarihi dokusu, hem de UNESCO tarafından koruma altına alınmış olmasının verdiği mesaj da çok önemli. Böylesi koruma altına alınan bir yeri gelecek kuşaklara aktarmak çok çok önemli. Betonlaşan şehirlerden çıkıp Cumalıkızık'a girdiğinizde 'Alice (Alis) Harikalar Diyarı' hissine kapılıyorsunuz. Yurt dışında tarihi yapılara çok daha fazla önem veriyor ve koruyorlar. Bizde ise kentler betonarme yapılara dönüşüyor. Bu gezi için özellikle Bursa'yı seçme sebebimizdir, Cumalıkızık.
Kent içinde de bir tur gerçekleştirdiniz sanırım...Bursa'da güzel bir rota planı içinde gezi gerçekleştirdik. Ulu Cami, Tarihi Çarşılar, Yeşil, Çekirge, Zeki Müren'in Evi, Kent Müzesi, Panorama 1326... gibi estetiği ve tarihi dokusu olan yerleri ziyaret ettik.
Bu gezinin dernek yararına olmasının dışında iç turizm açısından da bir rolü olduğu görülüyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?Kendi ülkemizi tanımanın bizlere çok şey katacağını düşünüyorum. İç turizmi canlandırdığımızda göreceğiz ki çok zengin bir kültüre sahibiz. Anadolu'da neye dokunsanız tarih ve kültür fışkırıyor. İnsanımız, yaşadığı toprakları gezip tanırsa, hem daha çok mutlu olacak hem de gururlanacaktır. Kentleri ünlüleriyle gezmek gibi bir projem var. Her kentte, oralı olan ünlü insanları sokak sokak, cadde cadde gezip insanlarla buluşturmak istiyorum. Diyarbakır, Rize, Van, Urfa, Adıyaman gibi birçok kentimizi ünlüleriyle bir araya getirmeyi planlıyorum. Bu vatandaşa da bir moral olacaktır. Bursa gezimizde de bu konuda güzel bir rastlantı oldu ve Bursalı olan Eser Yenerler de bizimle birlikte kenti gezdi. Vatandaşlar, Eser Yenerler'e yoğun bir ilgi gösterdi.