Özkan, "FETÖ'nün siyasi ayağı" tartışmalarına ilişkin, "FETÖ'nün suç örgütü olduğu mahkeme kararlarıyla, soruşturmalarla belli olduktan ve hatta CHP içerisinde bazı milletvekillerinin FETÖ kumpasının mağduru olduğu tespit edildikten sonra CHP bilerek, isteyerek, kasten FETÖ'nün bütün eylemlerine taraf oldu ve destekledi." diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, 17-25 Aralık emniyet-yargı darbesinin ardından FETÖ'nün kumpas kasetlerini partisinin grup toplantısında yayımladığını hatırlatan Özkan, bunun Türkiye'de 1960 ihtilali benzeri bir algının oluşmasına neden olduğunu söyledi.
TBMM Genel Kurulu'nda CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal ile tartışmasına işaret eden Özkan, şöyle devam etti:
"Mahmut Tanal, kendi Twitter hesabından FETÖ'nün yayın organlarının, bankalarının, dershanelerinin kapatılmaması için her türlü desteği sonuna kadar verdi. Hatta Mahmut Tanal, Meclisin resmi makamına bir dilekçe sunarak, 'Benim açmış olduğum Bank Asya hesabına milletvekili maaşımı ödeyin.' diyecek noktaya kadar gitmiştir. FETÖ'nün yayın organı olan Bugün Gazetesinde Tarık Toros köşe yazısında Mahmut Tanal için 'Tanal, odamıza geldi ve bütün gayretine rağmen gazetenin kapatılmasını engelleyemediğini ifade ederek, ağladı' ifadelerini kullandı. FETÖ'nün darbe teşebbüsünde, karanlık emellerini hayat geçirme sürecinde maalesef CHP'nin başta genel başkanı olmak üzere, parti yöneticileri ve milletvekilleri olmak üzere FETÖ'ye destek verdiler. Ta ki 15 Temmuz'a kadar."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "FETÖ ile mücadelede yalnız kaldık" ifadelerinin AK Parti içine dönük olmadığının altını çizen Özkan, "Maalesef o dönem CHP destek vermediği için FETÖ ile etkin mücadele ortaya konulamadı ve 15 Temmuz'u yaşadık. O dönemde CHP, FETÖ ile mücadele bağlamında çıkardığımız yasalara, hükümetin aldığı idari kararlara destek olsaydı inanın 15 Temmuz'a gelinmeden FETÖ ile etkin mücadele ortaya konabilirdi." değerlendirmesinde bulundu.
"GELECEKLERİ VARSA GÖRECEKLERİ DE VAR" Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un "FETÖ'nün siyasi ayağı" konusundaki açıklamalarının ardından sosyal medyada yayılan "Yeni bir darbe olabilir" iddialarına ilişkin Özkan şunları kaydetti:
"Biz, milletimize güveniyoruz. Aziz milletimiz, bu tür karanlık emelleri olan, darbe ve cunta arzusu içinde olan, ihanet odaklarıyla beraber yürüyen bütün darbecilere gereken cevabı verecektir. 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası hayata geçirmiş olduğumuz mevzuatlarla, Jandarma ve Sahil Güvenlik Komutanlıklarının İçişleri Bakanlığına, Genelkurmay Başkanlığının Milli Savunma Bakanlığına bağlanması nedeniyle bu tür iddiaları olası görmüyoruz. Ancak elbette bu tür iddiaları yok saymak da mümkün değil. Bununla ilgili kamuoyunun takibinde olduğumuzu belirtmek isterim. Her ne kadar ciddiye almasak da bu tür iddiaların zerresine dahi büyük bir hassasiyetle eğilerek, olası riskleri ortadan kaldırmanın, demokrasimizin, cumhuriyetimizin, anayasal rejimimizin bir gereği olduğunu düşünüyoruz. Gelecekleri varsa görecekleri de var."