Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda, hükümeti kurma görevini Mateusz Morawiecki'ye verdi.
Polonya'da 15 Ekim'de genel seçimlerin yapılmasının ardından yeni yasama yılı parlamentoda düzenlenen oturumla başladı. Parlamentonun alt kanadı Sejm'e seçilen 460 milletvekili ile parlamentonun üst kanadı Senato'ya seçilen 100 senatör yemin ederek göreve başladı. Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda ise hükümeti kurma görevini seçimlerde 35,38 ile en yüksek oyu alan Hukuk ve Adalet Partisi (PiS) üyesi, 2017'den bu yana başbakanlık görevini yürüten Mateusz Morawiecki'ye verdi.
Morawiecki hükümetinin 14 gün içinde parlamentodan güvenoyu alması gerekiyor. Ancak partisi parlamentoda 194 sandalye kazanan Morawiecki'nin kabinesinin güvenoyu için gereken 231 sandalye sayısına ulaşması beklenmiyor. Yeni hükümeti muhalefetin kurması bekleniyor Mateusz Morawiecki geçtiğimiz hafta bir televizyon kanalına yaptığı açıklamada, başbakanlık binasındaki eşyalarını toplamadığını söylemiş, hükümet kurmak için gerekli oya ulaşacaklarını ileri sürmüştü. Morawiecki hükümetinin güvenoyu alamaması durumunda hükümeti kuracak kişi için öneride bulunma yetkisi Sejm üyelerine geçiyor. Anayasa gereği 46 milletvekilinin imzası başbakan adayını belirlemeye yeterli olurken, eski başbakan Donald Tusk liderliğindeki 157 milletvekili bulunan Vatandaşlar Koalisyonu, 65 milletvekili bulunan Üçüncü Yol Koalisyonu, 26 milletvekili bulunan Yeni Sol ortaklığında bir koalisyon hükümetinin kurulmasına kesin gözüyle bakılıyor. Toplamda 248 milletvekiline sahip olacak söz konusu koalisyonun ise güvenoyu almasının önünde bir engel bulunmuyor. Göçmen karşıtı politikaları, Berlin ve Brüksel ile olan gergin ilişkileri, ülkede yargı bağımsızlığını ihlal eden reformları nedeniyle Avrupa Birliği kurumlarıyla ilişkileri gergin olan PiS iktidarının ardından Polonya'nın Tusk liderliğinde bir koalisyon hükümetiyle yeniden batı merkezli politikalara dönmesi bekleniyor. Mateusz Morawiecki hükümetinin Avrupa Adalet Divanı kararlarını uygulamaması üzerine dondurulan milyarlarca euroluk AB fonlarının da yeni hükümetin atacağı adımların ardından kısa süre içerisinde serbest bırakılması bekleniyor.